Mektubumu Okudunmu...?

59 9 0
                                    

Biz neydik? Bilmiyorum...

"Biz Arda... Biz... "düşün Çimen şimdilik uydur işte birşey

Buldum!

"Arda biz arkadaşız" deyince geri çekildi.Oh be!
Şaşkın gülümsememle kafamı aşağı yukarı salladım

"arkadaşız herhalde... Değil mi? " yutkunarak gözlerinin içine baktım

"Demek arkadaşız öylemi? Peki..."

"ne?"

"bence biz arkadaş değiliz"

"neden?"

"Arkadaşlar öpüşürmü?"

Aha sıçtın Çimen! Oha lan!

"birincisi ne yapabilirim sen beni öptün, ikincisi sen öptün ben karşılık vermedim yani öpüşmedik"

"Yani...?"

"Yani o sayılmaz oyuzden arkadaşız"

"Sayılmazsa tekrar edebiliriz" diyerek daha da yaklaşmaya başladı. Ohaa

Onu ittim hemen.

"Ben gayet iyiyim bence sen artık girmelisin" kapının önüne kadar onu getirdim bana hızla dönerek ellerimi tuttu.

"Ne yapıyorsun"

"şeyy... Bak Arda yarın konuşsak, uykum geldi de"

"Pekialâ... Ama yalnız korkmayacakmısın"

"Hayır, zaten Yeşimle Maraz da birazdan gelirler"

"Onlar kim?" bu yakışıklı beni sorguluyormuydu yoksa banamı öyle geliyordu?
Sanane yaw

"Dünyada ki tek yakınlarım;kuzenlerim"

"Hmm şu Nevzatın yanındakilermi?"

Olumlu anlamda kafamı salladım.

"İyii ben artk gidiyorum, yarın..."
"tamam 1 de beni allamaya gelirmisiniz eski patroncuğum"sözünü keserek konuşmuştum

"Peki, eski hizmetçim

Birden kaşlarım çatılmıştı.
"Biz arkadaşız!" dedim hidettle

"Ama halâ benim kül kedimsin" yanağımı parmaklarının arasına alarak sıkıştırdı. Sonra tek kelime etmeden arkasını dönüp arabasına doğru ilerlemeye başladı. Arabasına hızla atlayarak gazı kökledi.

Sanki değişmiş gibiydi. Tuhaftı... Ama iyi bir tuhaflık...

Kapıda halâ dikildiğimi farkedince hemen içeri girdim. Hava iyice soğumuştu zaten.

Kapıyı kapatıp arkamı döndüm ki...

Aklıma o lanet olasıca mektup geldi. Arkamı döndüm hemen. Mektup hala oradaydı.

Mektubu da alarak koltuğa oturdum.

Dinnn!Donnn!

Ahhğğğ! Ben bu hödüklere anahtar alın demedim mi?

Mektubu koltuğun altına sıkıştırarak ayağa kalltım. Hızlı harekerlerle kapıya ulaşarak açtım.

"Soğnun...hıgğ da açtınnğğ"

Birbirlerinin omuzlarına dayalı ayakta zor duruyorlardı.

Ahh bu aptallar içtiler mi yoksa? Iyyyy! İçki? Öğk!

İkisinide zar zor tutarak koltuğa yerleştirdim.

"Ahh Maraz sen yinemi kavga ettin?" dedim yüzündeki kanlara bakarken.

"Yeşiğme hıçkg biriğğsi..."

"Offf tamam anladım" evet yine Yeşime birisi sarktı ve Maraz da o kişiyi dövdü.
Eveeet bizim herzaman ki seneryomuz.

###

Rahat yatağımdan yine zorlukla kalktım.

İlk duş aldım. Üstümü giyinerek odamı da topladım.

Kapım tıklatılmadan açıldı.
"Evettt günaydın, yer cücem" dedi odama dalan hayvan.

Evet sizde konuşmasından kim olduğunu anlamışsınızdır herhalde.

"Sanada günaydın,nasıl bu kadar erken kalkabiliyorsun" erken dediğime bakmayın Marazın erken dediği saat 11 ve 12 civarları...

Kapıyı kapatarak kollarını göğüsünde bitiştirerek duvara yaslandı.

Öküz gibi esnedikten sonrada konuşmaya başladı.

"Ağğ evet biliyorum beni erken kalkarken görmek bayaa şaşırtıcı fakat mecburum... Alışmalıyım... Alışmalıyız... "

"Nedenmiş o?"

"Çünkü yarın okul var. Ve seninlede konuşmalıyım."

Okul! Offf!

"Eee peki tamam konuş bakalım"

"Sende bu günler de bir anormallik var Çimen" çocuğa bak yaaa aniden ciddileşti.

"Ne gibi?"

"Tuhafsın...Hem iyi hem kötü bir tuhaflık... Ve bu nasıl oldu bilmek istiyorum."

"Saçmalama Maraz, neyden bahsettiğini anlamı..."

"Hayatında birisimi var?"
WHATTT!!! Nediyo lan bu?

Gözlerimi iyice açarak karşımda mal mal sırıtan Maraza şaşkınca baktım.

"N...Ne diy...yon bee gerizekalı"

"Beni duydun... Varmı? Yokmu?"

"Yok tabikide hem olsa bile ne değiştirebilirki? Ne alaka yani?"

"Yok yani öylemi?"

"Evet,YOK!" dedim ve devam ettim
"Hem nasıl yani değiştim bende ne vardı ki? Hem o kişi beni ne gibi nasıl değiştirebilir ki"

"Ahhh benim saf kuzenim,neyse şimdi bunları boşverelim ve sen böyle devam et,tamam mı?" göz kırpıp odadan çıktı. Dediklerinden tek kelime bile anlamamıştım.

Değişmişim pehğ! Ben mi?
Saçmalık...

Aniden çalan telefonumu elime alıp kulağıma götürdüm.

"Aloo!"

Cevap yok!

Telefonumu kulağımdan indirip baktım. Yine telefon çalmaya başladı.

1 dakika ben telefonu açmadan mı kulağıma götürdüm.

Ahhh ben gerçekten iyi değildim!

Bu sefer telefonu açarak kulağıma götürdüm. Ama kim olduğuna bakmamıştım.
Kulağımdan çekip baktım ama gizli numaraydı. Ve ben çoktan açmıştım. Kesin liseli serserilerin işiydi bu! Peki madem onlar oyun istiyor oynayalım bakalım.

Telefonu tekrar kulağıma götürerek konuşmaya başladım.
"Efendim?" dedim sesimi incelterek.
Oyunumu sürdürecekken karşıdan gelen tüylerimi diken diken eden ses buna engel oldu.

"Mektubumu okudun mu küçük sürtüğüm!!!?..."

BANA AŞKI KANITLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin