Onuncu Bölüm: Örümcekli Ağlar

77 10 9
                                    

Selamlaar! Ben geldim, size yeni bir bölüm getirdim de bu sefer yazdığım bölüm pek içime sinmedi, daha fazla geciktirmemek için yayınladım.  Sizde ters etki yaratması dileklerimle. :)

Son olarak her zamanki isteğimi hatırlatacağım size, beni yorumsuz bırakmayın olur muu? :)

  Keyifli okumalar canlar ♥  

**

Hiç yaşadığınız şeylerin gerçek olamayacağından korktuğunuz oldu mu? Sanki her şey rüyaymış, az sonra uyanıp, gerçek dünyaya dönecekmişsiniz gibi hissettiniz mi? İşte ben şu an tam olarak öyle hissediyorum.

Eğer bu bir rüyaysa, lütfen beni uyandırmayın!

Egemen'in ağzından çıkan cümle, içimde havai fişeklerin patlamasına neden olsa da, yanlış anlamış olmaktan korkuyordum. Bana gelmişti değil mi? Hiç gitmeyeceğini söylemişti? Doğru duydum her şeyi değil mi? Lütfen öyle olsun.

Ben girdiğim transtan çıkamaz durumdayken, Egemen'in tepkimi ölçer gibi yüzüme baktığını görüyordum. Sonunda bu halime dayanamadı ve konuştu, "Eslem, iyi misin?"

Eğer duyduklarım doğruysa, buna iyi demek, şu anki halimin yanında az bile kalır!

"B-bir dakika, ben doğru mu anladım şimdi? Yani sen geri mi geldin?" dedim zoraki. Bu halime tebessüm etti.

"Geldim Eslem."

Bu bir rüya olmasa bile benim gerçeğe dönmem pekte uzun sürmedi. Tüm gerçekçiliğimle Egemen'e döndüm,

"Nasıl geldin Egemen? Ne konuştuk biz? Sevgilin var senin, olmaz!"

Karşınızda, romantik dakikaların azılı düşmanı, Eslem Çakıroğlu! Gözünüzün önünde birbirlerini mi seviyorlar? Tüm yalnızlığınızı yüzünüze mi vuruyorlar? Arayın gelsin, derdinize tüm odunluğuyla derman olsun.

"O iş öyle değil işte küçük cadı, ayrıldık biz."

Marifetmiş gibi söylüyor birde!

"Egemen, onu üzmeyeceğini söylemiştin." dedim kısık bir sesle. Kendimden çok başkasını düşünür oldum son günlerde.

"Yemin ediyorum, on sekiz yıllık ömrü hayatımda sen gibisini görmedim ben. Sana geldim diyorum, tatlı tatlı konuşuyorum, bana eski sevgilimi savunuyorsun Eslem! Bırak artık başkalarını kendinden fazla düşünmeyi." diye sitem ettikten sonra devam etti. "..O benden ayrıldı. Sana karşı bir şeyler hissettiğimi anlamış, dost kalmak istedi. Hayır, başkaları bile sana olan hislerimi görebiliyor ama sen karşıma geçmiş neler söylüyorsun. Boşuna uğraşıyorum ben." dedi arkasını dönerken. Her şeyi nihayet anlayan yüksek zekalı ben, uzun zamandır yapmam gerekeni yapıp mantıklı düşündüm.

"Egemen dur." dedim elini yakalarken. "..Özür dilerim, saçmaladım. Belki de en önemli anımızı mahvettim, çok üzgünüm."

Yavaşça, belki de doğru şeyi yapıp yapmadığına emin olmak istermiş gibi döndü bana.

"..Ben, bir ilişkiye başlarken bir başkasını üzmekten korktum Egemen. O vicdan azabı yüzünden mutlu olamamaktan korktum. Gerçekten, bunun olmasını istemediğimden değildi. Hem sen biliyorsun, seni-"

"Şş tamam sakin ol." dedi beni sakinleştirmek istediğini belli eden suratı ve o küçük tebessümüyle.

"..Biliyorum, korkularını, istediklerini, her şeyi. Seni tanıyalı çok olmadı ancak seni uzun zamandır biliyorum sanki. Bazen çocukluğumda oyun oynadığım küçük kız, bazen silgimi paylaştığım sınıf arkadaşım oluyorsun. Ya da evime gelen küçük misafir çocuğu, tüm o sevimliliğine rağmen çileden çıkarıyorsun beni. O kadar yakın, o kadar tanıdık. Çok garip değil mi? Hem, tüm bunlardan bende korkuyorum ama denemezsek nasıl olacak bilemeyiz." dediğinde başımla onayladım onu. Nasıl başarıyordu bunu? Tüm o heyecanlı, aksi halimden nasıl sıyırılıyordum onun yanında? Bu muydu onu o kılan yoksa? Yeni bir ben var etmesi mi?

Toptan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin