Selam hoş geldiniz biraz uzun bir zaman girdi aramıza ama sonunda yeni bölümle gelebildim.
Nasılsınız umarım herkes iyidir.
Bu bölümü bana dmden yazan doğum günümde paylaşsan olur mu diyen Elif'e armağan ediyordum. Doğum gününe yetişmedi ama yine de geçmiş doğum günün kutlu olsun.
Bölüme geçmeden önce oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim ayrıca bu bölüm şu ana kadar yazdığım en uzun bölüm umarım severek okursunuz.
Artık bölümlerimiz uzuyor bu da ilk uzun bölümümüz.
Beni instadan takip etmek isterseniz hesabım theyluzia
keyifli okumalaaar!!!
"BİR DELİL, BİR YALAN"
Bu yolun sonu belliydi, en başından sonuna kadar her şey karanlıktı. Bilmediğim sularda yüzüyordum boğulacağımı bile bile yüzmek istiyordum. Çıkamayacaktım battığım o dipten sadece başkalarını da o dibe çekecektim. Yaşamaya bu kadar hevesli olmamalıydım belki de nefesim beni boğacaktı.
Soykan'ı sorgu odasında bırakıp koridora çıkmıştım, başım ağrıyordu. Bir adım bile ilerleyememiştik yerimizde saymaya devam ediyorduk. Cenk ve Başkan arasında bir şeyler olduğu çok belliydi ama ne olduğunu bilmiyordum. Öğrenebileceğimi de sanmıyordum, karşımdaki insanlar çok güçlüydü bense onların yanında sadece bir piyondum. Kullanıp daha sonra kenara atılacak o kişiydim, hep öyle olmuştum ama bu sefer piyon olmayacaktım. Beni kenara atmalarına izin vermeyecektim.
Koridorun sonuna doğru ilerlediğimde nereye gittiğimi bile bilmiyordum ayaklarım benden bağımsız ilerliyordu. Yönüm doğrultum yoktu. Bakışlarımı etrafa gezdirdiğimde sadece tanımadığım yüzleri görüyordum aslında bu beni rahatlatıyordu. Tanınmamak güzeldi, rahatlatıcıydı. WC tabelasını gördüğümde önüme düşen saçlarımla yüzümü iyice gizleyerek tabelanın olduğu tarafa doğru ilerledim. Saçlarımla yüzümü gizlememin hiçbir işe yaramayacağını bilerek yüzümü saklamıştım. Köşedeki girişten kadınlar tuvaletine girdiğimde içeride kimse yoktu. Aynalara hiç bakmadan direkt kendimi boş bir kabinin içine attım.
Aynalar gerçekleri gösterirdi ve ben gerçeklerle yüzleşmekten çok yorulmuştum. Kabinin kapısını kapatarak kilitlediğimde ellerim istemsizce göğüs kafesimi buldu. Hafifçe kalkıp inen göğsümün ritmi ellerimin arasında yükseliyordu. Yaşadığımı hissetmeden yaşıyordum.
Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdaktan sonra ellerimi göğüs kafesimden çektim. Korkuyordum hem de deli gibi ama bu şans benim önüme bir kez çıkmıştı ve ben de onu kullanmak zorundaydım. Kendimi ve annemi tehlikeye soktuğumun da farkındaydım ama gerçekleri öğrenip intikamımı almak zorundaydım. Sessiz uysal bir kedi olup olan biteni kenardan sessizce izleyemezdim. Benim önüme atılan yemle yetinecek de değildim.
Tuvaletin üzerine oturduğumda bacaklarımı iyice kendime çektim. Küçük bir çocuk gibiydim ama bu benim umurumda değildi. Keşke hiç büyümeseydim.
Birkaç adım sessini duyduğumda tuvalete birilerinin girdiğini anlamıştım.
"Bu suikast olayını duydun mu?" diye sordu bir kadın sesi.
"Duydum ama dosyaya gizlilik kararı getirilmiş kimse hiçbir şey anlatmıyor."
" Genelkurmay başkanı bile buradaydı çok büyük bir olay kızım, ülke gündemi sarsıldı. Herkes merak ediyor." Dediğinde diğer kız hemen konuşmayı devam ettirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERDENGEÇTİ (+18)
Hành độngAsker Kurgusu Cumhuriyet Savcısı Beliz'in nöbet gününde gelen bir ihbara göre genel kurmay başkanın evine bir suikast düzenlenmiştir. Babasının Beliz'den haberi olmasa da babasına suikast düzenlendiğini öğrenen beliz nöbetçi savcı olarak olay yerin...