"12.Bölüm Cefâpîşe"

629 69 26
                                    



Merhaba aşkuşlarım bu bölüm karışık duyguları içimizde hissedeceğimiz bölüm olacağının garantisini verebilirim...
Bölüm sonunda görüşelim.
Yıldızlarımızı verdiysek bölüm sizlerle.

sizi seven yazar
-Esra
🎀

sizi seven yazar-Esra🎀

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"12. Bölüm Cefâpîşe"

Cefâpîşe; Üzmeyi huy edinmiş,
cefâ eden.
Âşığını üzen sevgili.


Koca bir ömrü başkalarının verdiği kararlarıyla yaşamak görünmez bir elin bazen boğazımı sıkması gibi hissettiriyordu. Ben o yüzüme çarpan ışıkların altında hep bir adım arkada kalmak için gölgelere sığınandım.

Uzun bir süre varlığım yok sayıldığında artık insanların beni tanıması en büyük korkum olmuştu.

Çok uzağa kaçım bende. Önce başkalarından kaçarken sonra kendimden, benliğimden kaçarken buldum kendimi. Dağıttım, en dibine kadar her şeyi paramparça ettim. Öfkeliydim herkese; en yükseler bağırdım ama duymadılar. Şimdi de yorulmuştum.

En başa dönmüştüm. Tarih tekerrür etmişti. İlk nefesimi burada çekemediğim bu şehir tekrar bana bir can vermişti. Bu benim cezam gibi görünse de aslında beni her gördüğünde o adamın cezası olduğunu biliyordum, hissettiklerini anlamak imkansızdı ama bana dönünce değişen göz rengini ve ardında yatanı ancak ben bilebilirdim.

Ben onun bu hayattaki en zor sınavı olmuştum. Artık ondan uzağa gitmekte imkansızken gitmemem için beni sıkı sıkıya saran oydu.

Gün gelir basacağın toprağa bile canıyla tehdit ettiğin insanın gitmemesi için sıkı sıkıya tutardın Doğu ise en büyük dersi alandı. Sözleri ona zindan olmuştu biliyorum. Sesi bile bazen yorgun gelirken artık kulaç atmayı o da bırakmıştı. Batıyorduk ama suya alışmıştık...

"Doğu," diye mırıldandım. Sıcaklığını hissediyordum tenimde, yanımdaydı.

Onaylayan bir sesle karşılık verdi.

"Bana masal anlatır mısın? Uyuyamıyorum."

Gözlerimi açamıyordum belki açıktı da ama ben renkleri seçemeyecek kadar üstümde bir ağırlık hissediyordum.

"Bizim hayatımızdan daha sağlam bir masal mı var?"

Bu hoşuma gitmemişti ben yalan duymak istiyordum, yaşanması uzak ihtimalleri dinlemek istiyordum. 

Gözlerimden birini açıp kolunun üstündeki başımı kaldırdım. "Hayır kötü bir hikâye istemiyorum bana güzel şeyler anlat, biz yeterince kötüyüz."

Rüyada olduğunuzu fark eder ama uyanmamayı reddesiniz ya işte tam olarak o anlardan birinin içerisindeyim.

O burada değildi, sıcaklığı buz kalbimi eritmiyordu, varlığı güven değildi. Rüyaydı, geçek olamayacak kadar huzurlu hissettiren bir rüya.

Doğu'nun IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin