On Beşinci Bölüm: Dördüncüsünü Kaybetmiş Üç Silahşörler

95 8 9
                                    

Selaammlaaar, uzun bir aranın sonunda geri geldim. Umarım bu bölümü çok beğenirsiniz, beklediğinize değmiştir. :)

Bölüm aslında daha uzundu ama sizi bekletmeden hemen atmak istedim. Devamı daha kısa bir sürede gelecek inşallah.

Keyifli okumalar sizee.. ♥

**

"..Sonra bu bana dedi ki biz dost olalım, sıkılmış sözde. Bende dedim tamam olalım ama ne kadar sabredebildi? Hı, sorarım sana, ne kadar?"

"Yeter! Yemin ediyorum utanmasam, şurada harakiri yapıp hayatıma son vereceğim Eslem! Sonra düşünüyorum ve diyorum ki intihar haram Gül, Eslem'e ve onun o garip çocukla yaşadıklarını trilyon kere anlatmasına, hatta ve hatta her Allah'ın günü Egemen de Egemen diye başını yemesine değmez."

A-a kim, ben mi? Valla kuru iftira!

"Sen değil miydin bana anlat diyen? O kadar hayır dedim ben sana." Gül gözlerini devirdikten sonra bir beyinsize laf anlatıyormuş gibi tane tane konuştu, "Ben sana özet geç dedim Eslem. Gülay teyzeni ağlatmana gerek yoktu."

"Sen espri mi yaptın az önce?" buruşturduğum yüzümle karşılaşınca sebep olduğu facianın büyüklüğünün farkına vardı ve benimkine benzer bir suratla konuştu, "Çok kötüydü dimi ya?"

"Öyleydi! Hayır, hem anlat diye başımı yiyorsun, hem de laf ediyorsun."

"Kızım ben sana anlatma demedim ki, anlat. Hobi olarak yine anlat ama mümkünse matematik dersinin tenefüsünü seçme, rica ediyorum bak. Zaten beynim akmış, içeride fonksiyonlar kısır günü yapıyor. Bir de kalkmış senin derdinle uğraşıyorum."

İstanbul'daki güzel anılarımın katili, İzmir'e dönüş sebebim olan etütler nihayet (!) başlamıştı. Ve tahmin edin, günün ilk saati ne dersimiz vardı?

Evet, matematik!

Şimdi ellerimizi kocaman açıp bu mükemmel program için müdüriyete alkış yapma vakti!

Ya ben, beyninin sağ tarafı tazı hızındayken solu adeta kaplumbağa gibi ilerleyen bir garip kızcağızdım, bana neydi fonksiyonlardan canım?

"Ne yapayım ama özledim, arayıp soramıyorum da. Ayrıca ben başka bir dersten mi çıktım sanki? Bende anlamadım, benimde beynim jöleye döndü. Ben bir şey diyor muyum? Anlatayım stres atayım diyorum buna da izin vermiyorsun ki. Cani misin Gül'üm?"

"Cani miyim? Ben miymişim o cani? Kızım başımın etini yedin ya, ayrıca niye aramıyorsun ki sen bu çocuğu? Nedir yani seni tutan? Ara hepimiz rahat edelim Allah aşkına."

Göz devirmeyi becermediğim için sana içimden göz deviriyorum Gül, imkanım olsa karşılıklı konuşmalarda atılan göz devirmeli emoji olacağım sana da, bizde malzeme bu yani, bil istedim.

"Ben o çocuğa bitti dedim Gül. Ne diyeyim şimdi arayıp? Askerlik arkadaşım değil ya bu çocuk?"

"Hayır yani ben onu da anlamıyorum madem mutluydunuz niye bitirdin? Buraya dönsen ne olacaktı ki? Teknoloji çağında yaşıyoruz Eslem, haberleşmek için uçan kuşlara, ucu yanmış mektuplara, mendillere ihtiyacınız yoktu biliyorsun değil mi?" dedi ellerini gözümün önünde sallarken.

"Ah benim zekası sekiz, fiziği on sekiz görünümlü arkadaşım, ya benim ailem sırf sınava çalışayım diye yemeyip içmeyip beni kurslara yolluyor. İstanbul'dan apar topar çağırıyor ve ben bu kadar yoğun olmam gereken bir dönemde, Egemen'e vakit ayıracağım. Sence olası şey mi bu?"

Toptan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin