Gözlerimi yüzüme doğru gelen ışından dolayı rahatsız olduğumdan yavaşca açtım.
Direk saate baktım. 13:34. Yuh ben bu kadar nasıl uyuyabildim. Ne olmuştu akşam tam hatırlayamıyordum.
Bukadar çok uyuduğum halde niye hâla deli gibi uykum vardı ki?
Kapının bir anda açılmasıyla donuk bakışlarım kapıdaki kişiye dôndu. Ardayı bekliyordum ama o değildi neden yanıma gelmediğinde bir eksiklik hissediyordumki?
"Nasılsın güzellik?"dedi sarışın taş yanıma yaklaşırken. Way bee işe bak Ardanın gelmesi gerekirken daha resmen adını bile bilmediğim taş beni ziyarete geliyordu.
İçimde bir kırıklık hissettim. Beni hiç düşünmüyormuydu.
Neden gelmemişti? Neden?Ne oluyor bana böyle neden onu bukadar önemsiyorum düşünüyorum?
"Daha iyimisin" kendime gelerek gözlerimi sarışının o güneşi andıran parlak ela gözlerine diktim. İnsanı gerçekten kendinden geçiriyordu. Gözlerimi onunkilere dalmışken o yine soru sordu ama bu sefer biraz sinirli gibi çıkmıştı sesi
"Çimen şöyle bakmayı kes,nasılsın diyorum" bu sefer kendimi toparlamaya çalışarak.yaptığımın saçmalık olduğunu düşünerek gözlerimi onunkilerden çekere kapı kulpuna diktim.
"İyiyim düşündüğün için tesekkürler,de senin burada ne işin varki"
"Elbette düşüneceğim biz arkadaşız değil mi?"
"Tabiki"zorla gülümseyek yeniden o harika gözlere odaklandım.
"Neden burda olduğumu soruyorsan merak ettim. Akşam kötü gibiydin"
"Kötü gibimiydim?"
"Akşamı hatırlıyormusun?" dediğinde korktum umarım akşam kötü birsey olmamıştır.
"Hayır pek sayılmaz çok mu kötü şeyler oldu ki?" merakla sordum cevabını acayip merak ediyordum."Akşam Arda birden yanımızdan ayrıldı en fazla 10 dakka sonra yanıma hızla geldi bana'yatı karaya çıkar' dedi
Böyle birden diyince sebebini merak ettim tabi sorduğumda 'sorma birşey Melih dediğimi yap" sertçe bunu deyince normalde dediğini yapardım ama bu sefer sinirlenmiştim bende bağırdığımda o daha çok sinirlendi.Artık bizi durduramıyorlardı. Sinirle en son bağırdım.
"Oğlum bir sen istiyon diye bu kadar milleti partisindenmi edecem'
'Başlatma partinden lan' diye bağırdı.
Onu ilk defa bukadar sinirli görüyordum endişeli gibiydi.Biz tartışırken en sonunda seni söyledi işte kısacası kavga ettik falan sonra geri döndük ve seni kucağında odana kadar taşıdı.
Gözlerime inanamadım.
İşte böyle önemli birşey yok takma kafana sen güzellik"Okadar şeyden en sondaki 'güzellik' lafına takılmıştım.
Evet bana sık sık böyle hitap ediyordu. Hoşuma gitmiyor değildi tabi bir erkekden iltifat almak.
Ama tabi insanın 1 kere güveni sarsılınca bir daha zor toparlanıyordu. Erkeklere güvenim fena halde sarsılmıştı.
Ama hala buna rağmen Ardanın yanında nasıl rahatça kaldığımı anlayamıyordum doğrusu.Neyse Adını sonunda öğrenmiştim Melih. Hmm güzel isimmiş.
Ay bir türlü asıl konuya gelemedim kafamı taktığım konulara bak.
Akşam gerçekten benim için öyle endişelenişi hoşuma gitmisti.
Beni odama kadar taşımış.
Hatta benim için kavga etmiş resmen. Bu düşünceyle yüzümde büyük bir gülümseme oluşmuştu.
"Keşke kavga etmeseydiniz ah hepsi benim bu salak aptal kafam yüzünden çok özür dilerim. Kafama takıldı sormak istiyorum madem kavga ettiniz yani nasıl sen buraya..." sözümü yarıda keserek kendi sözüne başladı
"Biz Ardayla çok yakın arkadaşız hatta kardeş gibi. Konuştuk barıştık. Zaten küs değildik çocuk değiliz ya"
"Hmm iyi ozaman peki neden beni kucağına aldığında şaşırdın ki?"
"Arda kızlara fazla yanaşmaz,güvenmez onun en fazla ilişkileri 2 veya çok nadir3 gündür. Yani sana fazla değer veriyor gibi gözüküyordu. Bunun değerini bil ona göre" diyerek sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AŞKI KANITLA
Teen FictionAşka inanırmısınız? Böyle güçlü bir duygu ve böyle bir bağ varmıdır sizce? Sizi bilmem ama, Çimen inanmıyor. Hemde hiç! Tabi bu umutsuzluğu karşısına onu buna inandırabilecek birisi çekana kadar sürecektir. Arda... Kendiside buna inanmazken bu nası...