Saruhan aşkla izliyordu Berkay'ın yüzünü. Onu ne kadar da özlemişti. Onu her gün kameralardan izliyordu ama canlı izlemek çok başkaydı. Gece dudaklarını zorladığını, dudaklarının şişliğinden ve morarmasından
anlamıştı. Geceyi elbette hatırlıyordu ama anılar biraz karışık gibiydi.
Altında ki beden kıpırdayıp gözlerini açıp inleyince bakışlarını boş tutmaya çalıştı. Berkay'ın bakışları onu bulunca kaşlarını çattı.
"Ne işin var altımda?"
Bu sefer Berkay'ın kaşları çatıldı. Ne demek altında ne işin vardı? Herhalde hâlâ sarhoştu ayyaş. Saruhan kendini toparlayıp üzerinden kalkınca derin bir nefes aldı. Çünkü sabaha kadar üstünde Saruhan'ı taşıdığı için her yeri tutulmuştu.
Berkay oturur pozisyona gelince kemiklerini çıtlatmayı denedi. Zorlanmıştı. Saruhan tüm hareketlerini takip edip banyoyaya ilerledi. Berkay herhalde banyo yapar diye düşünüp zorla ayağa kalktı. Saruhan banyodan çıkınca
"Soyun"
Berkay'ın kaşları çatıldı.
"İstemiyorum"
Saruhan sinirli bir soluk alıp Berkay'ın önüne gelip elini Berkay'ın tişörtüne attı. Berkay elini Saruhan'ın elinin üzerine koyunca bakışları birleşti. Saruhan derin bir nefes alıp Berkay'ın ellerini elinin üzerinden çekti. Tişörtü bir çırpıda çıkarıp yatağın üzerine attı. Elleri Berkay'ın eşofmanını bulunca Berkay ellerini Saruhan'ın göğsüne koyup onu itti.
Saruhan az sendelese de kendini toparlayıp işine devam etti. Berkay sadece boxer ile kalınca
"Banyoya gir. Senin için sıcak su hazırladım"
"Hazırlamanı istemedim"
"Banyoya dedim"
"Bende girmeyeceğim dedim"
Yan yana olunca karşılıklı birbirlerini yerken, bir haftalık verilen arada ikisi de sanki dünyanın sonu gelmiş gibi mutsuz olmaları şu an onları kavga etmekten alıkoyamıyordu.
"İyi o zaman ben seni taşırım"
Berkay geri geri giderken Saruhan onu hızlıca belinden yakalayıp kucağına aldı. Berkay durmadan direniyor ona, kendisini bırakmasını söylüyordu. Tabi Berkay'ın tehditleri kimin umurundaydı orası tartışılırdı.
Saruhan Berkay ile banyoya girince Berkay'ın sert hareketleri ile jakuzinin içini boyladılar.
Altta kalanın canı çıksın diye bir cümle vardı, altta kalan Saruhan olmuş canı biraz yanmıştı. Saruhan'ın hafif inlemesiyle Berkay endişeli bir şekilde ona baktı. Saruhan kendini toparlayıp yüzünü ifadesiz tutmaya çalışarak Berkay'ın gözlerine baktı.
Saruhan'ın bir şeyi olmadığını anlayan Berkay yine huysuzluk yapıp üzerinden kalkmaya çalıştı. Saruhan izin vermeyip onu bacakları arasında sıkıştırıp yüzünü diğer yöne çevirdi. Yavaşça Berkay'ın omuzlarına masaj yaparak onu gevşetmeye başladı. Suyun sıcaklığı ikisine de iyi geliyordu. Saruhan takım elbisesi ile suya düşmüştü ama bu durum bile onun huzurunu bozamazdı.
Sevdiği çocuk kollarında kıpır kıpır olduktan sonra onu ne huzursuz edebilirdi ki?
Berkay kendini serbest bırakınca Saruhan ona masaj yapmaya devam etti. Bir süre sessizlik ve masajın ardından Saruhan Berkay'ı yıkayıp onu serbest bıraktı. Üstünde ki ıslak kıyafetleri çıkardıktan sonra duşunu alıp odaya döndü.
Berkay çoktan odadan ayrılmıştı. Saruhan derin bir nefes alıp üzerini giyindikten sonra oda alt kata indi. Ozan, Selen ve Berkay ordaydı. Tekli koltuğa oturup Selen'e baktı.
"Günaydın"
Selen ve Ozan günaydın dese de Berkay tepki vermedi. Neyse onu adam ederdi elbette.
Bakışları tekrar Selen'i buldu.
"Nasılsın?"
"İyiyim"
"İstediğin bir şey var mı?"
"Yok teşekkür ederim. Size yeterince yük olduk zaten"
"Ben yük olan hiç bir şeyi hayatım da tutmam Selen aklına bu fikirleri sokma"
Selen mahçup bir şekilde başını yukarı aşağı salladı.
"Herkes kahvaltıya hadi bakalım"
Saruhan aklına sonradan gelmiş gibi Ozan'a dönüp
"Bugün benimle birlikte şirkete geleceksin. Bugün görevine başlayacaksın"
"Peki"
Önden Selen'in gitmesine izin verip peş peşe kahvaltı masasına oturdular. Saruhan'ın bakışları arada Berkay'a takılsa da, Berkay'ın inadı tutmuştu bir kere dönüp sevdiği adama bakmıyordu. İnatçı keçi. 1 haftadır onu altına alma ümidiyle yaşıyordu. Nerdeyse her gece kendini onunla sevişirken buluyordu. Gerçek olmadığını anladığı zaman hayal kırıklığına uğruyordu.
Berkay'ın sinirle de olsa başkasına giderim demesini hazmedemiyordu. Ona yumruk atmak gerçekten büyük bir hataydı kabul ediyordu ama onu sevmeseydi yumruk atmak yerine bacağına sıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya'ya Mahkum +18 (BxB)
Mystery / Thriller"Demek telefon görüşmesi yapmak için her şeyi yaparsın öyle mi?" Başımı Hızla yukarı aşağı sallayıp "Yaparım" "O zaman cehennemine hoşgeldin küçüğüm" Benden en fazla ne isteyebilirdi ki? Telefona ihtiyacım vardı hemde en kısa sürede Bir telefon gör...
