Multi'de Semih var :Dd Yeni bölümü belki yarına kadar hazırlarım Semih'siz bir bölüm daha oldu üzgünüm.
Hatırlatma:
Umutun bana kızması o kadar kotu hissettirmişti ki eğer ben eski hira olsaydım ağlayarak ölmeyi bile beklerdim. Ancak o benim kardeşimdi böyle bir şey için dostluğumuz bitmezdi bitemezdi.
Umut'tan
Kahkahalarının arasında şaşkınca onu izliyordum. Nasıl böyle güzel güldüğü halde insanlardan saklardı ki bunu.
Anladığım kadarıyla gülmeden de insanları kendine aşık edebiliyordu.
O sırada içeri Furkan ve Ece girdi. Onları görünce daha da gülmeye başladı.
Ben bizden başkasına gülmesini istemiyordum ki. Başkasıyla arkadaş olursa beni bırakır diye korkuyordum. O ve ece benim hayatımda ki en değerli şeylerdi.
"Benimle. Dalga. Geçme. " diye tısladım sinirle. Ama sinirim gülmesinden değil kıskançlığımdandı.
Ardından kapıyı çarpıp çıkmıştım.
Geç saatlere kadar bardaydım. Ayık olursam Hira'nın yanına giderdim ve şuan bana çok kızgın olduğunu düşünüyordum.
Beni affetmemesinden o kadar korkuyordum . Belki de benle konuşmazdı ve benden nefret ederdi. Yine de onu bırakmazdım. Bırakamazdım.
...
Bütün geceyi barda geçirdikten sonra okula gidecek halimin olmadığına karar verdim. Bugün eve gidip uyumalıydım ve yarın kendimi affettirmeliydim.
Eve gittiğimde kimse yoktu. İşime gelmişti. Çünkü hiçbirinin azarını çekemezdim. Hala kendimi nasıl affettireceğimi bulamamıştım belki de ilk önce konuşmalıydım.
....
Okula gitmekte ilk defa bu kadar zorlanıyordum ne tepki vereceğini de bilmiyordum. Bahçeye baktığımda onu gördüm elleri sargılıydı ve kulaklığını takmıştı.
Ellerine ne olduğunu çok merak ediyordum ama yanına gitmeye cesaretim yoktu şuan o yüzden Ece' yi buldum.
Ece beni gördüğünde boynuma atladı ve ağlamaya başladı.
"O-o eskisi gibi davranmaya başladı benimle bile konuşmuyor yanına gittiğim de bana cevap vermiyor. Okulda da kimseyle konuşmuyor ve elleri sargıda olmasına rağmen sinirlendiğinde duvarı yumrukluyor. Korkuyorum umut o tekrar eskisi gibi olursa ve onu kaybedersek diye çok korkuyorum" dedi hıçkırıklarının arasında.
Benim kıskançlığım sebep olmuştu bunlara ve kendimi affettirmem gerekiyordu. O borayı kaybettikten sonra böyle olmuştu ve biz onu düzeltmek için çok uğraşmıştık. Bize güveniyordu ve ben ona herkesmiş gibi davranmıştım.
Ders başladığında sınıftaydı onu incelemeye başladım. Gözlerinin altı morarmıştı uykusuzluktan olduğu çok belli oluyordu ve ellerindeki sargılarda kan vardı. Daha fazla dayanamayıp onu kolundan tutup sınıftan çıkardım ve müzik sınıfına götürdüm. Yaptığıma şaşırmıştı ve dikkatle beni inceliyordu. Benimde ondan tek farkım ellerimin sargıda olmamasıydı.
"Bak bitirene kadar sözümü kesmeden dinle tamam mı?" Dediğimde başıyla onayladı.
"Ben sadece senin başkasının yanında gülmeni kıskandım. Çünkü başkasına gülersen başkasıyla arkadaş olursan ben dayanamam ki. Sen benim en değerlimsin seni herkesten kıskanıyorum. Ellerini gördükçe benim canım acıyor lütfen bize sırtını dönme ve bizi bırakma" dediğimde gözleri dolmuştu. Gitmesini beklerken bir anda sarıldı. Şok olmuştum kendime geldiğimde karşılık verdim. Sonra benden ayrıldı ve yüzüme yumruk attı.
Bu hareketine şaşırsam da bir şey demedim güldüm. Çünkü bu yumruğu haketmiştim.
"Sakın bir daha bana arkanı dönme" diye fısıldadı kulağıma "Sana asla arkamı dönmem" deyip kolumu omzuna attım.
Zil çalmıştı ve Ece dışarı çıkıyordu. Bizi böyle görünce çığlık atıp sarıldı.
"Çok şükür kankimler yerim sizi oyyy saç boyasını içtiğim" dediğinde hepimiz gülmeye başladık.
Barışmıştık zaten biz ayrılamazdık ki böyle kardeşlere sahip olduğum için bir kez daha mutlu oldum.
Biz kantinde otururken Hiranın telefonuna mesaj geldi telefonu elinden aldığımda bilinmeyen numaradan gelen mesajı okudum.
"Umut yokken kendine zarar veriyorsun ancak seni kendinden çok seven insanın mesajına cevap bile vermiyorsun ahh sanırım Umut'u deli gibi kıskanıyorum."
![](https://img.wattpad.com/cover/46038938-288-k285586.jpg)