Arkadaşlar biliyorum, çok fazla beklediniz. Ama evimin yakınında bir patlama olduğu için internet bağlantımız kopmuştu. Bugün tamir edildi ve ben hemen yeni bölümü koydum. Yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar. :)
-SAVAŞ-
Nazlı hala benden bir cevap alamadığı için karşımda öylece bekliyor. Ama ben ne cevap vereceğimi bilmiyorum ki. Kıskanıyorum. Hem de deli gibi. Ama bunu ona söyleyemiyorum. Pişman olduğuma inanmayan insan kıskandığıma da inanmaz ki. Sanırım o yüzden kıskandığımı söyleyemiyorum. Çünkü korkuyorum. Çok korkuyorum. Bana inanmayacağını ve güvenmeyeceğini bildiğim için susup kaldım karşısında. Tek bir kelime bile etmedim. İçimden söyledim ne söylemek istiyorsam. O duymadı. Ben sustukça gözlerindeki şaşkınlığın ve öfkenin yerini bambaşka bir duygu aldı. Sanki hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Benden istediği cevabı ona veremediğim için hayal kırıklığına uğramış gibiydi.
Nazlı: Neden susuyorsun? İstediğim şey sadece bir cevap. Ya evet diyeceksin ya da hayır. Bu kadar basit. Az önce bana "Konuş." diyordun ya şimdi de ben sana diyorum. Konuşsana!
Savaş: Nazlı ben...
Nazlı: Söyleyecek hiçbir şeyin yok değil mi? Ben de öyle tahmin etmiştim zaten. Bir daha sakın bana hesap sormaya kalkma. Bunu bir daha asla yapma!
Yine sinirlendi ve yine kaçıp gitti. Bu hep böyle mi olacak? Kaçmasını istemiyorum. Artık beni affetmesini istiyorum. Ama Nazlı'nın inadı buna engel oluyor. Biliyorum, o da hala beni seviyor. Beni unutamadı. Eğer unutmuş olsaydı onu kıskanıp kıskanmadığımı sormazdı. Sorduğuna göre hala bir şansım var demektir. Nazlı'nın arkasından seslendim ama durmadı. Kolundan tutup kendime çevirdim.
Savaş: Nazlı. Ne değişecek?
Nazlı: Anlamadım?
Savaş: Sana kıskanıyorum dersem ne değişecek?
Nazlı: Hiçbir şey değişmeyecek! Sadece bilmek istiyorum
Savaş: Bilmek istiyorsun öyle mi? Aç kulağını, beni dinle o zaman! Kıskanıyorum. Seni çok kıskanıyorum. Yanına kimsenin yaklaşmasını istemiyorum. Seviyorum seni! Çok seviyorum. Deli gibi aşığım! Görmüyor musun? Beni affetmen için her şeyi yapmaya hazırım. Farkında değil misin?
Nazlı: Savaş...
Savaş: Nazlı bana bir şans ver. Lütfen. Yalvarıyorum sana. Ya bak ben geçmişte yaptığım hatalardan dolayı çok pişmanım. Biliyorum yaptığım şeyler affedilir gibi değil ama en azından denesen. Beni affetmeyi denesen olmaz mı?
Nazlı: Savaş yaptıklarını unutamıyorum. Seni her gördüğümde aklıma o girdiğiniz iddia geliyor. Çok pişmansın, bunu gözlerinden okuyorum. Pişmanlığını gördükçe seni affetmek için kendimi zorluyorum ama olmuyor. Deniyorum ama başaramıyorum. Kantine dönelim artık. Ali beni bekliyor.
Bir şey dememe fırsat vermeden yürümeye başladı. Ben arkasından şaşkınlıkla bakıyorken o benim gelmediğimi fark ettiği için yürümeyi bıraktı. Arkasını dönüp bana baktı. Ağzını açıp bir şey söyleyecekti ama vazgeçti. Tekrar yürümeye başlarken ağzından beni o çok mutlu eden cümleler döküldü.
Nazlı: Papatyaları çok severim. Ve onlara çoktan alışmaya başladım bile.
Yüzümde kocaman bir sırıtış belirdi. İşte benim istediğim buydu. Küçücük de olsa bir umut... Ben de Nazlı'nın peşinden gitmeye başladım. Ben bu kızı çok seviyorum ya.
-NAZLI-
Savaş'a beni kıskanıp kıskanmadığını sormuştum. Ama o sadece sustu. O konuşmadığı zaman içimdeki hayal kırıklığı gözlerime yansıdı. O konuşmadıkça ben konuştum. İçimdeki o saf öfkeyi dışa vurdum. Daha fazla dayanamadı ama. Bozdu sessizliğini. Kıskandığını itiraf etti. Ama daha fazlasını da söyledi. Beni sevdiğini, bana aşık olduğunu ve pişman olduğunu söyledi. Ve benden bir şans daha istedi. Pişman olduğuna inandığımı ama o girmiş olduğu iddiayı unutamadığımı söyledim. Onu affetmeyi istediğimi ama bunu başaramadığımı söyledim. "Ali beni bekliyor." dedikten sonra yürümeye başladım ama onun arkamdan gelmediğini fark edince durdum. Arkamı dönüp ona baktım. Bir şey söylecekti ama vazgeçti. Ben tekrar yürümeye başlarken ağzımdan tek bir cümle çıktı. Onu mutlu edeceğini düşündüğüm tek bir cümle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMA SENİ SEVİYORUM!
Romanceİzmir! Her şeyin başladığı şehir... Bir kadın var: Nazlı Çok kızgın, çok kırgın, çok öfkeli... "SENDEN NEFRET EDİYORUM!" Bir adam var: Savaş Çok üzgün, çok pişman, çok aşık... "AMA SENİ SEVİYORUM!" İzmir sen bu aşkın başladığı şehirsin. Söylesene se...