Bölüm 18 : Yarım

3.7K 241 143
                                    

#Hüsnü Arkan&Birsen Tezer-Hoşgeldin#

~

Bir buçuk saatten fazlaca bir süredir,Müzeyyen teyzenin ameliyattan çıkmasını;bu soğuk renklerle insanı boğan koridorda beklemekten başka bir iş gelmemişti elimizden.Herhangi birinden iyi veya kötü bir bilgi almayı,bu can sıkan belirsizliği ortadan kaldırmak istiyordum.

Mehmet haberi aldığından beri tek bir kelime bile etmemişti.Sırtını karşımdaki duvara verip yere çökmüş,boş gözlerle aynı noktaya bakıyordu.Boğazımı yakan sessizliği,Sezin ablanın hıçkırık sesleri böldü.
Cenk yavaşça yanına gidip,fısıltıyla konuştu."Anne,çocuğun moralini daha çok bozuyorsun."

Sezin abla başını sallayıp,gözlerini hızlıca sildi ve Mehmet'e bakmaya devam etti.
Yüzünün rengi kireç gibiydi Mehmet'in.Babam yavaşça yanına gidip,omuzuna dokundu ve "Mehmet," dedi sakince.Babamı duymamıştı,boş gözlerle yere bakmaya devam etti.Aklını yitirmek üzereymiş gibi bakıyordu rengi çekilmiş gözleri."Hadi biraz dışarı çık,hava al.Hadi güzel oğlum."

Mehmet hiçbir şey söylemeden başını iki yana salladı.Bu iç yakan belirsizlikten kurtulmasını istiyordum,gözlerinin yeniden eski rengine boyanmasını...Onu böyle görünce göğsümün ortasına oturan ağırlık,nefesime ket vurmaya başladı.Müzeyyen teyzeye bir şey olursa Mehmet toparlanamazdı,biliyordum.
Müzeyyen teyze ölürse,ruhunun boynuna ipi dolar;can çekişmesini hissizce seyrederdi...Müzeyyen teyze ölürse,bakmadığı gökyüzü ayaklarının altına düşerdi...Müzeyyen teyze ölürse,tenhalaşmış yüreğindeki karanlıkta etrafa çarpa çarpa kaybolurdu.

Ameliyathanenin kapısı açılınca,Mehmet hemen ayaklanıp doktorun yanına gitti.Hepimiz iyi şeyler duyma ümidiyle etrafında toplanırken,Sezin abla yeniden ağlamaya başladı.

"Durumu nasıl?Yaşayacak mı?"
"Kalbi çok yorgun düşmüş." dedi doktor ifadesiz bir yüzle hepimize bakmaya çabalayarak."İki damar tıkanmış,onları açmaya çalışıyoruz.
"Yaşayacak mı?" Sezin abla,bakışlarını Mehmet'ten ayıramadan yinelemişti sorusunu.

"Şimdilik bir şey söyleyemem.Ameliyattan sonra daha detaylı bilgi verebilirim."

Doktor tekrar ameliyathaneye girince,Mehmet az önce oturduğu yere gidip,yeniden çöktü.Cenk ve Selim iki tarafına geçip,sessizce bir şeyler söylemeye başladılar.
Mehmet'in,söylenenlerin hiçbirini işitmediğini fark ettim.

"Ya Müzeyyen teyze ölürse Murat,ne olacak bu çocuğa?Nasıl-"

Sezin ablanın cümlesi Cenk'in öksürük sesiyle kesilirken,babam tekrar Mehmet'in yanına çöktü ve omuzunu sıktı.

"Çocuklar,Mehmet'i biraz dışarı çıkarın.Hava alsın."

Cenk ve Selim başlarını sallayıp,Mehmet'in koluna girdiler ve zorlukla ayağa kaldırdılar.Eren de onlara yardım etmek için yanlarına giderken,metal sesi çınladı sessiz koridorda.Arkamı döndüğümde Sezin ablanın yere yığıldığını görünce,panik içinde yanına koştum.Bayılırken vurduğu kaşından ince ince kan sızıyordu.Cenk,Eren ve babam hemen bize döndüler.

"Suna siz Memo'yu dışarı çıkarın,biz annemi götürelim."

Onu zorlukla burada bırakarak,Selim ile beraber,Mehmet'in koluna girip hastanenin bahçesine çıktık.Ruhu çekilmiş gibi zorlukla yürüyordu.Onu daha önce hiç bu kadar bitkin,çaresiz ve hissiz görmediğimi fark edince nefes alamadığım hissettim.
Zorlukla soğuk kaldırıma oturttuk ve Selim ile iki yanına geçtik.Ağlamamak için devamlı kırpıştırdığı gözleri dolu doluydu Selim'in.

İzmir ÇetesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin