BÖLÜMLER KISA FAKAT ÇOK SIK YENİ BÖLÜM ATIYORUM YANİ ÇOK ŞAAPMAYIN BANA :Dd İYİ OKUMLAR :Dd MULTİ DE ECE VAR :Dd
Semih ortalıkta yok telefonu kapalı ve kimse yerini bilmiyordu ve ben onu merak ediyordum. Dün aramız iyiyken bir anda ortalıktan kayboluyordu. Gerçekten bir şeyler dönüyordu burada ama ne olduğunu bilmiyordum.
Odama geçip Semih'i düşünmeye başladım.
Hoşlanıyor muydum? Evet.
Seviyor muydum? Belki.
Aşık mıydım? Hayır.
En azından aşık değilim diye düşündüm. Ona senden hoşlanıyorum demem çok öküzce olurdu. Nasıl söylenirdi ki bu. Ben süslü cümleler kurmayı bırakalı 1 yıl olmuştu. Şimdi karşısına geçip daha cümlemi bitirmeden duygularımı bitirmesi için de öyle dolu dolu anlatmazdım.
Karşılıksızsa duygularımı gizleyebilirdim. Ne yapacağımı bilmediğim için Ece'ye danışmalıydım.
Aşağı inip baktığım da Umut ve Ece bir şeyler konuşuyordu fakat beni görünce sustular. Hadi ama ne dönüyordu burada.
"Neler olduğunu sonra anlatıcaksınız şimdi Ece konuşmalıyız" dediğim de Ece onaylar sesler çıkardı. Umut sa telaşa kapıldı ve gözlerini kaçırdı. Ne oluyorsa hoşuma gitmeyeceği kesindi. Ece'nin arkasından yürümeye başladım ve beraber benim odama gittik.
"Şey Ece ben Semih'ten hoşlanıyorum ve bunu ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." söylediğim şeyle yüzü düştü ve gözlerini benden kaçırdı. Ne yani o da mı Semih'ten hoşlanıyordu. Eğer böyle bir şey varsa Semih'i döver ve yanımıza yaklaştırmazdım.
"Bak Hira bilmediğin şeyler var ve ona güvenme ne olduğunu söyleyemem ancak iyi şeyler değil."
"Neler oluyor Ece neden hiç biriniz bana anlatmıyorsunuz neden güvenmeyeyim ona?" sitemli çıkan sesime engel olamamıştım.
"Bak anlatamam ama bana güven Hira senin üzülmemen için herşeyi yaparım." dediğin de daha da merak etmiştim.
"Ece siz bana bir şey anlatmazsanız ben kime güvenicem size Bora'dan sonra ilk defa birinden hoşlanıyorum diyorum fakat sen ona güvenme diyorsun."
"Sadece zaman ver biraz lütfen." sesi yalvarır gibi çıkmıştı.
"Ece çık dışarı." dedim yüzüne bakmadan. Ece odadan çıkınca kendi kendime kalıp düşündüm.
Semih güvenilir geliyordu fakat benimle ilk tanıştığın da yaklaşmaya çalışmasının altında bir şey olabilirdi. Kime güveneceğimi neye inanacağımı en önemlisi ne yapacağımı bilmiyordum.
...
Gecenin 2 siydi fakat evde kimse yoktu. Bizimkiler dışarı çıkmışlardı ve ben Semih gelirse diye evde kalmıştım.
10 dakikalık bir sürenin ardından kapı sesi oldu.Bizimkilerdir diye önemsemedim ve yataktan çıkmadım. Yan odanın kapı sesiyle Semih olduğunu anladım ve yataktan fırlayıp Semih'in odasına gittim.
Kapıyı çalmadan direk odaya daldım ve Semih'i yatağın başlığına yaslanmış düşünürken gördüm.
"Semih" diye seslendim, cevap vermedi.
Yanına gidip oturduğum da gözlerimin içine baktı. Çok çaresiz bakıyordu ve bu hali hiç hoşuma gitmemişti.
"Git" dedi sert ses tonuyla.
"Hayır bir şey söylemem gerekiyor."
"Git" bu sefer bağırmıştı fakat gidersem bir daha söyleyemezdim.
"Olmaz bir daha söylemeye cesaret edemem. Ben-"
"GİT DEDİM" bu sefer kükremişti ve irkilmiştim aynı zamanda da sinirlenmiştim.
"Hayır gitmiyorum söyliycem işte hem bütün gün ortadan kaybol hemde bağır kov Allah Allah biri duygusuzdu biri öküz bu ne ya ben hiç düzgün birini sevemeycek miyim!" diye bağırdığım da söylediğim şeyi idrak edip odadan kaçmaya çalıştım ama bakın sadece çalıştım. Öküz gibi kendine çekip sarılmıştı.
"Seni seviyorum. Ne olursa olsun beni dinlemeden kimseye inanma olur mu?" diye fısıldadı kulağıma. Yalnız anlamadığım bir şey var niye fısıldıyoruz evde bizden başkası yok ki. Ortamı bozmamak için bu düşüncemi dile getirmemiştim.
"O zaman neler olduğunu bana ilk sen anlatacağına söz ver."
"Söz sadece bana inan söz."