Bir hafta sonra Yazar'dan
"Bana bir içki daha"
Saruhan zil zurna olmuş şekilde yeni bir bardak içki istiyordu. İçtiği 4 tane bardak ona az gelmişti. Çok içtiği için lavaboya gitme ihtiyacı ile ayağa kalkıp, sendeleyerek yürümeye başladı. Düşe kalka ilerlerken birinin kolunu tutması ile kaşları çatıldı.
Hemen başını çevirip kolunu tutan güzel bebeğine baktı. Yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamayıp dudakları yukarı doğru kıvrıldı.
"Sonunda bana mı geldin bebeğim?"
"İstersen gelirim yakışıklı?"
Duyduğu kadın sesiyle yüzünde ki gülümseme yok olup giderken, yerini çatılan kaşlarına bıraktı. Kolunu hızla kendine çekip.
"Sende kimsin?"
"Yardım sever biri diyelim"
"Yardım isteyen mi oldu?"
"İhtiyacın olduğunu düşünüp yanına geldim"
"İyi geldiğin gibi uza o zaman"
Tekrar önüne dönüp yürümeye başlayınca kolunun tutulmasıyla sert bir soluk bıraktı. Kolunu tekrar kurtarıp
"Ne istiyorsun be kadın? Belanı mı arıyorsun?"
"Seni rahatlatabilirim izin ver?"
"Biraz daha benimle konuşmaya devam edersen tuvalet yerine... Neyse tövbe tövbe ya"
Hızla tuvalete girip işini gördükten sonra elini yüzünü yıkayıp tekrar bara döndü.
"Hani lan benim içkim?"
Önüne konan içkiyi bir dikişte içip
"Bir tane daha"
"Efendim çarpar lütfen içmeyin"
Barmenin korkuyla söylediği şeyle sinirli bakışları barmeni buldu. Sinirle ayağa kalkıp cebinden fazlaca para çıkarıp barmenin önüne koydu.
"Üstü kalsın harçlık yaparsın. Ama sende daha fazlasını bulunca şımarma olur mu?"
Kafası iyice güzel olduğu için ne dediğini bilmiyordu. Ayağa kalkıp barmenin şaşkın bakışları eşliğinde gece kulübünden çıktı. Araba kullanacak durumda olmadığı için hemen ona taksi çağrıldı. Bir süre sonra taksi gelince Saruhan taksiye bindi.
"Nereye beyefendi?"
Saruhan'ın dili dönüpte bir şey söyleyemedi. Şu an o kadar savunmasız bir haldeydi ki, gören Mafya değil sokak serserisi zannederdi.
Villa Yazar'dan
Berkay bir haftadır kendinde değildi. Saruhan gittiği günden beri onu arayıp sormamıştı. Kokusu bile burnunda tütüyordu. Ozan Gözde'yi bulup her şeyi sormuştu. Saruhan'ın o gece evi birbirine katıp karıştırdığını eğer bir daha Beril konusu çıkarsa, Beril denen kızı kendi elleriyle öldüreceğini söylemişti. Ve yapacaktı da, o istemediğini söyledikçe Beril diye tutturan ailesine kızgındı.
Berkay pişman olmuştu ama yüzüne yediği yumruk onun gururunu çok incitmiş araya gururu girmişti. Derin bir nefes alıp saate baktı gecenin 2si olduğunu görünce oturduğu yerden kalkıp, yorgun gözleriyle pencereden görebildiği kadarıyla bahçeyi izlemeye başladı.
Ne kadar süre izledi bilmiyordu ama bahçeye giren ışıkla kalbinin atışları hızlanmaya başladı.Hızla pencerenin önünden çekilip yatağına oturdu. Elini kalbinin üzerine koyup
"Sakin ol ona kızgınız"
Bu dediğine kendisi de inanmıyordu.
Bir süre sonra kapısı kırılır gibi açılınca korkuyla yatağından kalktı. Saruhan kapıyı sertçe kapatıp Berkay'ın önüne gelip sert şekilde belini kavradı. Ağzından gelen içki kokusuyla Berkay'ın dudaklarına yapıştı. Berkay ilk şoku atlatınca onu itmeye başladı. Ama Saruhan sarhoş olmasına rağmen yerinden kıpırdamadığı gibi birde Berkay'ın üzerine düşüp onu altında, dudaklarını dudakları arasında ezmeye başladı.Berkay bir süre direndikten sonra kendini sevdiği adama bıraktı. Saruhan yorulunca dudakları üzerinde sızdı. Sızdığını anlayan Berkay başını yana çekti. Saruhan'ı bir süre itti, yada itmedi mi?
Berkay gözlerini kapatırken üstünde ki ağırlık için şükrederek uykuya dalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya'ya Mahkum +18 (BxB)
Mystery / Thriller"Demek telefon görüşmesi yapmak için her şeyi yaparsın öyle mi?" Başımı Hızla yukarı aşağı sallayıp "Yaparım" "O zaman cehennemine hoşgeldin küçüğüm" Benden en fazla ne isteyebilirdi ki? Telefona ihtiyacım vardı hemde en kısa sürede Bir telefon gör...