Yok ki Diyar

254 28 10
                                    

Sağanak olmuş yüreğime damlıyor katran
Simsiyah gecenin, kirletilmiş yıldızları
Gönülde hasret, gönülde hicran
Yolluyor üzerime uğursuz kargaları

Gözleri kadar siyah, ben gibi terk edilmiş dizeler
Bir kan renk katıyor, biçimsizce akıyor ellerimden
Kör sokağın son taşında gölgeler
Ölmüş, yok olmuş kaydırılan biçare sitareler

Usulca fısıldıyorum ruhuma çekildikçe
Yine usulca alıyorum ektiğimi biçtikçe
Bitiyorum ölgün zakkumlar açarken geceme
Bir yürekte belki bini yaşıyorum hissizce

Gri bir bavula dolduruyorum kalan son ışığı
İlişmesinler diye seçiyorum rengi bulutlardan koyu
Bir şimşek, belki bir kaç damlada kaçırırken çocukluğumu
Bir sona uğurluyorum mutluluğu...

Yaşarım! Belki sonsuz bu ömür
Yaşarım ki sana kalmasın ne gül ne ağlayan bülbül
Yaşarım bucağım yoksa da gönlüm hür
Yaşarım ki yaşarmış gözlerim, kilitlenmiş mühür...

Terk-i diyar gidene yakışır...
Bilirim... Yok ki diyar bana...

Kirpiklerinden Kuşlar UçurdumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin