12.Ozan

69 8 2
                                    

Resimdeki Ozan

Gözlerimi tekrar Ardaya çevirdiğim de ne olduğunu anlamaya çalışan gôzlerle bana bakıyordu ve Azranında ondan bir farkının olmadığını ona bakınca anlamıştım.

Ne yapacaktım şimdi? Onun burada ne işi vardı? Kahretsin Ozanın burada ne işi vardı?
Ondan nefret ediyordum. Onunla geçirdiğimiz günleri o kötü anıları hatırladıkça sinir krizi geçirmemek için kendimi rahatlatmaya çalışıyordum.

Zar zor vucudumu gevşetmeyi başarabilmiştim. O günden sonra bir daha onu hiç görmemiştim.

Ama şimdi karşım da yayıla yayıla oturuyordu. Pislik!

"Çimen bir sorun mu var?" Azranın tatlı sesi yoktu yerini şüphe,tereddüt,korku alırken benim gözlerim ona cevap vermeyerek yeniden o masaya kaydı.

Bakışlarımı takip ederek ikiside o tarafa döndüler.
"Onun burada ne işi var?" Ardanın böyle demesi beni şüphelendirmişti onu tanıyor olamazdı değilmi.

Gözlerimi ona diktiğimde o yerinden kalkarak o masaya doğru yürüdü.

Ozan Ardayı görünce ayağa kalkarak konuştu masa fazla uzak olmadığından seslerini duyabiliyordum.

"Ooo Arda nasılsın burada ne işin var "diyerek tokalaştılar. Asıl senin burada ne işin var.
Daha çok onlara bakamadım dayanamadım Ardanın arkadaşımıydı yani o.
Gözlerim dolarken çantamı koluma takarak ayaklandım.

"Be be ben gitmeliyim özürdilerim Azra!" bana hâla hiçbirşey anlamamış gibi bakıyordu. "Sonra konuşsak?"

Masanın yanından hızla geçerken
"Dur benide bekle bende geliyorum" orada daha fazla kalmak istemiyordum hızla dışarı çıktım 2 saniye geçmemişti Azra yanımda belirdi.
Yürürken Azra önüme geçti. Eliyle çenemden tutarak kafamı kaldırdı.

"Neden ağlıyorsun?" elimi yüzüme götürdüm elime ıslaklık gelmişti ağladığımı daha yeni fark etmiştim.
"Sen burada bekle ben şu bakkaldan mendil alıp geliyorum"Diyerek yürümeye başladı.

Kendimce yavaş yavas yürüyordum. Düşünüyordum eski kötü hatıraları eski günleri

Gözlerimi etraftan ayırmış sadece yere bakıyordum. Salık olan saçlarım önüme düşmüştü yan görüş alanımı kapatıyordu.
Önümde beyaz bir çizgi görünce diraksadım tanıdıktı bu çizgi ne çizgisiydi bu kafam dağınık gözlerim bulanık çizgiye bakıyordum.
"Hey sen dikka eeet!!!" sesin oldugi tarafa baktım.
Bir anda çıldırmış korna sesiyle bana doğru yaklaşan bir araba gördüm.
Tekrar o çizgiye baktım sonra durdugum yere.

Yolun ortasın da olduğumu anlamam uzun sürmedi. Tekrar bir korna sesi geldi. Karşıya koşacakken ayaklarım tutuldu.

Sap gibi ortada dikiliyordum. Korkudan ve titremekten yerimden oynayamıyordum.

Lütfen biri yardım etsin. Kıpırdayamıyorum. Araba yaklaşınca ellerimi yüzüme dayayarak arabaya baktım. Gözlerimi kapattım. Sanırım ölecektim hayır daha cok erken değilmi gôzüm kapalıyken gözümdeki yaşlar daha da şiddetlenmeye basldı.

Sert bir seyin carpmasıyla yere düdtüm üzerimde ağırlık hissediyordum bütün vucudum agırıyordu daha çok dayanamayıp gözlerimi yumdum bedenim pes etmişti zaten en son insanların endişe verici seslerini duydum başka...

Gözlerimi yavaşça araladım. Kendimi son derece iyi hissediyordum. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Hastane odasındaydım tabiki.
Yanımda birisi vardı kafamı çevirip baktığımda bunun Azra olduğunu gôrdüm bana gülümsüyordu

"Günaydın Çimen iyimisin"

"Araba çarpan birine göre hayet iyiyim" diyerek tebessüm ettim.

Bir anda kahkaha attı. Niye gülüyorsun bakışları attımda.
"Arabamı?" diye sordu hâla gülerken.

"Bilmediğim yada yanlış bildiğim birseymi var ne diye gülüyorsun ki ben bunda gülüncek birşey göremiyorum?" gülmesini hafifleterek bana baktı

"Kesinlikle,bilmediğin birşey var,evet"

Gözlerim hastayı görmeperi için yapılan şu cama kaydı.

Arda bir kızı duvara yaslamış sinirli sinirli birseyler diyordu.
Daha dikkatli bakınca bunun Kader olduğunu görmüştüm.

Azranın sesiyle yeniden ona döndüm.
"Sana araba çarpmadıki" gözlerimi şaşkınlıkla açtım.

"Nasıl yani?"

"Kahramanın seni kurtardı tabiki"

"Kahramanım?" diye sorunca gözüyle biryeri işaret etti.
Oraya baktım. Yuh bu ne ara içeri girmişti.

"Seni Arda kurtardı,hemde son anda arabanın size çarpmasına santimler kala ve tek hasar Ardanın sol bacagı arabanın kenarından çizilmesi okadar"
Azra bunları söylerken gözlerim Ardanın sarılı bacağına kaydı

Gözlerimi bacağından çekerek arkasındaki Kadere kaydı.

Yavaşca bana yaklaştı yanıma oturup elimi avuclarının içine aldı.
"İyimisin çok özür dilerim hepsi benim suçum bir daha arabada asla telefonla konuşmayacagım" dedi gülümserken.

Elimi avuçlarının icinden çektim.
Gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım.

"Tamam önemli değil" diyerek kestirip attım. Yanımdan gitmesini istiyordum ve Arda bunu anlamış olacakki
"Tamam Kader artık gidebilirsin"
Kader tek kelime etmeden kalkarak odadan çıktı.

"Seyy ben çok teşekkür ede..."

"Biraz daha dikkatli olmalısın Azra senin için cok korktu hem neden yanımdan habersiz ayrıldınız?"

Azra diyor birde yaa. Acaba o hiç korkmamışmıydı?

"Sakin ol Arda Kız zaten iyi degil" bu ses bu ses hayır olamaz lütfen oda gelmiş olasın başım eğik oldugundan yüzünü götemiyordum ama sesi tanıdıktı.

Kafamı hızla kaldırdım.
Ölümcül bakışlarımı Ozan'a gönderirken onunda yüzü şaşkınlıktan şekilden şekle giriyordu.

Sanırım beni daha yeni görüyordu.

Başkası zannetigi bana getirdiği elindeki çiçekleri birden elinden düşürdü.

Herkes şaşkın bize bakıyordu.
"Çimeen?" dedi Ozan

Hâla ona ölümcül bakışlarımı yolluyordum...

Oy ve yorum LÜTFEN

BANA AŞKI KANITLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin