Alparslan, Karmen’in üniversiteye başlamasıyla birlikte daha da huzursuz hale gelmişti. Karmen’in her sabah yaptığı özenli hazırlıklar, seçtiği kıyafetler, sosyal medyada görünen fotoğraflar ve özellikle Kamran ile olan arkadaşlığı, Alparslan’ı her geçen gün biraz daha kıskançlık girdabına sürüklüyordu.
Karmen ise Alparslan’ın bu tavırlarını anlamaya çalışıyor, ama aynı zamanda kendi bağımsızlığını koruma çabasındaydı. Üniversite onun için yeni bir başlangıçtı; yeni arkadaşlar edinmek, sosyal çevresini genişletmek istiyordu. Ancak Alparslan’ın sürekli kontrol altında tutma arzusu, aralarındaki ilişkiyi giderek daha da karmaşık hale getiriyordu.
---
Bir sabah, Karmen yine üniversiteye gitmek için hazırlanıyordu. O gün ders sonrası bir etkinlik vardı ve Kamran ile birkaç arkadaş buluşup sosyalleşeceklerdi. Karmen, sade ama dikkat çekici bir kombin yapmıştı: dar kesim bir kot pantolon, üzerine salaş bir beyaz gömlek ve siyah deri ceket. Gözlerine hafif bir göz makyajı yaptıktan sonra kendini aynada süzdü. Oldukça iyi görünüyordu.
Alparslan, sabah kahvesini içerken Karmen’in hazırlanışını izliyordu. Gözleri, Karmen’in üzerindeki her detayı dikkatlice süzüyordu. Karmen’in giyimi ve dışarı çıkarken gösterdiği özen, Alparslan’ın içinde yine kıskançlık ateşini körüklemişti.
"Bugün kiminle buluşuyorsun?" diye sordu Alparslan, sesindeki sertliği gizlemeye çalışarak.
Karmen, saçlarını düzeltirken "Kamran ve birkaç arkadaşla, ders sonrası bir etkinlik var," diye yanıtladı.
Alparslan’ın yüzü bir anda gerildi. "Kamran’la yine mi? Her gün onunla vakit geçirmen gerçekten gerekli mi?"
Karmen, Alparslan’ın bu tepkisini bekliyordu ama artık sabrı tükenmişti. "Evet, çünkü o benim arkadaşım. Üniversitede başka insanlarla da tanışıyorum. Bu seni neden bu kadar rahatsız ediyor?"
Alparslan, Karmen’in yanına yaklaştı ve ona doğru eğildi. "Seni rahatsız eden insanlar etrafında olduğunda böyle giyinmen ve bu kadar özenli olman beni çıldırtıyor. Kamran’ın sana nasıl baktığını bilmiyorum ama eminim ki masum bir bakış değil."
Karmen, Alparslan’ın bu tavrına karşı daha fazla sessiz kalamadı. "Kamran benim arkadaşım, başka bir şey değil. Sürekli kıskanarak bu ilişkiyi bitiriyorsun, farkında mısın? Üniversitedeki her adımımı, her arkadaşımı sorgulaman artık yorucu."
Alparslan’ın gözleri daha da sertleşti. "Karmen, bu sadece kıskançlık değil. Seni korumaya çalışıyorum. O adam sana zarar verebilir, bunu neden anlamıyorsun?"
Karmen, derin bir nefes aldı ve Alparslan’ın gözlerine bakarak konuştu. "Beni korumak istemen güzel, ama beni bu kadar baskı altında tutarak kendi hayatımı yaşamamı engelliyorsun. Bu ilişki böyle devam edemez, Alparslan."
---
O gün, Karmen üniversiteye gitmek için evden çıkarken Alparslan arkasından ona uzun uzun baktı. Karmen’in bu kadar özenli giyinmesi ve Kamran ile olan arkadaşlığı, onun içindeki kıskançlık duygularını zirveye çıkarmıştı. Karmen’in arkasından sessizce bakarken, onun ne zaman döneceğini ve gün içinde neler yapacağını düşünmeye başladı. Kafasında sürekli Kamran’ın Karmen’e yaklaşma ihtimaliyle ilgili senaryolar dönüyordu.
Alparslan, Karmen’in üniversiteye vardığı andan itibaren telefonunu kontrol etmeye başladı. Karmen’den herhangi bir mesaj gelmediğinde daha da tedirgin oldu. Kendi kendine, "Eğer Kamran ile daha fazla yakınlaşırlarsa ne yaparım?" diye düşünmeye başladı. Bu kıskançlık duygusu, Alparslan’ın içindeki kontrol edemediği bir hisse dönüşmüştü.
Karmen, üniversitede arkadaşlarıyla vakit geçirirken Alparslan, evde saatlerce düşündü. Nihayet, akşam olduğunda Karmen’i almaya karar verdi. Üniversitenin kapısına geldiğinde, gözleri sürekli etrafı tarıyordu. Karmen’i Kamran ile birlikte göreceğinden neredeyse emindi, ama onun yalnız başına çıktığını görünce derin bir nefes aldı.
---
Yolda sessizlik hâkimdi. Alparslan’ın içindeki kıskançlık yatışmış gibi görünse de, gerilim ikisi arasında asılı duruyordu. Eve vardıklarında, Karmen yorgun bir şekilde içeri girdi. Alparslan, onun arkasından sessizce izledi. Kıskançlık duygusu her ne kadar onu ele geçirse de, Karmen’i kaybetme korkusu daha ağır basıyordu.
Alparslan, sonunda Karmen’in yanına yaklaşıp onu kollarının arasına aldı. Karmen, bu anlık yakınlaşmaya şaşırsa da kendini onun kollarında rahatlamış hissetti. Alparslan’ın gözlerinde gördüğü duygusal derinlik, ikisinin arasındaki bağın hâlâ güçlü olduğunu hatırlatıyordu.
O gece, Alparslan ve Karmen, kıskançlığın yarattığı gerilimden uzaklaşmak istercesine birbirlerine sarıldılar. Kıskançlık her ne kadar onları birbirinden uzaklaştırsa da, bu duyguların altında yatan sevgi ve tutku onları her defasında yeniden bir araya getiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAAF
Roman d'amourZaaf, bir kişinin zayıf noktası veya dayanıksız olduğu şeydir, Alparslan içinde zaaf karmen'di.