Furkan'imiz Melis'imize kucumseyici bir bakis atarken :) Yukarda bakisi görebilir siniz :)
Suan neden ona aldigim dovus derslerinde ögrendigim siki yumruklarimi atmak yerine aptal aptal bakiyordum?
Ona bir cevap vermem gerekirken neden hicbir cevap veremeden öylece bekliyordum?
Ve en önemlisi.. ben neden gözlerim dolmus bir sekilde kalbimin uzerindeki yuku kaldiramiyormuscasina yoruluyordum?
Tek bildigim suan tam karsimda duran bu herifin sacmaladigiydi!
Saskinca ona bakarak fisiltiyla konusmaya basladim.
"Ne?"
Onun umarsamaz bakislarini görunce birden bire kendime gelerek bagirmaya basladim tum okulun etrafimizi sarmasini umursamadan.
"NE DEDIN SEN!"
"Bagirarak söylememi mi istersin? Ben aramizda kucuk, gizli bir sey olur diye tahmin etmistim? Istersen daha iyi duyabilmen icin bagirarak söyleyebilirim tekrar?"
"Bir söyle bak ne oluyor!"
Beni kucumseyen bir bakis attiktan hemen sonra bagirarak konusmaya basladi.
"Benimle ÖZEL tek bir gece gecirm-"
Aramizdaki bir adimlik mesafeden yararlanarak hizla sözunu kestim ve yanagina karsi sert bir hamlede bulundum. O sok olmus bir sekilde bana bakip sinirle derin bir nefes alarak konusmaya baslamak uzereyken hizla konusmaya basladim.
"Ben. Asla. Senin .Sandigin gibi. Bir . Kiz. Olmadim Furkan AKYUREK! Ve emin ol. Asla OLMAYACAGIM!"
Butun kelimelere vurgu yaparak konustuktan hemen sonra daha da dibine girerek ilik nefesimi suratina ufledim ve fisiltiyla konusmaya devam ettim.
"Sen cok hayal kururuyorsun ama Furkan. Okulumuza kaydoldugun ilk gunden beri benimle ne alip veremedigin var bilmiyorum. Sana ne zararim dokundu onu da bilmiyorum. Sen karsindaki kizlari kullanmaya alismissin. Eger dusuncelerinde, kullanabilecegin kizlar listesinde adimin "M" si dahi varsa sil. Yoksa ben silerim!"
Söylediklerimin ardindan hizla arkama dönerek bahce cikisina dogru yurumeye basladim.
"GÖRECEGIZ MELIS KAYA! GÖRECEGIZ! BU TOKADIN HESABINI VERECEKSIN!"
Bu sözlerini dinlerken yurumeyi birakmis onu dinliyordum arkam donuk ve sabit bir sekilde. Sinirle kafami saga sola sallayarak tekrar yurumeye basladim ve okulun onunden gecmek uzere olan taxiyi durdurarak bindim . Taxide sinirle soluk alis verislerim arasinda eve varinca parayi odeyip inerek kendimi eve attim. Ve aninda kendimi odama kapatarak akmak icin buyuk ugrasta olan gözyaslarimi daha fazla dayanamayarak serbest biraktim.
Evet agliyorum! Neden bilmiyordum. Sanirim uc yildir okudugum..daha dogrusu; uc yildir bir erkegin yanima bile cekine cekine yaklastigi okuldaki gururumun, onurumun, kaybolusuna agliyordum. Aslinda kaybolmus sayilmazdi. Sonucta ona orada haddini bildirmistim. Bana yaklasmaya calisan her erkege yaptigim gibi. Ama buna ragmen dinmeyen göz yaslarimi dindirmek zordu. Nedenini ben de bilmiyordum. Gözyaslarim usulca yanaklarimindan suzulurken ic sesimim mesajlariyla kaslarim catilmis ve yuzum oldukca tuhaf bir hal almisti.
FURKAN' NIN! Bunlari söylemesi yakti kuzum canini.
Ic sesimin bana ilettigi mesaji dusunmeye basladim. Dusunurken daha hizli akmaya baslayan göz yaslarima bir anlam veremeden....
Furkan.... Okulumuza sadece bir kac gun once gelen , ustelik umurumda olmayan yakisikli playboy.
Daha ilk gunden bakislariyla dahi beni ezen cocuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKIN OYUNU (Düzenleniyor...)
RomanceGökyüzünün güneşe olan sevdası gibidir aşk. İkisi de tek başlarına anlamsız, boştur. İkisi beraber olunca ne de güzel görünür gökyüzü, nasıl da parlar. Şafak vakti gibidir Aşkın doğuşu. Işıklarını yeni yeni yollmaya başlar kalbine. Bilirsin artık...
