11. ŞUT

3.4K 472 106
                                    



instagram & twitter: cordeleima


whatsapp kanal linki'ne instagram önce çıkanlarımdan ulaşabilirsiniz. bölüm duyuru ve alıntılarını oraya atıyorum. bolca soru cevap da yapıyoruz. ayrıca wattpad hesabımı takip ederseniz bölüm bildirimlerine ulaşabilirsiniz. wattpad hesabım: cordeleima


sizi bölümden sonra twitter'a #Tamİsabet etiketi ile yorum yapmaya da davet ediyorummm. hepinizi bekliyorummm ^^







11. ŞUT


Isabel LaRosa, Favorite.






Sevdiğim çok fazla şey var.

Ailem, mesleğim, hayatım, aldığım herhangi bir nefes, arkadaşlarım, dışarıda gördüğüm ve bacağıma sırnaşan hayvanlar, izlediğim filmler, genç kızlığımın şarkıcıları ve grupları, okuduğum her bir kitabı delicesine sevmeme sebep olan karakterler ve bunlar gibi onlarca ve hatta belki de yüzlerce daha şey var.

Bir sürü şeyi, gerçekten çok seviyorum.

Hayatın kendisini, her zaman karşımıza farklı şekillerde çıkmasını, bazı anlarda bizi zora sokuyor bile olsa hiç beklemediğimiz seçeneklerin de varlığını bize göstermesini de seviyorum.

Ama her şeyden, belki de kendimden bile çok sevdiğim ve tıp fakültesinin asıl azabının başladığı dördüncü sınıfın ilk gününden beri en mahrum kaldığım şey açık farkla belli. Asla vazgeçemeyeceğim, vazgeçme ihtimalimi bile düşünmekten kaçacağım tek bir şey var.

Uyku.

Şu sıralar ve bundan sonra, hayatımda en sevdiğim şey olacağı apaçık ortadaydı.

Bulduğum her bir saniye uyumaya meyilli yapım, çok fazla uyuyamamaktan mustarip bünyem ile bir araya geldiği zaman, geceleri on birden sonra yattığım her sabah, öğlen olmadan uyanmayarak benden intikam alıyorlardı.

Ama bu intikamın bugün olmamasını isterdim.

Çünkü geç kalmıştım.

Bugün Çarşamba'ydı ve Doruk Acar, yeni fizyoterapisti ve benimle birlikte tesisteki tedavilere başlayacaktı. Ama ben, daha ilk günden, onun beni bir saat içinde yedi kere aramış olmasına rağmen duymamış, sanki bulutların üstünde rahat bir uyku çekiyormuş gibi telefonun sesini yok sayarak uyumuştum.

Oysaki, eve girdiğim gibi üstümdeki kıyafetlerimi dahi değiştirmeden, direkt olarak salondaki L koltuğun kenarına kıvrılıp uyuyakalmıştım ve biricik kız kardeşim beni uyandırma gereği bile görmemişti. Öylece olduğum yerde bırakıp kendisi ise benim sıcacık yatağımda uyumuştu.

O yüzden, şu anki tüm karmaşamın ve ona ettiğim hakaretlerin sebebi kendisiydi ve hak ediyordu.

"Sana para vereceğim deseydim, sabahın en erken saatinde uyandırırdın. Ya da bir şeye ihtiyacın olsa, abla kalk hallet, derdin. Ama benim biricik kardeşim ne yapıyor, kendine tost yapıp üstünde uyuyakaldığım koltuğa oturup film izliyor."

Sinirlerim konuştukça daha da zıplıyordu.

"Bir de telefonumun sesinden rahatsız olup sessize alıyor. Hanımefendinin keyfini mi bozdu, telefonumun sesi?"

Hem odamın kapısının önünde durmuş elindeki tostu yiyerek beni izleyen Neslihan'a bakıyor hem de kendime rahat kıyafetler seçmeye çalışıyordum. Neslihan sanki ben hiç konuşmuyormuşum gibi rahattı. Hiç söylediklerimi umursuyor gibi değildi.

TAM İSABETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin