17.Yeşim

57 7 1
                                    

Resimdeki Yeşim

Adımlarımı hızlandırarar onlara yaklaştım. Çocuğu omuzlarından tutup kendime çevirdim. Ve erkekliğine sert bir tekme attım.

"Kuzenime el süremezsin seni piç herif"
Adam acıyla yerde kıvranıyordu
Yaşlı gözleriyle bana bakıyordu.

Birden boynuma atladı Yeşim hüngür hüngür aglamaya başladi.

"Bıktım artık gidelim buradaann..."
Sinirle bagırdı.

"Tamam hadi gidelim ozaman buraya daha fazla katlanmanıza gerek kalmadı artık hadi"

"Nedemek bu?"

"Hiçbirsey sadece artık buradan kurtuluyoruz tamammı" basıyla onayladı.
"Bekle biraz" Nevzatın masasına yaklaşarak çekmeceden 2 demet para aldı. Ona şaşkın gözlerle bakınca açıklama yaptı.

"Kaç hafta bizi hizmetçi olarak kullandı pislik" elindeki demetleri sallayarak
"Maaşım,ve eminim bize çok lazım olacak" dedi sırıtarak

Adam ayağa kalkmaya çalısınca ona yaklaşarak karnına sert nir tekme daha indirdim.

"Uslu ol pislik"

Yeşim eğilip adamın cebinden alabildiği kadar para aldı. Bir tekmede o attı.
"ALLAH belanı versin senin geberesice pislik" dedi.

Bana dönerek  "kaedeşim teşekkürler tam zamanında gelip beni kurtardın" dedi.

Odanın kapısını kilitleyetek mekandan çıktık.

Taksi durdurup anında oradan uzaklaştık. Yesim Marazı aradı hemen bir yerde buluşacagımı söyledi.

İndiğimizde buranın benim yerim oldugunu anladım.

Sahilde tam barın önünde indik.

Burası...

Kahretsin onuu özlüyormuyum?
Gözlerim dolmustu. Donuk donuk etrafa bakıyordum beni kurtardığı yere ona sarılmama peşinden kosturduğu zamana barda yine beni kurtardığına hepsine kadar hatırladığımdan gözlerim iyice dolmaya başlamıştı.

Bir banka gidip hemen oturduk.

"Kızlaaarr!!! İyimisiniz?!!!" hızla yanımıza gelen Marazın ürkütücü sesiyle ona doğru yöneldik. Sarıldık beraberce.

"Neler oluyor? Çimen peki senin birada ne işin var güzelim o herif sana birşeymi yaptı yoksa ha söyle ne oldu... Lan söylesenize! delirtmeyin beni! Neler oldu?"

"Çeneni bir kapatsan anltacağız ama,neyse bak şimdi...." ve basladık herşeyi başından sonun kadar anlatmaya. Tabi ben biraz  yalan malan anlatmıştım.
Beni kovduğuğunu söylemiştim onlara.

"Peki şimdi ne yapacağız" dedi Yeşim
"Eski hayatımıza geri döneceğiz artık" dedi Maraz.Ben hemen itiraz ederek
"Hayır,artık tamamen geleceğimizi düşünmeliyiz tamammı? Okul yurtlarında kalmalıyız. Ve şu miras işini de bir an önce halletmeliyiz bunu yapabiliriz sonuçta artık çocuk değiliz anlaşıldımı" istemsizce de beni onayladılar.
"Bizim mutlu olmamız kulağa biraz imkansız geliyor aslında çocuklar" haklı olsada ona kızdım.

"Saçmalama lütfen Yeşim yok öyle birşey,ve şimdide 1 gecelik kalacak bir yer bulmalıyız,evet evet neresi olabilir acaba"

"Aslında ben bir yer biliyorum kızlar" Yesimle aynı anda atıldık hemen

"Amann Maraz lütfen sen sus!"

"Hayır yaa bu sefer öyle bir yer değil,daha bu gün basladım bu işe şöförlüğe ve çalışanların kalaclakları bir yer var ben adamı ikna ederim oda iyi bir çocuğa benziyor zaten izin verir bu sefer bana güvenin kızlar"

"Pekela hadi ara karamız değismeden acele et hadi" dedim.

Maraz telefonuyla yanımızdan uzaklaştı. Aklıma takılan soruyla gözlerimi tüm çekiciliğiyle ve güzelliğiyle karşımda duran Yeşime diktim.

"O çocuk kimdi"

"Piç Necatinin pislik oğlu,kim olacak" dedi sinirle soluyarak.

"Eeee,derdi neymiş peki"dedim yine merakıma yenik düşerek.

"Sence"dedi oflayarak devam etti "Sarktı,asıldı pislik"

"Sende suç"dedim

"Ne!!!"diye cırladı

"Bu kadar güzel ve çekici olma. Zavallı çocuk sana nasıl karşı koysun ki ben onun tarafındayım çocuk haklı" dedim alayla.

Tahmin ettiğim gibi gözlerini devirdi.

"Evet kızlar iş tamamdır bir araba bizi almaya gelecek birazdan"
"Aferin lan" dedim omuzuna vurarak.

"İnşALLAH yine bir aksilik çıkmaz beceriksiz bir işide doğru yapmana sevindim" dedim elimle saçlarını karıştırarak.

Elimi tuttuğu gibi ters çevirdi ben elimi acısıyla inlerken o arkamı çevirdi beni denize yaklaştırdı arkadan bileklerimi tutarken beni denize eğdi bileklerimi bir bıraksa denizin dibini boylıyacağıma emindim çünkü yüzmeyi bilmiyordum.

"Ne dedin sen bakayım" dedi alayla.

"Bir erkeğin bu şekilde gururunu kırmamalıydın Çimen üzgünüm bu sefer ben bile seni kurtaramam" dedi Yeşim gülerken.
Ona sinirli bakışlarımı yolladım.

"Ya bu erkeklerin hepsinin ruh hastası olduğuna yemin edebilirim" cırlamam bir işe yaramıyordu ama başka hiç bir şey elimden gelmiyordu.

"Abinden özür dile ve  bir daha sakın böyle konusma bücür,anlaşıldımı?" dalga geçiyordu ama sesi biraz ciddi geliyordu.

Olduğum durumu umursamadan "ha ha haaa sacmala gerizekalı kuzenim aramızda en fazla 3vay var,abiymiş hıh"

Beni dahada sarkıttı. Bir anda çığlığı bastım önüme düşen saçlarım yüzünden iyice bunalmıstım sinirle

"Yaaaa sen çocukmusun aptal bırak beni çabuk bıraaak"

"Özür dilersen bırakırım ufaklık"

"Tamam,bırak beni bırak" çırpınamazdım çünkü en ufak bir hareketimde ellerinden kayıp gidebilirdim.

"İlk önce dile" dedi. Ben sana bunun hesabını sormazmıyım. Ya benim sudan korktuğumu bilmiyormu bu gerizekalı.Pes ettim çünkü daha fazla dayanamayacaktım.

"Özür dilerim" geri zekalı,aptal, man kafa, beyinsiz. Tabi içimden sayıyorumda.

Beni hızla geri çekti. Anında onu ittirdim.

"Pislik benim sudan ne kadar çok korktuğumu bilmiyormusun sen hee, aptal"

"Bak yine kızım sen uslanmak bilmezmisin?"

Ağızımı açacaktımki bir ses bunu engelledi

"Maraz"

Siyah arabanın içinden biri seslendi

"Kızlar hadi binelim geldiler"

Valizlerimizi Maraz bagaja koyduktan sonra hepimiz arabaya bindik.

20 yada 25 dakkalık süren yolun ardından araba durdu.

"Hadi geldik inelim" dedi Maraz.

Arabadan inerek Villanın kapısından içeri girdik.

Ben villayı incelerken bir ses duydum tanıdık gelen bu sesle ürktüm.

"Maraz demek sonunda gelebildiniz,hoş geldiniz"

Sesin geldiği tarafa doğru baktım

Olamaz bu...

Ama bu...

Kahretsin yaa...

Ev sahibi bumu yani...

Maraz seni öldüreceğim artık yeter!!!

BANA AŞKI KANITLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin