Altıncı Bölüm: Ev bize kaldı ha?

102 16 3
                                    

Selaam :) Şu zamana kadar yazdığım en uzun bölümle karşınızdayım, ben seveceğinize inanıyorum bölümü. ilk defa Egemen'in ağzından yazdım, bakalım tepkiler nasıl olacak? Her zaman söylediğim gibi, fikirlerinizi, yorumlarınızı merak ediyorum. Multi Egemen ve Eslem. 

Sizi seviyorum. *-*

İyi okumalar.. 


Yakından geldiğine emin olduğum boğuk bir ses var kulaklarımda. Bu yüzden ne deniliyor anlayamıyorum. Ses yavaşça normal hale gelmeye başlıyor. Aynı anda yavaşça gözlerimi açıyorum ama etraf buğulu. Kulağımla gözüm eş zamanlı olarak yaptıkları görevi hatırlamaya başlıyorlar.

"Uyanıyor galiba."

Gözlerimi açıp etrafa baktığımda kitabevinde olduğumu anladım. Ne işim vardı benim burada? Beynimden firar eden gerçekler kısa bir süre içinde tekrar yerlerine oturdu . Gül kaza geçirdi. Acaba nasıl şimdi? Benim buradan gitmem lazım. İzmir'e, onun yanına. Aklıma gelenlerle hızlıca yerimden kalktım ama başım dönmeye başladı. İçeri girerken gördüğüm kadın beni yavaşça tuttu.

"Küçük bir baygınlık geçirdin canım, hızlı hareket etme istersen."

"Benim gitmem lazım." dedim aceleyle.

"Tamam, yavaş, dikkat et. Evin nerede?"

"Ben, otobüs bekleyeceğim." dediğimde, kadın bana eşlik etti.

"Özel olmazsa, ne oldu? Birden fenalaşınca.."

"Yakın arkadaşım, kaza geçirmiş." dedim gözüme hücum eden yaşları kovmaya çalışırken.

"Ben üzgünüm.. bak, bu bir teselli olur mu bilmiyorum ama, ben her gün buradayım. Senin kitaplarla nasıl ilgilendiğini de gördüm. Yani, istediğin zaman yanıma gelip, burada vakit geçirebilirsin."

"Nasıl yani?"

"Tüm gün müşteriler hariç pek gidip gelen olmaz. Çok müşterim de yok. Sıkıntıdan patlıyorum. Eğer istersen, gelebilirsin yani. İstediğin kitabı okuyabilirsin de. İnan bana insanların kitaplara olan ilgisi gün geçtikçe azalıyor." dediğinde aklımda dolaşan tek cümle 'istediğin kitabı okuyabilirsin de.' kısmıydı. Ne demek istediğin kitabı okumak? Allah'ım ben şimdi bakıp bakıp alamadığım kitapları okuyabileceğim öyle mi? Aklım Gül'de olmasa şu an dans bile edebilirim. Aklıma gelen ilk soruyla kadına döndüm.

"Ne yani bedavaya mı?" Eh be Eslem, senin de dilinin kemiği yok!

Söylediklerimin üstüne kadın güldü. "Evet. Ben sadece bana eşlik edecek birilerini arıyorum. Çırak alacak kadar müşterilerim de olmuyor açıkçası. Yani şimdi söylemek saçma oldu biliyorum ama nedense yapmak istedim." deyip tebessüm edince bende ona karşılık verdim. Dışarıdan bakıldığında en yakın arkadaşımın ne durumda olduğunu bilmezken, bunu düşünmem saçma geliyor, biliyorum. Ama bu teklif az da olsa kafamı dağıtmama neden oldu. "..Bu arada ben Ayşin."

"Ben de Eslem." dedim tebessüm ederek.

"Memnun oldum Eslem."

"Bende Ayşin.." dedikten sonra durakladım. Ne diye seslenecektim ki ona? Adıyla seslenemezdim benden büyüktü, abla desem bozulur muydu acaba? Ben tam bunları düşünürken o içimdekileri okumuş gibi cevap verdi, "Abla diyebilirsin, tabi istersen."

"Ah, beni büyük bir sorundan kurtardın Ayşin Abla." dedim gülerek.

Bu sırada otobüsün geldiğini gördüm. Ayşin abla da bunu fark edince bana döndü.

Toptan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin