Bölüm 17 ; Soğuk hava

14 4 6
                                    


Karmen, o sabah Alparslan’la yaptığı konuşmanın ardından uzun bir yürüyüşe çıktı. Hava soğuktu, ama serinlik zihnini toparlamasına yardımcı oluyordu. Şehrin sokaklarında dolaşırken, çocukluğunun geçtiği mahalleyi düşünmeye başladı. O zamanlar ne kadar basitti her şey. Şimdi ise hayatı, sürekli çözülmesi gereken karmaşık bir bilmece gibiydi.

Karmen, bir kafede oturup kahve sipariş etti. Bardaktan yükselen buharı izlerken, telefonunu çıkardı ve son günlerde gelen mesajları kontrol etmeye başladı. Beklenmedik bir isim, ekranında belirdi: Adem.

Adem, Karmen’in eski bir arkadaşıydı. Yıllardır konuşmamışlardı. Ama birdenbire, “Bir ara konuşmamız lazım,” diye yazmıştı. Karmen, mesajı okuyunca istemsizce kaşlarını çattı. Adem, onun geçmişinden bir parçaydı ve şimdi ortaya çıkması, hiç de hayra alamet bir durum değildi.

O sırada telefon çaldı. Ekranda Alparslan’ın adı belirdi. Karmen birkaç saniye tereddüt etti, sonra çağrıyı yanıtladı.
“Ne oldu?” dedi, sesi sakindi ama mesafeli bir tonu vardı.
“Seni merak ettim,” dedi Alparslan. “Nerdesin?”

“Biraz hava almaya çıktım. Düşünmem lazım.”

“Ne düşünüyorsun?” diye sordu Alparslan, sesi her zamanki gibi kontrolcü bir merak taşıyordu.

“Alparslan,” dedi Karmen, derin bir nefes alarak, “bana biraz alan vermen gerekiyor. Seni anlıyorum, ama bu sürekli peşimde olman… bu doğru değil. Eğer gerçekten bir şeyleri düzeltmek istiyorsan, önce kendini sorgula.”

Kısa bir sessizlik oldu. Ardından Alparslan’ın sesi soğuk ama net bir şekilde geldi.
“Düşünecek bir şey kalmadı, Karmen. Ben seni seviyorum. Ve bunun için gerekirse her şeyi yaparım.”

Karmen’in içi ürperdi. Alparslan’ın tonunda bir tehdit yoktu ama sözleri fazlasıyla mutlak geliyordu. Telefonu kapattıktan sonra Adem’in mesajına dönüp baktı. Acaba Adem’in hayatına tekrar dahil olması, Alparslan’la arasında yeni bir kaos mu yaratacaktı?

Bir saat sonra

Karmen, Adem’in buluşma teklifini kabul etmişti. Sessiz bir çay bahçesinde karşılaştılar. Adem’in yüzü tanıdıktı ama yılların getirdiği yorgunluk gözlerinden okunuyordu. İkisi de konuşmaya nereden başlayacağını bilemedi.

“Yıllar oldu, Karmen,” dedi Adem, hafif bir gülümsemeyle. “Seni görmeyeli epey şey değişmiş gibi görünüyor.”

Karmen başını salladı.
“Evet, değişti. Ama sen neden buradasın, Adem? Beni neden görmek istedin?”

Adem bir an tereddüt etti. Ciddi bir ifadeyle ona doğru eğildi.
“Karmen, Alparslan hakkında konuşmamız lazım. Bazı şeyler öğrendim ve bunu bilmelisin.”

Karmen’in gözleri irileşti. Adem’in cümlesindeki ağırlık, onu derinden sarsmıştı.
“Neler biliyorsun, Adem? Anlat!”

Adem, gözlerini kaçırmadan, ağır bir şekilde konuşmaya başladı:
“Alparslan’ın geçmişinde karanlık şeyler var. Sadece bir aşk hikayesi değil bu. Seni korumak istiyorum, Karmen. Ama bunun için önce bana güvenmelisin.”

Karmen, Adem’in sözlerini hazmetmeye çalışırken, içindeki korku ve merak karışımı bir duyguyla sessizce bekledi. Ancak Adem’in getirdiği haberler, sadece bu hikayenin başlangıcıydı.

ZAAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin