Melih gülen gözlerini bana çevirdi
"Çimen sen yengemizi tanıyonmu?" yengenize sıçayım.
"Hayır,kimse kim umrumda degil beni ilgilendirmez" cevap beklemeden hızla mutfağa yürüdüm. Bence buna yürümek denmezdi bildigimiz kostum kaçıyormuş gibiEvet aslında kaçıyordum. Ardanın sevgilisinden bahsetmesinden,onu sevdiğini söylemesinden korumacı davranmasından bunları duymaktan korktuğum icin kaçıyordum.
Sinirden ağızıma üzüm tanelerini sıkıştırırken kapıdan Melih girdi.
"Kızlar üzgün veya sinirli olduklarında çikolata yemezlermiydi?" alaycı gözlerine öfkeyle baktım.
"1.ben gayet sakinim
2.ben senin o bildigin kızlardan değilimdir belkide"Karşımdaki bana yakın olan sandalyeye oturarak kolunu masaya dayadı.
"1.belki gerçektende o kızlardan değilsindir
2.ve kesinlikle sinirlisin. Neden?""Bilmiyorum,yani..."
"Yoksa birileri kuzeninden mi hoşlanıyor?" ağzımdaki üzüm taneciginin boğazıma kacmasıyla öksürmeye basladım. Öksürüğümün arasından konusmaya çalısıyordum
"Se...ni...öldüre...ceğim...geri...zekalı...saçma...lama"
"Sus konuşma salak ölecen birazdan hâla konuşuyorsun" elini yumruk yapıp sırtıma öyle bir vurmustunki sırtımı hissedemiyordum artık. Öksürüğün geçtiğinemi sevineyim sırtımdaki acıyamı üzüleyim bilemedim
"Al,iç şunu" suyu anında kafama diktim
"Yavaş yine bogulacan bak" ona aldırmadan konustum
"Niye hayvan gibi vuruyorsun ya hatırlatırım ben nazik bir kızım bir an omuriligim ortadan ikiye ayrıldı sandım"
"Hayatını kurtarıyorum birde laf yiyorum"
"Bogulmamın sebebi sensin ama"
"Sen her dogru olan lafa boğulurmusun yoksa"
"Melih... Saçmalama hem biz kardeş gibi büyüdük ayıp yani senin de dediğin"
"Madem öyle söyle bakayım Arda en cok hangi rengi sever"
"Pembe" bilmişcesine atıldım hemen
"Çimen sallıyacaksan bari adam gibi salla pembe ne yaa sanki 8 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz" %100 haklıydı çocuk,pembeymiş. Ama niyeki bence gayet hoş bir renkti.
"Peki tamam Mor mu"
"Çimen saçmalama cok iyi tanıyormussun gercekten Ardadan bahsediyoruz ona göre düşün"
"İyi tamam düsünüyorum" gözlerimi kapayarak bütün renkleri aklımdan geçirdim son 2 renkte kararsız kaldım.
"Karar veremiyorum Melih mavi ve siyah arasındayım şu anda bence ikiside ona çok yakısır"
"Hmm evet sonunda doğru renkleri bulabildin" ayaga kalktı.
"İki renkmi seviyor" acayip birseymis gibi şaşırdım.
"Evet o renkler onun vazgeçilmezidir" Arda hakkında sürekli Melihten bilgiler alıyordum. Bu iyi oluyorduda çünkü onu merak ediyordum hemde çok.Melih "ben gideyim artık güzellik"
"Hı hı tamam" bende ayağa kalkıp kapıya yürüdük beraber"Bir daha gel lütfen Melih"
"Tamam görüsürüz" lüks arabasına atlayarak uzaklastı.
Bu coçuğu gerçekten seviyordum onunla iyi vakit gecirebiliyordu insan.Arkamı döndüğümde Ardanın kolu Azranın omuzunda gülüşerek aşağı iniyorlardı.
"Sonunda!" dedim gözlerim sadece Azraya bakarken. "Sonunda uyanabildin uyuyan güzel"
"Offf sorma ya Arda olmasa ben akşama kadar daha uyurdum" dedi.
"Sana diyor ama kendisi 11'den aşagı kalkmıyor" dedi Arda neden bilmiyorum ama gözlerinin icine bakamıyordum.
Diyecek birsey de bulamadığımdan gülerek dil çıkarmakla yetindim çünkü haklıydı. Dikkatimi üzerine verdigimde üstünde acık mavi bir tsört vardı evet ona gerçekten çok yakışıyordu.Mavii...
Bundan sonra en sevdiğim renk Mavi...
"Azra hadi hazırlanıp gidelim biz" Azra ağızını tam acacaktıki bay yakışıklı kütüğümüz atıldı.
"Nereye!" sesi sorgulayıcı sertti.
"Çarsıda biraz kız kıza gezecez sadece" dedi Azra."Kız kıza?" kaşlarını kaldırıp bir bana bir Azraya baktı.
"Tamam Çimende seninleyse sorun yok seni korur bu cadı" dedi
"Ne!?" refleks olarak küçük bir çığlık attım.Azra durumu kurtardı kavga edecegimizi anlamıştı çünkü.
"Hadi Çimen biz yukarı hazırlanmaya gidelim" ne kadar öfkeli gözlerim Ardada olsada Azra sayesinde yukarı çıktığımızdan dolayı görüş alanımdan çıkıyordu.Pis kütük ise sadece arkamızdan pis pis sırıtıyordu.
Altıma tayt üstümede sıfır kol giydim hava yanıyordu zaten.
Aşağıya Azrayla merdivenlerden inerken Arda yayılarak oturdugu koltuktan kalkarak bizi süzdü
"Hazırsanız gidelim" Azrayla aynı anda hızla sorduk hemen"Nereye?"
"E çarşıya gidicez demedinizmi?"
"Sen nereye?"
"Evde canıp sıkıldı bende gelecem""Ya hayır bir kere biz kız kıza demistik"
"Azra kapa çeneni hadi düşün önüme"
Azrayla birbirimize ne yapacaz bakışı attık. Sessizce kulağıma fısıldadı.
"Bence dediğini yapapım yoksa sonumuz... Bok çukuru"
Yüzümú burusturarak baktım ona. Bende aynı şekilde ona yaklaşıp kulağına fısıldadım.
"Bence biz onu öldürüp ımmm bok çukuruna atalım gece bizden kim şüphelenecekki zaten" ah hayır delirmiş olmalıyım birde Ardanın kardeşine söylüyorum.Azra bana zaten şuan bir tuhaf bakıyordu dudağımın kenarını disleyip
"Ne sadece şaka yapmak istemiştim...""Dedikiducu karılar gibi fısıldaşmayında hadi artık çıkalım" insan bu kadarmı yüzsüz olur ben olsam istenmediğim yere ölsem gitmem ama bu herif... Yok yok bundan adam olmaz.
Hızla ilerleyerek kapıyı açtım.
Kapının önünde bir zarf görünce aklıma gelen sacma şeyler yüzünden korkmustum merakıma yenik düşerek mektubu elime aldım titreyen ellerimle mektubu aćtım ve okumaya başladım.Kahretsin...
Lütfen oy verirmisiniz yada beğenmediginiz yer falan varsa yorum yapın lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AŞKI KANITLA
Teen FictionAşka inanırmısınız? Böyle güçlü bir duygu ve böyle bir bağ varmıdır sizce? Sizi bilmem ama, Çimen inanmıyor. Hemde hiç! Tabi bu umutsuzluğu karşısına onu buna inandırabilecek birisi çekana kadar sürecektir. Arda... Kendiside buna inanmazken bu nası...