Karmen, Alparslan’la yaşadığı yoğun anların ardından bir süredir ilişkilerinin istikrarlı gittiğini düşünüyordu. Ancak bu dinginlik fazla uzun sürmedi. Bir gün Alparslan ile buluşmak üzere ofisine gittiğinde, kapıdan girer girmez karşısında hiç tanımadığı ama son derece şık giyinmiş bir kadın gördü.Kadın, Alparslan’a oldukça yakın duruyor ve gözlerinde kendinden emin, kibirli bir bakış taşıyordu. Karmen’in varlığını fark ettiğinde, ona soğuk bir bakış attı.
Alparslan, Karmen’in geldiğini görünce bir an duraksadı. Kadına dönerek, hafif bir gerginlikle “Alya, bu çok yanlış bir zaman,” dedi.
Alya, alaycı bir şekilde gülümseyerek Karmen’e doğru yaklaştı. “Yanlış bir zaman mı, Alparslan? Bizim gibi insanların arasında doğru ya da yanlış yoktur, değil mi?” diye mırıldandı, gözlerini Karmen’e dikip onu küçümser bir ifadeyle süzdü.
Karmen, Alya’nın bakışlarına karşılık vermekte tereddüt etmedi. “Siz kimsiniz?” diye sordu, sesinde bir öfke ve kararlılık vardı.
Alya, kendinden emin bir tavırla Karmen’e yaklaştı. “Ben Alparslan’ın eski nişanlısıyım,” dedi ve bu sözleri Alparslan’a bakarak söyledi. “Sen ise... Alparslan’ın neyi oluyorsun?”
Karmen, Alya’nın imalı sözlerine aldırmadan cevap verdi. “Alparslan’ın yanında olan, onu seven ve onun tarafından sevilen kişiyim,” dedi. “Geçmişin gölgesi olarak geri dönmen, aramıza giremez.”
Alya, alaycı bir kahkaha attı. “Ah, ne kadar tatlı bir çocuk... Ama bir şeyler bilmelisin. Alparslan’ın kim olduğunu ve nelerden vazgeçemeyeceğini en iyi ben bilirim,” dedi, bakışlarını Alparslan’a yöneltti. “Beni neden bıraktığını hiç anlayamadım, ama şimdi bir cevabım var,” diyerek Karmen’e küçümseyen bir bakış attı.
Bu sözler, Karmen’in sabrını taşırdı. Öne adım atarak Alya’nın karşısında dimdik durdu. “Eğer Alparslan senden vazgeçtiyse, belki de sen onun ihtiyacı olan sevgiyi veremedin,” dedi. “O, şu an benimle ve bu senin için zor bir gerçek olsa da kabullenmen gerek.”
Alparslan, aralarındaki gerginliği yatıştırmak için araya girdi. “Alya, geçmiş geçmişte kaldı,” dedi
Geçmişin gölgesi olarak geri dönmen, aramıza giremez.”
Alya, alaycı bir kahkaha attı. “Ah, ne kadar tatlı bir çocuk... Ama bir şeyler bilmelisin. Alparslan’ın kim olduğunu ve nelerden vazgeçemeyeceğini en iyi ben bilirim,” dedi, bakışlarını Alparslan’a yöneltti. “Beni neden bıraktığını hiç anlayamadım, ama şimdi bir cevabım var,” diyerek Karmen’e küçümseyen bir bakış attı.
Bu sözler, Karmen’in sabrını taşırdı. Öne adım atarak Alya’nın karşısında dimdik durdu. “Eğer Alparslan senden vazgeçtiyse, belki de sen onun ihtiyacı olan sevgiyi veremedin,” dedi. “O, şu an benimle ve bu senin için zor bir gerçek olsa da kabullenmen gerek.”
Alparslan, aralarındaki gerginliği yatıştırmak için araya girdi. “Alya, geçmiş geçmişte kaldı,” dedi. “Karmen şimdi hayatımda ve bundan sonrası da onunla.”
Alya, öfkeyle Alparslan’a baktı ve başını hafifçe iki yana salladı. “Bu iş burada bitmedi, Alparslan. Eğer bu kadar kolay unutulabilecek bir kadın olsaydım, şimdi burada olmazdım,” dedi. Ardından Karmen’e bir bakış daha atarak odadan çıktı.
Alya’nın çıkışıyla birlikte Karmen derin bir nefes aldı. Alparslan’ın yanına gidip ona baktı. “Bu kadın gerçekten hayatından çıktı mı, Alparslan? Yoksa geçmişinin bir gölgesi olarak her zaman aramızda mı olacak?” diye sordu, gözlerinde endişe vardı.
Alparslan, Karmen’in yüzünü elleriyle tutarak onu sakinleştirmeye çalıştı. “Karmen, Alya bir hata. Geçmişte kalmış bir gölge. Beni şimdi ve gelecekte ilgilendiren tek kişi sensin,” dedi.
Bu olay, Karmen’in kafasında soru işaretleri yaratsa da Alparslan’a güvenme isteğini daha da güçlendirmişti. Alya’nın gelişi, ikisi arasındaki bağlılığı sınasa da Karmen, Alparslan’ı bırakmamaya kararlıydı. Fakat bu işin burada bitmediğini ve Alya’nın geri dönmek için bir yol arayacağını hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAAF
RomanceZaaf, bir kişinin zayıf noktası veya dayanıksız olduğu şeydir, Alparslan içinde zaaf karmen'di.