wattpad; cordeleima
instagram; cordeleima
twitter/x; cordeleimasosyal medya hesaplarımda daha aktif bir iletişimde olabiliyoruz. sizinle konuşmayı, düşüncelerinizi öğrenmeyi çok seviyorum. hepinizi bekliyorummmmm ^^
keyifli okumalar ^^
15. DÖNÜŞ
Yaşlı Amca, Giderdi Hoşuma.
Uzun zamandır hastaneden ve mesleğinden uzak kalmış birisi olarak, sanki bildiğim her şeyi unutmuş gibi hissediyorum ama aslında, öyle olmadığını da en bilen kişiydim.
Kendimi yetersiz hissediyordum. Sanki her bir saniye, hastanedeki arkadaşlarımın biraz daha gerisinde kalıyor ve zihnimdeki tüm tıp bilgilerini siliyormuşum gibi hissediyordum. Aslında, bir gece öncesine kadar bu kadar büyük bir korku sarmamıştı etrafımı.
Ama gördüğüm o kabusla birlikte, son iki günüm, tamamen yetersizlik hissi ile geçmişti ve bunu da etrafıma yansıtmıştım. Öyle ki Neslihan eve geri dönmüş, hala antrenmanlarına eşlik ettiği Doruk, aynı saat içinde neredeyse on defa iyi olup olmadığımı sormuştu.
Uzak kalmış olmak bana hiç ama hiç iyi gelmemişti.
Şakaya vurmaya, sanki bu durum işime gelmiş gibi yapmaya çalıştım bir süre ve Doruk Acar ile daha da fazla ilgilenerek babamın korktuğu gibi olmasın, tekrardan eski formuna dönebilsin diye çok ama çok uğraştım. Tüm bunlar, biraz da olsa dikkatimi, bir hiç uğruna postalandığım fakültemden uzaklaştırmıştı ama yine de geceleri zihnimi meşgul edecek başka bir işim yoktu.
Her gece zihnimde tam olarak bugünü hayal etmiştim. İyi veya kötü, belki de yüzlerce senaryo kurmuştum. Ve şimdi, o senaryolardan birinin gerçekleşme ihtimali vardı. İyi veya kötü, bir senaryo benim hayatımı tümünden değiştirecekti belki de.
Sabahın köründe çalan telefonumla, fakülte dekanından olmasa zaten açmazdım ama onun aradığını fark edince, görmeyeceğini bilmeme rağmen saygı duruşuna bile geçmiştim. Ne yapacağımı ilk birkaç saniye şaşırmış, sonra arama kapanmasın diye yanıtlamıştım. Ama yeni uyanmanın etkisi ile ilk başta tam algılayamamıştım konuşmayı.
"Hastaneye gel, son kararımızı verdik," demişti bana fakülte dekanı aramayı yanıtladıktan sonra sustuğum o dakikaya kaçan saniyelerde. "Toplantı odasında seni bekliyoruz."
Ve bana kararın en olduğunu tabi ki de söylememişti. O yüzden hastaneye gidene kadar kalp krizi geçirebilirdim. Ve kalp krizi geçirirsem, en azından zihnimdeki kötü senaryolar gerçeğe dönmüş olmazdı, değil mi? O kadar da kötü olmazdı belki. Yani o an için hiçbir şey bana, hastaneden ve okulumdan atılmış olmak kadar kötü gelmiyordu.
Ama hiçbir şey olmadan, sağ salim şekilde bir taksiye atlayıp hastaneye gelebilmiştim.
Şimdi de daha önce de önünde böyle gidip geldiğim ve en sonunda hastaneden uzaklaştırma aldığım o odanın önünde dolanıyordum. Birazdan beni çağırdıkları zaman, ya her şeye baştan başlama şansım olacaktı ya da her şey buraya kadar diyerek gidecektim.
Kalbim o kadar sert ve hızlı atıyordu ki göğüs kafesim acıyordu resmen. Derin nefesler alıp vermeye çalışıyordum. Buraya gelirken ne anneme ne babama ne de benim sonsuz bir döngü şeklinde kötü planlar yapmamdan bıkıp beni terk eden Neslihan'a haber vermiştim. Hatta şu an vizite çıkmış ve belki de bu kata bile çıkacak olan Cenk'e bile dememiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/380569999-288-k971331.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAM İSABET
Short StoryGalatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce dayanamaz. Hem babası hem de düşük not aldığı stajının puanını yükseltmek için fakülte hocalarından...