18. Bölüm

472 52 45
                                    

Sonraki gün Barış kapı zilinin sesiyle uyandı. Yataktan kalkmayı hiç istemiyordu. Gelen kimse o an unursamadı. Ama kapı inatla çalmaya devam edince uykusu kaçtı. Yataktan kalkıp aynada kendine baktı. Üzerinde dün geceki kıyafetleri vardı. Eve nasıl geldiğini bile hatırlayamıyordu. Sonunda kapıyı açtığında karşısında sinirli bir İsmail gördü.

"Dün geceden sonra var ya, bir daha Fulya diye ağlarsan suratına bir tane indiririm." İsmail selam bile vermeden öfkeyle içeri girdi. Barış arkasından kapıyı kapattı.

"Niye la? Fulya ne alaka? Ne oldu?" Barış'ın kafası karışmıştı.

"Hatırlamıyor musun?" İsmail şaşırdı.

"Dün gece eve nasıl geldim onu bile hatırlamıyorum." Barış mutfağa ilerledi. Midesi bulanıyordu. Kendisine su koydu.

"Ne vardı bu kadar içecek amına koyayım?"

"Sence?" Barış sinirlendi. "Hayatımda iyi giden bir şey var mı amına koyayım?"

"İşte içip sıçıp batırmasan olacaktı."

"Ne diyorsun İso? Şifreli konuşma." Barış bıkkınlıkla yüzünü buruşturdu.

"Dün Fulya aradı seni."

"O kısmı hatırlıyorum. Defalarca aradı."

"E niye açmadın?"

"İso bak üzerime gelme. Ben yoruldum kardeşim." Barış arkasını dönüp lavaboya ilerledi. Yüzünü yıkarken İsmail yanında bekledi.

"Bu ne demek Barış?"

"Ben bu kız için köle köpek oldum ve yoruldum artık. Beni istemiyor ne yapayım?"

"İstiyor işte!" Bağırdı İsmail. "Dün seninle barışmak için aramış. Sana haksızlık ettiğini düşünüyordu. Seni affettiğini söyleyip o da senden özür dileyecekti. Telefonu açsaydın anlardın." Barış'ın yüz ifadesi değişti.

"Gerçekten mi?"

"Evet!"

"Ben bir arayayım." Barış odasına ilerleyip telefonunu aradı.

"Acaba açacak mı?" Dedi İsmail. "Dün parti yerine kadar geldi kız. Sen karı kızla dans etmekle meşguldün."

"Ya İso tamam, dans etmiş olabilirim ama abartma. Aldatmadım onu"

"Valla sosyal medyada biriyle öpüşürken görüntün çıkmış." İsmail telefonunu çıkarıp gösterdi. Barış da kendi telefonunu bulmuştu. Videoya baktı.

"Sikeyim ya... vallahi öpüşmüyorduk. Açıdan öyle görünüyor. Yemin ederim bak sana." Barış kendini çok kötü hissetti. Bu görüntü hiç iyi olmamıştı. "Ya yemin ederim diyorum bak. Beni tanıyorsun. Alkolü bazen fazla kaçırıyorum ama öyle ortalıkta Fulya'yı aldatır mıyım?"

"Kardeşim benim değil Fulya'nın inanması önemli." Dedi İsmail.

"Dün parti yerine gelmiş mi cidden? Beni görmedi inşallah ya, kustum gibi hatırlıyorum." Barış utandığını hissetti.

"Yok görmemiş. Ama sosyal medyayı görmüş." Barış içinden küfretti.

"Ben bir arayayım." Barış Fulya'yınarayıp telefonu kulağına götürdü. Ama aynı anda indirmesi bir oldu. Meşgule atılmıştı. Tekrar aradı. Üşüncü aramada telefon hepten kapalıydı. "Offf. Ne yaptım yine ya? Alkolü fazla kaçırdım. Ama yemin ederim hepsi bu."

"Dur ben Mert'i arayayım."

"O ne alaka? Arama ya, diline düşmeyeyim onun." Barış hemen itiraz etti.

Aşk Tesadüfleri Sever | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin