Yaptıklarıma inanamıyormuş gibi beni izlerken son bir adım daha attım üstüne. "Benimle uğraşmayı kes. Bu da benim son uyarım. Aksi takdirde o sınav kağıtlarının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na incelenme talebiyle bilinmeyen bir kişi tarafından gönderilmesi sadece bir saat sürer." diyerek son bir bakış attım gözlerine. "İşte o zaman herkes asıl bencilin kim olduğunu anlar."
Oradan ayrılıp kendimi nasıl dışarı attığım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Çarpıntıda olan kalbim beni daha da zorlarken nefesimi kesmesi sinirlerimi daha da bozmuştu.
Çantamdan doktorun yazdığı sakinleştirici hapları çıkararak su yardımıyla yuttuğumda başımı kaldırıp gökyüzüne baktım.
Savaş mı istiyordu?
Bende cephe çoktu.
![](https://img.wattpad.com/cover/318313907-288-k29015.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVCININ KANUNU
Aksiyon*** "Kimsin?" diye sordu karşımdaki adam. "Savcıyım." dedim umursamazca. "Nasıl bir Savcısın?" dedi. "Ölmüş bir Savcıyım." dedim. "Kim öldürdü?" dedi. "Katilim." dedim. "Savcıysan neden hapse attırmadın?" dediğinde gülmekten başka...