Bölüm 32- Mementus mori

421 44 21
                                    

Bölümdeki William Will and Wale Twins'in 6. bölümünden çıkıp gelmiştir. İki hikayenin kesiştiği bir bölüm yazdım. Eğer Will and Wale Twins'i okumazsanız anlamanız zor olmaz, sadece biraz mantıksız gelebilir. İyi okumalar! Vote ve yorumu unutmayın!!

Merhaba! *şirince el sallar* Ben Nickolai. Teneby daha hikayeyi yazmaya başlamadan önce, aklındaki Jamie'nin tek eşi bendim. Ama zamanla hikayenin daha ilgi çekici olması ve tabii bazı okuyucuların da düşüncelerini önemsediği için hikayeye kuzenim Lux'u da kattı. Şimdi Teneby ben ve Lux arasında kalmış durumda. Bu yüzden yorumlardaki linke tıklayıp beni oylamanızı istiyorum! Eğer bana oy vermezseniz ve yeni Get Scared'de Jamie'nin sevgilisi Luixiane olursa... *kameraya iyice yaklaşır ve yüzüne kötücül bir gülümseme yerleşir* gerisini hayalgücünüze bırakıyorum. 

 Bölüm 32 - Mementus mori (1) (Latince, bir gün herkes ölecek, demek)

Doğum gününün ertesi günü, saat tam 21:42'de Jamie uzun zamandır şehri hava karardıktan sonra arabayla gezmediğini düşünüyordu. Evlerin yanan ışıklarının nasıl birbirine karıştığını ve ağaçların uzun birer yaratık gibi göründüğünü unutmuştu. Gecenin yumuşak örtüsünün altında bütün binalar çok daha yumuşak ve büyülü duruyordu. Sınavları bittiği için Nickolai laneti ona vermeye razı olmuştu, kafasındaki onca ses ve sokaklardaki insanlar birleşince kaosun içinde yol alıyorlarmış gibi hissediyordu.

Yunan filozof Hesiodos'a (2) ("...her şeyden önce kaos vardı."- Thegony) göre kaos çoktan bitmiş ve düzen kurulmuştu. Jamie'yse aksine artık düzenin sona erdiğini ve kaosa sürüklendiklerini düşünüyordu.

Cebinden çıkardığı ağrı kesiciyi soğuk kahvesiyle beraber midesine yolladı. İçindeki sessizliğe o kadar çabuk alışmıştı ki laneti geri aldığından beri başı ağrıyor ve uyuyamıyordu. Yine de Nickolai biraz rahatladığı için halinden memnundu. Laneti alana kadar ortağının ne kadar hırpalandığını fark etmemişti.  

"...sonra Rukaa'yla buluşup birkaç insan yedik."

"Ne!"

Jamie o kadar şiddetli sıçramıştı ki kahvesi ön camın bir kısmına ve kıyafetlerine döküldü. "Ciddi olamazsın!"

Nickolai gözlerini devirdi, "Aman ne güzel, şimdi bir de arabayı temizlemem gerekecek."

"Nickolai!" diye haykırdı.

"Tabii ki ciddi değilim," diye inledi. "Sadece beni dinleyip dinlemediğini kontrol ediyordum, yemekle ilgilendiğim tek insan sensin."Jamie bu düşünceyle ürperirken Nickolai ona göz kırptı. Anlaşılan moraliyle beraber hormonları da tavan yapmıştı. "Bunu bildiğim iyi oldu," diye homurdandı ve tişörtünü üstüne yapışmaması için çekiştirirken devam etti,"Ne diyordun?"

"Herhangi bir şey olursa silahına davranmadan önce beni arayacağına söz ver."

"Peki ya o sırada yaratıklardan biri üstüme atlarsa? Durendal yerine telefonu kullanmam pek zekice olmaz."

"Eğer söz vermezsen seni mecaz değil gerçek anlamda yiyeceğim Jamie."

Jamie ortağına baktığında şaka yapmadığını anladı, çenesi kasılmış ve gözleri tehditkar bir şekilde parlamaya başlamıştı. Bu aşırı korumacılığı onu tam bir psikopata dönüştürüyordu. "Tamam tamam," diye mırıldandı onu sakinleştirmek için. "söz veriyorum."

Nickolai zaferle sırıtıp "Güzel," dedi.

Nickolai'ın sergiye gittiği günlerde hiçbir şeyin olmaması Jamie'nin tezinin doğru olduğunu varsaymalarına neden olmuştu. Eğer bina Jamie'nin düşündüğü gibi Apeironla doluysa ondan çok daha güçlü bir Aperion kaynağı, yani Nickolai yüzünden etkinleşemiyor olmalıydı. Meclis onları bu göre atamadan önce de sergiye en az bir iblisin gittiğini öğrendiklerinde tezlerinden neredeyse emin olmuşlardı. Bu yüzden, sergiye Jamie'nin yalnız gitmesine karar vermişlerdi.

Lanetli ortaklar (Get Scared)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin