Resimdeki Maraz
Melihle bir restorana gelmiştik. Gerçekten çok şirin bir yerdi her yeri rengarenkti. Mor desenli şirin bir masaya oturduk.
"burası çok şirinmiş gerçekten" tebessümle bunu söyledim. Siparişlerimizi verip sessizliğimizi sürdürdük.
"E ee Ardayla hayat nasıl gidiyor" dedi. ne desem ki şimdi
"idare eder, sen Ardayı ne kadar tanıyorsun ki ?"
"çocukluktan beri ben onun en yakın arkadaşıyım onun hakkında benden çok şey bilen kişi fazla yok ikizi hariç" 1 dakika ikizimi dedi o daha demin hayatta bir tek kardeşimi vardı
"demek kardeşi var peki ya ailesi" dediğimde sanki konuşmak istemiyor gibi bir hali vardı.
"ailesini pek sevmez o boş ver ailesi çok tanınmış şu zenginlerden ama aynı zamanda her kezin korktuğu kişiler" deyince Ardadan o adamların niye köpek gibi korktuklarını şimdi anlamıştım
"Arda kaç yaşında" dediğimde gülerek suratıma baktı.
"siz ne acayip kuzensiniz öyle onun hakkında hiç bir şey bilmiyor gibisin" sanırım pot kırmıştım
"şey biz birbirimizden çok uzak yerlerde büyüdükte ondan birbirimiz hakkında hiç bir şey bilmiyoruz ailelerimiz birbirinden çok uzak onun varlığını daha yeni öğrendim öğrendiğim an zaten yanına geldim" böyle saçma bir hikaye uydurmuştum işte
siparişlerimiz geldi. yemeklerimizi yedik sonra ödemeyi yapıp oradan ayrıldık.
sahil kenarında yürüyorduk ki benim sakarlıklarım her yerde kendilerini gösterdiği için burada da eksik olmadılar.
ayağımı nasıl olduysa bir anda burktum tam yeri öpecektim ki Melih belimi sıkıca kavradı.
yüzüne doğru refleks olarak baktım çok fazla yakındık. Gözlerim bir an dudaklarına kaydı gözlerine baktığımda onunda dudaklarıma baktığını gördüm.
"ŞEYYYY" oda kendini toparlayarak beni doğrulttu. Mahcup bir şekilde
"ah şu benim sakarlıklarım teşekkür ederim" o sadece önüne bakıyordu hiç bir şey demedi gülmedi bile dalgın dalgın yere bakıyordu gözleri.
"Melih hu huuu"elimi önünde salladığımda dalgın gözlerini yerden alarak bana dikti.
"gidelim mi artık" dediğinde sakince kafamı salladım.
hala yürüyorduk. Kafamı ona çevirdiğimde onu beni izlerken yakalamıştım. Bana mı bakıyordu gözlerimi yere sabitledim
"senden bir ricam daha olacak Melih"
"tabi ki dinliyorum,güzellik"
"beni bir arkadaşımın yanına götürmeni isteyecektim onları çok özledim de"
"hmm kimmiş bunlar erkek arkadaş falansa olmaz"
"neden"
"öyle, kim olduklarını söyleyecekmisin"
"tamam biri erkek ama kuzenim merak etme"
"hımm iyi tamam gidelim"
"gerçektenmi" diyerek boynuna atladım çünkü onları çok özlemiştim o heyecanla onun boynuna atladım sonra geri çekilerek
"yani pardon çok heyecanlanmıştım da" dedim ama o sadece hiç bir şey demeden gülümsedi.
Artık gelmiştik evet o gece ayrıldığımız o lanet olasıca adamın mekanına arabadan indim.
"istersen sen bekle ben hemen geliyorum" diyerek konuşmasına izin vermeden içeriye doğru ilerledim. O adamın odasının kapısını tıklatmadan açtım.
Odada göz gezdirdim bir de ne göreyim o pis adamla Maraz karşılıklı oturuyorlardı.
Kapı sesini duyarak bana doğru baktılar. Marazın suratında şaşkınlıkla sevinç arası bir hal oluşmuştu anında ayağa kalkarak bana doğru hızla yürümeye başladı
"Çimeeen" diye bağırarak bana sarıldı.Bende tüm özlemimle ona sıkıca sarıldım.
"neredeydin iyimisin sana bir şey yaptımı o herif"
"hayır ben çok iyiyim asıl siz nasılsınız Yeşim nerede"
"oda çok iyi bir iş buldu kendine sen merak etme"
onunla konuşurken telefonum çaldı Arda arıyordu.
"bak Yeşime anlatırsın tamam mı benim şimdi gitmem lazım en kısa zaman da tekrar geleceğim diyerek ondan ayrıldı
"ara bizi tamam mı Çimen"
dışarıya kendimi zor attım sormasına rağmen Melihe cevap vermedim yola çıktık
üzgünüm daha fazla yazamadım oy ve yorum lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AŞKI KANITLA
Teen FictionAşka inanırmısınız? Böyle güçlü bir duygu ve böyle bir bağ varmıdır sizce? Sizi bilmem ama, Çimen inanmıyor. Hemde hiç! Tabi bu umutsuzluğu karşısına onu buna inandırabilecek birisi çekana kadar sürecektir. Arda... Kendiside buna inanmazken bu nası...