Onun burada ne işi vardı?
"Arda? "diye ağzından bir şaşırma nidası çıktığında çoktan ayağa kalkmıştım bile.
" Seninki de bu okulda sanırım." sırıtan Yeşimi takmayarak onlara odaklandım. Aralarında tartışıyorlardı. "Sanırım kavga var. Erkek kavgalarını izlemeye bayılırım." diyerek onlara doğru giden Yeşime gözlerimi devirdim ve bende onun peşinden gittim.
Aralarında büyük bir sorun vardı. Ama ne?
Dur biraz! Yoksa Demirin sabah kavgaya gidermiş gibi okuldan çıkmasının sebebi Arda mıydı?Tamamen daire oluşturmuş kalabalığın içine girdiğimizde Demir Ardanın yakasına yapışmıştı.
"Dokundun mu ona lan! "dedi Demir sinirle. Demirin tersine Arda, gayet sakin bir şekilde "Çek o ellerini." dedi. Demir buna daha çok sinirlenmiş olacak ki yine bağırdı. "Lan sen soruma cevap ver! Si*tirme şimdi o elleri!"
Arda gözlerini açıp kapattı ve kimsenin beklemediği bir anda Demirin yüzüne sert bir yumruk geçirdi. Demir bunu beklemediğinden Ardanın sert yumruğuyla dengesini kaybetti ama yere düşmeden kendini çabuk toparlayıp oda Ardaya yumruk attı.
Arda pek etkilenmişe benzemiyordu ama dudağının sol kısmından kan akıyordu. Bunu umursamadan Demire daha kuvvetli bir yumruk atınca Demir bu sefer yere yığıldı. "Ben senin sürtüğüne dokunmasam ne fark eder lan! Kızın okulda sürtmediği erkek yok!" diye bağırmayı da ihmal etmemişti tabi.Ya biri şunları durdursun artık. Ne kadar umursamaz bu insanlar.
Demirin de yüzü mahvolmuştu. Arda Demirin üstüne çıkıp ard arda yumruk atmaya başladığında birden dayanamayıp bağırdım."Ardaa!!! Yeter bırak artık!" etraftaki uğultular kesilip bütün şaşkın ve meraklı gözler beni bulunca kendimi tebrik ettim. En azından ortamı sakinleştirmiştim. Ardaya gözlerimi çevirince onun da bana kaşları çatık bir şekilde baktığını gördüm.
Ben ne diyeceğimi bilemezken Arda Demire sinirini kusarak bana doğru yürümeye başladı. Ben dahil herkez Ardanın ne yapacağını merakla beklerken o gelip kolumdan sertçe tutarak beni çekiştirmeye başladı. Hâlâ bütün gözler bizdeyken ona karşı çıkmadan yürümeye başladım. Oda kendince öfkeyle homurdanıp duruyordu.
"Ne işin var senin burada?!" dedi okulun arkasında bir ağacın altına geldiğimizde.
"Burada okuyorum." dedim gayet normal bir şekilde. Bana inanmamış gibi tuhaf tuhaf bakınca.
"Ne? Seni takip edip geldiğimi falanmı düşündün yoksa? " gözlerim alaya bürünürken o
" Çimen. Konuyu sapturma?"diye beni uyardı. Bende zaten çok taktım yaa. "Saptırırım." dedim inata binerek. Ama beni umursamadan kolunu arkama ağaca dayadı. "Ne-den buradasın?" sorusunu yineleyince gözlerimi devirdim.Olamazmıydı? Çok mu anormaldi burda olmam yani?
Omuzuna sertçe vurdum. "Okula geldim diyorum gerizekalı anlamıyormusun? Rahat bırak beni!" ellerini yasladığı ağaçtan indirdi ve benim ona hâlâ vurmama ses çıkartmadan öylece durdu. Saçmaladoğımı ve abarttığımı anlayınca bende ellerimi indirdim. Gözlerimi ona diktim. Şimdiye kadar ki bütün hıncımı almıştım ondan.
Ben pes edip durduğumda umursamaz bir tavırla "Bitti mi?""Hayırr! Bitmedi. Senden henüz hıncımı alamadım. Bana isteğim dışı yaptıkların da var tabii." ben sinirle solurken Arda dudaklarıma yaklaştı. Beni öpmesine milimler kalmıştıki ben herzamanki gibi tepkisizken duyduğumuz sesle benden uzaklaşarak sesin sahibine baktı.
"Kızları kullanmaktan vazgeç lan." Demir yüz kanlı manlı gelmiş buraya hâlâ kaşınıyordu. Ardanın yeniden sinirleneceğini anladığımda ortalarına geçtim.
"Yeter artık kesin saçmalamayı, okuldayız! " dediğimde Arda beni kolumdan tuttuğu gibi kendisine çekip arkasına aldı.
" Uzatma Demir. Defol git! "dediğinde Demir başını aşağı-yukarı sallayıp 'bu burda bitmedi' bakışı atıp yanımızdan uzaklaştı. Bakışlarımı Ardaya çevirdiğimde bana baktığını gördüm. "Demir gelmeseydi beni az kalsın öpüyordun. Unuttum sanma.""Öylemi? Niye engellemedin beni o halde? "
Ben ne cevap vereceğimi bilemezken bana yaklaşıp "Seni istediğim zaman öperim, külkedisi." dediğinde eğik başımın altından kaşlarım çatık bir şekilde ona bakıyordum. Doğrularak yürümeye başladığında herşeyi es geçip, unutarak peşinden koştum ve birden aklımdaki soruyu sordum.
"Bir kız içinmi kavga ettin? " elleri ceplerinde yürürken "Ece için kavga eden Demir, ben değilim." dedi ben sırıtmama engel olamazken Arda "Ama tabii... Kavgaya değer bir kız." sözüyle bütün mutluluğumu alıp götürmüş yerini öfkeye bırakmıştı. Öküz işte öküz! Ben buna boşuna öküz demiyorum. Yine yaptı yapacağını."Seninle aynı fikirde değilim. Bence kızlar için kavga etmek çok saçma ve gereksiz. Bu erkekler için kavga eden kızlar içinde dahil. Bence kendikerini küçük düşürüyorlar hem boşuna sınuçta aşk diye bir şey yok. Ve boşu boşuna can yakıyorlar, değmez yani... " düşüncelerimi açıkca ona söylediğimde durup bana baktı. "2 erkeğin senin için kavga etmesi hoşuna gitmezmiydi?" diye sorduğunda "Hoşuma hitseydi sizi ayırmazdım." dedim.
"Ama biz senin için kavga etmedik. " dedi. Suratım düşerken "Biliyorum, söylemene gerek yoktu. Ama yinede sizi ayırdım." dediğimde "Herneyse..." diyerek başka tarafa doğru yürümeye başladı. Arkasından mal mal bakarken okul bahçesinin ortasında sao gibi kalmıştım. APTAL ŞEY!Kolumdan birisi tuttuğunda ürkerek kolumu tutana baktım.
"Ödümü kooardun, Maraz!" dedim kolumu tutarken. "Kaç saattir seni arıyorum lan. Nerdesin sen?!"" Buradayım yaa işte görmüyor musun?"
"Çimen, saçma saçma konuşma. " dediğinde dudağımı ısırdım. Kendimi çıkmz solakta hissederken Yeşimin sesini dutmamla sırıtmam bir oldu.
" Çimen üzgünüm seni bekleyemedim. Sen lovobadan ne zaman çıktın? "yanımıza geldiği gibi konuşmaya başlayan ve paçamı iyi kurtaran Yeşime gülümseyerek. "Önemli değil ya. Bende şimdi çıktım seni arıyordun zaten." dedim. Maraz yutmuş olacak ki "Lovobafa mıydın?" diye sordu. Yeşim hemen "E, tabi oradaydı. Başka nerede olacak?" dedi. Yeşime minnettar bakışlar atarken Maraz "Neyse hadi derse girelim." dedi. Kafamızı sallayarak okula yöneldik.&&&&&&&
Anahtarla kapıyı zorlayarak açtığımız da üşengeç ve yorgun adımlarla içeri girdik. Çok yorgundum. Okulun ilk gününe göre fazla aksiyon yaşamıştım.
Yine uyuşuk adımlarla odama çıktım. Odaya girer girmez hemen üstümü değiştiterek kendimi yatağa attım ve yorganın içine iyice girip ona sarıldım. Mışıl mışıl uyumak için gözlerimi kapatmıştım ki telefonumun çalmasıyla hayallerim çöpe düştü. Elimi çantama uzatıp ön kısmından telefonu çıkartarak ekranına baktım. Yabancı numara olduğunu görünce kafamı yasrıktan kaldurıp numaraya tekrar baktım. Hayır. Bu numarayı tanımıyordum. Yoksa beni tehtid eden sapık olmasın bu?!Endişeyle telefonu açmayıp sehpanını üzerine koydum. Salakmıyım ben onu açacaktım. Telefon sustuğunda yeniden yastığıma gömüldüm.
Telefon tekrar çalmaya başladığında elime alıp kapama tuşuna bastım. Ancak telefon yeniden çalmaya başladı.Tamam. Peki. Sakin ol Çimen. Aç ama konuşma! Seni korkutmasına izin verme. Ona aldırma sakın!
Cesaretle yüklenip açma tuşuna basarak telefonu kulağıma götürdüm. Merak ve korkuyla konuştum.
"Alo... " dedim.
" Çimen...? "Arkadaşlar kitabı beğenmiyormusunuz? Neden okuma ve oy az? En azından beğenmediğiniz yerleri yazın. Merak etmeyin fazla vaktinizi almaz. :((
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AŞKI KANITLA
Teen FictionAşka inanırmısınız? Böyle güçlü bir duygu ve böyle bir bağ varmıdır sizce? Sizi bilmem ama, Çimen inanmıyor. Hemde hiç! Tabi bu umutsuzluğu karşısına onu buna inandırabilecek birisi çekana kadar sürecektir. Arda... Kendiside buna inanmazken bu nası...