Hayal kirikligiyla Furkan'a bakarken mahcup bakislarini umursamayarak gözlerine bakmaya devam ettim. Bunu neden yapiyordum bilmiyordum. Sanki Furkan benim sevgilimdi de.. benim yerime baska bir kizi tercih etmis ve beni aldatmis gibi hissediyordum. Istedigi herseyi yapabiliyorken o kizi reddetmek onun icin bu kadar zor muydu? Hem de benim karsimda?!
"Hadi ozaman Furkan'cigim.. Biz bahceye cikalim."
Birden Furkan'in koluna girerek bahceye dogru yumeye ve yurutmeye basladi. Furkan karsi cikmiyordu.. Ne beklerdim ki? Beni tercih ederek kizi kendisinden uzaklastiracagini mi? Zaten böyle yuz verip en ufak bir ilgi gösterince tepemize cikmak erkeklerin geninde vardi! Farkindaydi kiskandigimin.. ona karsi bir ilgimin oldugunun! Adim gibi emindim, suan o kizla nasil bir gece gecireceginin planlarini kuruyordu. Kalbimin uzerinde hissettigim agriyla ben de arkami dönerek kafeye ilerledim. Dersin baslamasina 10 dakika vardi. Masalarin tekli olanlarindan bir tanesine gecerek oturdum. Öylece dusunuyordum sadece.. Furkan'i. Su ise bak.. bugun ona guclu oldugumu göstermek icin gelmistim. Ama tek bir hareketiyle eziyor, geciyordu beni. Ne guc birakiyordu ne de hirs. Icimde öfke yoktu.. sadece aci.. ve hayal kirikligi vardi. Elim cenemin altinda öylece dalmis dusunurken birden onume cekilen sandalyeyle kendime gelerek kafami kaldirdim. Deniz idi gelen..
"Nerdesin sen kac gundur ha? Ve ne dusunuyorsun böyle dalgin dalgin? Arzu'dan haberin var mi?"
Derin bir nefes alarak konusmaya basladim..
"Bir nefes al Deniz! Dinlenmek icin gelmemistim okula... kafa dinlemek icin. Hic birsey de dusunmuyorum! Dalmisim öyle. Arzu icin de... Annesinin yakini olmus, aniden Izmir'e gitmis. Birkac gune gelirmis.."
Onaylarcasina bir ses cikartarak kafasini salladi. Agzini acip acip kapatmasiyla söylemek istedigi ama söyleyemedigi bir sey oldugunu fark ederek konusmaya basladim. Hem birturlu söyleyemiyor olusu meraklandirmisti beni...
"Cikar bakalim agzindaki baklayi?"
Sonunda pes ediyorum gibi bir bakis atarak konusmaya basladi.
"Seyy ..Burak'i gördun mu? Yani Kerim, Batu ve Burak'i?
Kafami olumsuzca sallayarak cevap verdim.
"Yok canim, görmedim.."
Uzgunce kafa sallayarak konusmaya basladi.
"Peki.."
Bakislarimi ondan ayirarak kafami masaya dayadim. Suan Burak'i özledigini falan dusunup tuhaf sevinc duygulari yasamak icin havamda degildim.
"Az once yine Furkan'i gördum bahcede.. Yanindan eksik etmedigi o tip kizlardan biriyle."
Hizla kafami kaldirarak konusmaya basladim.
"Ne yapiyorlardi?"
Dudaklarini buzerek konsumaya basladi.
"Furkan öyle oturuyordu dalgin dalgin.. Kiz da onun dikkkatini cekmek icin yanasiyordu yapisiyordu. Beni gördu Furkan sonradan. Bi tuhaf bakti bana... Sonra kizi umursamayarak yanima geldi. "Melis'i gördun mu?" diye sordu. Ben de "kantinde oturuyor sanirim" dedim. "Tek basina mi?" dedi. "Artik degil yanina gidiyorum" diyerek ayrildim yanindan."
Bu cocuk gercekten de dengesizin tekiydi! Gözlerimi devirerek kafami egdim tekrar.. O kizin yaninda beni dusunmesi hosuma gitmemisti! Eger beni bir yerde dusunecekse yaninda ona yanasan bir kizin olmadigi bir ortamda dusunmesini tercih ederdim!
"Melis? Furkan neden bu kadar umursuyor seni? Sizin aranizda bizsizken bir sey mi gecti? Ve sen ne dusunuyorsun bu kadar?"
"Yoo.. hicbirsey dusunmuyorum.. Dedigim gibi.. Dalmisim öyle. Bir sey gectigi falan da yok! O beyinsizle ne gecebilir aramizda?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKIN OYUNU (Düzenleniyor...)
RomanceGökyüzünün güneşe olan sevdası gibidir aşk. İkisi de tek başlarına anlamsız, boştur. İkisi beraber olunca ne de güzel görünür gökyüzü, nasıl da parlar. Şafak vakti gibidir Aşkın doğuşu. Işıklarını yeni yeni yollmaya başlar kalbine. Bilirsin artık...
