Şemsiyeme damlayan yağmur gibiydi çocukluğum
Örtmek değil belki amacım
Kulağıma ahenkli gelen sesini duymak
Pıt pıt pıtMevsimlerden son baharsa
Özgürlük kadar güzel kokar toprak
Yüzüme vuran bereketi kucaklarım
Atarım şemsiyeyi kaldırımın kenarınaHemen kollarımı açarım yalnızlar yokuşunda
Ayaklarımla birlikte aklımın da iplerini salarım
Sonra belki sağanak bile yağar
Ve ben o yağmura hasta olurumBir ışıkta benim gibi deli bir delikanlı çıkar karşıma
Kim bilir belki gülümseriz birbirimize
Hakkını veririz gamzelerimizin
Dün batarken geceyi selamlamak gibiSonra nane limona talim oluruz
Aynı eczanede, aynı ilaçta buluşuruz
Aslında karşılaşmasak da olur
Sadece aynı yağmurun sessiz kalpleri olarak kalırızSes çıkarmakta iki ustaya dönüşürüz vedalaşırken
Ben hapşu derim, o iyi yaşa
Parçalı bulutlu hayatımıza baş kaldırır
Gönlümüzce, sorgusuzca yaşarız
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirpiklerinden Kuşlar Uçurdum
PoetryGönül kuşu uçmuşsa, kalemi titretmek düşer parmak uçlarına.