Bir suret ki iç dağlıyor
Hangi tablo anlatabilir halet-i ruhiyesini?
Çizebilir mi eller en garip halini?
Ne mutlu, ne gamlı gülümsemesini
İçim acıyor ama heyhat anlatamıyorum
Neden diye sormak hasıl oluyor dilime
Kim bilir neden sonra...Gitmek diyor, gitmek ne acı bir hafiflemedir
O an diliyorum, dilime hasıl olan tüm kelimelerin katlini
O an görüyorum, perdenin ardındaki biçare halini
O başka, başka olmasına da benden de hüzün damlıyor
Yerde bıraktığı iz kim bilir kaç asra şahitlik edecek?
Soruyorum gözlerinden gökyüzüne meydan okuyan ışıkları
Soruyorum ki nedir bu dermansızlık içindeki dermanı!Gitmek de mutlu eder diyor
Eğer başkasındayken gelmişse ve bırakamıyorsan...
Gitmeler gönül ferahlığıdır...
Susmuyor ya kahrolasıca dilim!
Mutluluğun gönlüne düştü mü diye soruyorum
Zordur gidenin ardından gülümsemek, ben de bilirim belki!
Uzun uzun düşünüyor, aslı var ama yüzü yok soruyu...Cüzzamlı bir yalnızlık var ellerimde,
Giderken kokusunu bıraktı yarin gerdanı
Duymaya varsa isteğin, hastayken cennet kokuyorum
Bu ne demek biliyor musun diyor
Bu...
Bu hastalığa sevdalanmak...
Cüzzamdan, hüzzamlı bir hayata geçiş diyor
Hüzzam diyorum?
Hüzzam en acı besteleri, onun sesinden son dinleyişim gibi diyor...
Bitap olmak ömrüme düşüyor o an
Sessiz sözüm semada yankılanıyor
Gitmem, gideceğime hiç dönmem diyorum
Son bir beste inliyor kulaklarımda
Bir darağacının son dileği gibi geliyor
Manidar ama manasız...Sen de Leyla'dan mı öğrendin cefakar olmayı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirpiklerinden Kuşlar Uçurdum
PoetryGönül kuşu uçmuşsa, kalemi titretmek düşer parmak uçlarına.