Bölüm 34- Bazen suçluyu bulmak için Sherlock Holmes olmak gerekmez

389 34 9
                                    

Lütfen yorum ve vote'u unutmayın!! 40. bölümdeki finali de bekleyin muhteşem olacak <3 Oy da verirseniz anket için süper olur :3 ay ne çok şey istedim, neyse iyi okumalar!!

Bölüm 34- Bazen suçluyu bulmak için Sherlock Holmes olmak gerekmez

Kütüphane görevlisi Bayan Lenie'nin petunyalarıdan taşan suyun kaldırımda oluşturduğu minik birikinti, üzerine yansıyan yıldızlar sayesinde içinde elmas parçacıkları varmış gibi parıl parıldı. Yumuşak yaz rüzgarıyla sakin bir gölmüş gibi yavaş yavaş dalgalanıyor ve karahindiba polenleri üzerinde minik birer periymiş gibi dans ediyordu. Tekir bir kedi su içmek için yaklaşmıştı ki kalın topuklu bir bot bütün birikintiyi dağıttı.

"Harika," diye homurdandı Robert. "her yerim su oldu."

Saat gecenin üçü olmasına rağmen taktığı güneş gözlükleri sağ gözünü iyice kısıtlıyordu. En yakın zamanda Eyquem'den izin koparıp yeni bir çift göz almalıyım, diye geçirdi içinden. Bu kadar pis bir şehirde zombi olmak gerçekten zordu. Evini binlerce kez ilaçlatmasına rağmen kurtulamadığı böcekler sol gözünü yediğinden beri tek gözle dolaşıyordu. Üstelik henüz ondan başka bir şef olmadığı için kendine yeni göz alacak zamanı bile yoktu. Sonunda müşterilerden birine saldırıp onun gözünü alacaktı.

Sola dönüp sokaktaki tek ses kaynağı olan küçük kamyona sokuldu, kulakları çürüdüğü için çıkan gürültü onu pek etkilemiyordu. Aslında her an sizi kemirmeyi bekleyen böcekler olmasa zombi olmak insan olmaktan çok daha avantajlıydı.

Şöför koltuğunda oturan iri yarı adamın dikkatini çekmek için gri parmaklarıyla cama tıklattı. Gecenin bu saatinde sokakta pek insan kalmadığı için kamuflaj makyajını yapmamıştı. İnsan gibi görünmek için en az bir saat makyaj malzemeleriyle boğuşması gerekiyordu. Jeffree Star bile benim kadar uğraşmıyordur, diye düşündü.

Adam ona sivri köpek dişlerini ortaya seren bir gülümseme gönderdikten sonra motoru kapattı ve arabadan indi. Yaydığı koku, köpek dişleri ve parlak gözlerine bakılırsa bir şekil değiştirendi (1)(Yarı insan, yarı hayvan olanlara böyle denir. Şekildeğiştirenler istediklerinde ikinci kimlikleri olan hayvanadönüşebilir.), büyük ihtimalle bir London'un oğlu. (2)(İsimleriniJack London'dan alan, kurda dönüşebilen insanlardır. Bunlarkurtadamın aksine kurda dönüştüklerinde vahşileşmez, her şeyihatırlarlar ve dönüşmek için dolunayı beklemek zorundadeğillerdir.) Robert onu ilk defa görüyordu, genelde teslimatı yapmaya Evan gelirdi.

"Ben Shelley," diye kendini tanıttı elini ona uzatırken. "Evan kardeşi hastalandığı için gelemedi."

Robert 'Shelley'nin' doğruyu söyleyip söylemediğini anlamak için onu baştan aşağı süzdü. Adam Shrek'in insan versiyonu gibi koca bir kas yığınıydı ve kaslarını daha da belli eden beyaz bir atlet giymişti. Kolundaki çapa dövmesinin üzerinde yazan "Bir mağarada düşlere daldım, orada yüzer denizkızı."(3)(Gerardde Neval – Kuruntular)dizesi kısa bir süreliğine kaşlarını çatmasına neden olmuştu, böyle bir kas kütlesinin şiir sevmesi ilginçti. İki numaraya vurdurduğu sarı saçları yeşil gözlerini iyice açığa çıkarmıştı. Yüzündeyse saf hatta biraz daha aptal bir ifade vardı. Robert onun yalan söyleyecek kadar akıllı olmadığına karar verdi.

"Robert," kendi kemikli elini onun eline sarıp hafifçe sıktı "umarım etlerin kalitesi de değişmemiştir."

Shelley arabanın arkasını açtığında yüzüne çarpan soğuk ve leziz çiğ et kokusu yüzünden sersemledi. Belki de tatlarını test etmek için kendine küçük bir şeyler hazırlamalıydı. Kamyonun içine girip derileri yüzülmüş ve kafaları koparılmış vücutları sıkarak kalitelerini kontrol etti. Hepsi en az kuzu eti kadar yumuşaktı. Boyunları kesilerek öldürülmeden önce iyi dövüldükleri belliydi.

Lanetli ortaklar (Get Scared)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin