8.BÖLÜM: SEN BENİ KISKANIYOR MUSUN?

1.8K 81 22
                                    

-NAZLI-

Ali'nin kollarında olduğuma hala inanamıyorum. Ali, Aslı ve ben çocukluk arkadaşıyız. Ali biz lisedeyken yurtdışına gitmişti. Ama biz o kadar mesafeye rağmen kopmamıştık yine de. Telefonla konuşuyorduk sürekli. Biz Aslı'yla evdeyken Ali'yle görüntülü olarak konuşurduk. Ama onu fazlasıyla özlemiştik gerçekten. Nihayet Ali'nin kollarının arasından çıkınca Aslı geldi yanımıza. Onlar sarılırken ben de gülümseyerek onlara bakıyordum. Burak Ali'yi bizim anlattığımız kadarıyla tanıdığı için gülümseyerek bakıyordu o da benim gibi. Aslı da nihayet Ali'nin kollarından ayrılmayı başarınca Ali hemen bir sandalye çekip bizim masaya oturdu. Biz hala gülümseyerek birbirimize bakıyorken Burak lafa girdi.

Burak: Kimse bizi tanıştırmayı düşünmüyor sanırım. Burak ben. Aslı'nın sevgilisiyim.

Ali: Biliyorum. Aslı senden bahsetmişti. Ben de Ali. Peki sen kimsin?

Bu soruyu çok sakin bir şekilde yöneltmişti Savaş'a. Ama Savaş çok sinirliydi ve kendine hakim olmaya çalışarak Ali'nin elini sıktı.

Savaş: Savaş!

Ali: Savaş? Adını hiç duymamıştım. Her neyse bunun bir önemi yok nasıl olsa. Tanıştığımıza memnun oldum.

Savaş sadece kafasını sallayarak geçiştirdi Ali'yi. Odun ya! İnsan nezaketen de olsa "Ben de memnun oldum." der. Ama beyefendi şuan o kadar sinirli ki gözleriyle dövüyor Ali'yi. Bu durum hoşuma gidiyor yine de. Kıskanılmak güzel bir duygu yani. Gözlerimi Savaş'tan çekerek Ali'ye döndüm.

Nazlı: Ali. Hangi rüzgar attı seni buraya? Sen pek gelmezdin İzmir'e.

Ali: Aşk olsun Nazlı'm ya. Sizi özledim ve ilk uçağa atladım geldim işte.

Nazlı: Hadi inanalım bakalım. Kalacak bir yerin var mı peki?

Ali: Valla havaalanından çıkar çıkmaz bir otele gidip eşyalarımı bıraktım ama beni biliyorsun Nazlı'm ya. Ben otelde kalamıyorum. Diyorum ki ben senin evinde kalsam, olur mu?

Savaş ev lafını duyunca içtiği kahveyi püskürttü. Öksürük krizine girdi resmen. Oh olsun sana! Hak ettin sen bunu. Burak sırtına vurmaya başladı. Kendine gelir gelmez gözlerini bana dikti. Cevabımı merak ediyordu. Ama cevabım karşısında gözleri alev aldı resmen.

Nazlı: Bir de soruyor musun Ali ya? Tabi ki de benim evimde kalacaksın. Hadi ilk önce otele gidip eşyalarını alalım, sonra da bize geçeriz. Tamam mı?

Ali: Tamam.

Nazlı: Aslı sen geliyor musun?

Aslı: Yok. Biz Burak'la sinemaya gidecektik zaten. Ben akşam gelirim kuzum.

Nazlı: Tamam canım. Akşam görüşürüz o zaman. Ali gidelim hadi.

Ali'yle beraber bir taksiye atladık ve otele gittik. Otelden eşyalarını alıp hemen bizim eve geldik. İkimizin de aç olduğunu bildiğim için makarna yapmaya başladım. Ali benim makarnama bayılır. Bana her geldiğinde makarna yemeden dönmezdi. Ali'ye dönüp "İstersen duş alabilirsin." dedim. Ama o otelde duş aldığını söyledi. Bana yardım etmek için kollarını sıvadı ve salata yapmaya başladı. Ali yemek işlerinden çok iyi anlar. Ama salata kesinlikle uzmanlık alanıdır. Yemek hazır olunca masayı kurduk. Masaya oturur oturmaz Ali lafa girdi.

Ali: Eee. Anlat bakalım Nazlı Hanım.

Nazlı: Neyi anlatayım Aliciğim?

Ali: Nazlı! Delirtme beni. Bu Savaş niye geldi? Bu kadar yıl sonra neden gelir ki bir insan?

AMA SENİ SEVİYORUM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin