Cok uzun bir bölüm yazdım umarım siz de yorum yaparsınız yoksa yb yazmiycam size 😡😡
Unutmayın araba benzinle ben yorumla çalışırım hadi byee<33
×××××
Sabah rahat uykumdan beni uyandıran şey pencerenin perdelerinin çekilmesi ve gün ışığının odaya, oradan da yüzüme hücum etmesi olmuştu. Gün ışığı ısıtıcı olmayabilirdi bugünlerde, fakat hâlâ gözlerin kapalıyken seni rahatsız etmeye devam ediyordu.
Yüzümü buruşturup, elimi hafifçe kaldırdım. Dudaklarımdan şikayetçi bir inleme dökülürken, "Hadi uykucu, kalk." dedi Astrid.
Onun sesi bu rahatsız edici durumda daha çekilir bir şey olsa da, gerçekten gözüme giren bu güneş ışınları sinir bouzucuydu. Yüzümü onun yastığına gömerken, "Biraz daha, lütfen." diye sitem ettim.
Onun yastığına yüzümü bastırdığım için saçlarının kokusu burnuma dolmuştu. Sinirlerim yatışırken o, "Hayır, elimden geldiğince izin verdim zaten uyumana. Kalkma vakti." dedi.
Fakat ben bir çocuk gibi omuz silkip, yastığa daha da sarıldım. Kokusu benim üzerime sinip, etrafımı sararken rahat bir nefes verdim. Ama bu rahatlık çok uzun sürmedi. Astrid üzerimdeki yorganı çekerek, "Kalk hadi." diye bağırdı.
Sesi yüksek değildi, ama güldüğü için normalden yüksekti. İnleyerek, "Çok soğuk! Ört üzerimi." dedim uzanıp yorganı almaya çalışırken.
Fakat o ellerini omuzlarıma koyup, beni geriye doğru iterken, "Hayır, inan bana gerçekten kalkman gerek canım. Kiliseye gitmemiz gerekiyor." dedi.
Tekrar şikayet etmek için ağzımı açacakken dediğiyle durdum. Gözlerimi açıp, şaşkın ifadeyle ona bakarken, "Efendim?" diye sordum.
Astrid mavi gözleri parlayarak, geniş gülümsemeyle bana bakarken, "Kiliseye gidiyoruz. Her 25 aralıkta kutlamadan önce sabah saatlerinde gideriz. O yüzden kalkman gerek." dedi.
Şaşkınlığı üzerimden atıp, oturur hale gelirken artık uykuyu unutmuştum. Ona bakarak, hafif, çocuksu omuz silkmeyle, "Ama ben inançlı değilim ki." dedim.
Astrid benim çocuksu tavrıma kafa sallayarak, "Biliyorum, ama annem senin de gelmen gerektiğini söyledi. Hepimiz orada olacağız. O yüzden kalkman gerek." dedi.
Oflayarak kendimi geriye attım. Kafamı onun yastığına yerleştirip, tavana bakarken, "Saat kaç?" diye sordum.
Astrid birkaç saniye sessiz kaldı. Muhtemelen saate bakıyordu. Sonunda, "Saat 9 olmak üzere." dedi.
Gözlerimi açarak ofladım. Yataktan kalkarken, "Tamam, bana biraz zaman ver." dedim.
Astrid kafasını sallayarak önüme düşen kahverengi saçları geriye doğru itti. Onun dokunuşunu yüzümde ve saçlarımda hissettiğimde durdum. Gülümseyerek saçlarımı karıştırıp, "Bekliyorum seni." dedi.
Yutkunup, kafamı indirdim. Yataktan kalkarken onun dokunuşunun vücudumda hissettirdiği karıncalanma ve rahatlık hissini görmezden geldim. Lavaboya girip, işlerimi hallettikten sonra geri döndüm.
Onu yatağın üzerine siyah bir pantolon, siyah bir sweat koyarken gördüm. Yaklaşırken, "Bunlar ne?" diye sordum.
Astrid pantolonu ve sweatı bana uzatarak, "Bunları giy, eşleşmiş oluruz." dedi ve diğer eliyle kendisini gösterdi.
Gözlerim ona çevrildi. Üzerinde siyah pantolon, siyah kazak vardı. Kazak zayıflığı yüzünden ona bol geliyordu, en çokta boğaz kısmı. Ama nefes kesici göründüğünü görmezden gelemezdim. Gerçekten çok güzel görünüyordu. Bilmiyorum, her sabah ilk onu görerek uyanmak bu kadar normal ve doğru hissettirmeli mi?
![](https://img.wattpad.com/cover/381703844-288-k537830.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalandan aşıklar | [G×G]
ChickLitNorveç'te değişim öğrencisi olan Laçin Ayman yeni en yakın arkadaşı Astrid'in onu ailesine 'sevgilisi' olarak tanıştırmak istemesiyle kendini farklı bir ortamda bulur.