12.BÖLÜM

1.4K 78 15
                                    

Sabah uyanmakla uyanmamak arasında giderken kararsızlıkla gözlerimi açtım. Tepemde sırıtan bir Semih vardı. Kesinlikle bir şey planlıyordu yoksa böyle sırıtmazdı.



"Ne var ne sırıtıyorsun?" diyerek boş boş baktım.



"H-hiç birşey neyse kahvaltıyı hazırladım sende gel." deyip odadan çıktı. Kesin bir şey vardı kekelemişti. Onu umursamadan dolabımın karşısına geçtim. Sİyah şortum ve siyah yarım tişörtümü giyip siyah bilekliklerimi taktım. Bugün beraber dışarı çıkıcaktık. Okulun bu zamanlarda kamp düzenlemesi gerekiyordu ancak gecikmişti sanırım bu yıl baharda gidilecekti.



Aşağı indiğim de herkes kahvaltı yapıyordu kimse bana bakmamıştı. Omuz silkip masaya oturdum. Kahvaltı boyunca kimse kafasını kaldırıp bana bakmamıştı. En sonunda dayanamadım ve Umut'un ayağına vurdum fazla sert vurmuş olacağım ki yüzünü buruşturdu bana baktığında kahkaha atmaya başladı.



Semih ona sert bakışlar atıyordu ancak Umut şuan bunu farkedecek halde değildi. Ece' de bana baktığında oda Umut'a katıldı. Ben hala anlamamışça bakıyordum. Semih'te gülmeye başlayınca sinirlenmeye başlamıştım. Sinirlenince yaptıklarımı en iyi Umut biliyordu ve bu yüzden gülmeyi anında kesti. Ece ve Semih'te durumu anlamış olacak ki sustular.,



"Açıklayın." dedim sert sesimle.



"Sana ufak bir şaka yapmıştım şey aynaya bak ben kaçtım deyip ayakkabılarını giymek için koşturdu. Telefonumun aynasına baktığımda alnımda "Seksi kovboy." yazıyordu. Şuan Semih'i yakalarsam -ki koşarsam yakalarım- canını çok yakardım bu yüzden masadan kalkıp odama gittim. Giderken arkamda şaşkın 2 yüz bırakmıştım ama ilk defa Umut ve Ece'den başkasına güveniyordum onu kıramazdım. Odama girdiğimde yüzümde ki yazıyı silip her zaman ki çantamı ve arabamın anahtarlarını alıp çıktım.



Ece ve Umut bir şey diyemiyordu nereye gittiğimi tahmin ediyor olmalıydılar.



Arabayı fazla hızlı kullanıyordum çünkü sinirlerimi çıkarmalıydım. Yaptığı basit bir şakaydı fakat bana kimsenin şaka yapmasına izin vermezdim bu yüzden sinirlenmiştim.



Spor salonuna geldiğim de sinirimi hisseden Yağız yanıma gelmek yerine beni rahat bırakmayı tercih etmişti. Yağız buranın sahibiydi ve benim duygularını önemsediğim sayılı insanlardandı.



(Yazar bu bölümü yazarken box maçı izliyordu ayrıca pasta yiyordu bi yandan da dedesi mahmut tuncer izliyordu çok zor durumdaydı olsundu fjbfcjbf)



Eldiven takmakla takmamak arasındaydım ancak sinirliyken çok sert vurduğum için eldiven takmaya karar verdim ellerim sarılıyken canım sıkıldığı için ellerimi sağlam tutmalıydım.



ELdivenleri takıp sinirle ve ard arda yumruklarımı geçirdim. Artık elimi kaldırcak halim kalmadığında eldivenleri çıkarıp çantamı aldım.



Hala sinirliydim sanırım biraz olay çıkarmaktan bir şey gelmezdi. Sokakta gözüme 2 tane ayyaşı kestirdim. Yanlarına gittiğimde ikiside beni süzmeye başladı. Laf atmadan saldırmak istemiyordum o zaman zevk vermiyordu. Zaten bunlar 20 metre ilerde olsan laf atardı.



"Imm ilk önce ben bakmalıyım kardeşim" deyip bana doğru gelmeye başladı. Psikopatça sırıttım çünkü başına geleceklerden habersizdi. Yoldan geçen kız masum olabilirdi ona neler yapabileceklerini düşündüğüm de bunları dövme isteğim daha da arttı. Yakınıma gelene bekledim ve dibime girdiğinde dizimle erkekliğine geçirdim. Kendini yere attığında diğer piçe aynı gülüşü yolladım bu saçımdan tutmayı tercih etti. İşte bu iyiydi en azından tek hamleyle yığılmayacaktı. Yumruğumu yüzüne geçirdiğim de saçımı daha çok çekti. Saçlarıma dokunduğu için bile dövebilirdim. Saçımı tutan koluna dirseğimle vurduğumda eli gevşedi bende bunu fırsat bilerek kafa attım burnu kırılmıştı sanırım. Saçımı tutan elleri artık yoktu. Şuan arkasına bile bakmadan kaçıyordu. Diğerinin nerede olduğunu anlayamamıştım. Birden belimde hissettiğim acıyla inledim. Arkamı döndüğümde adam kaçıyordu.



Elime belime götürdüğüm de kan vardı. Lanet olsun beni bıçaklamıştı. Eve gitsem yeterdi sanırım zaten yaklaşmıştım. Eve gittiğim de salonda oturan 3 malı gördüm. Sanırım benim için endişelenmişlerdi. Beni görünce ayağa fırlayıp yanıma geldiler ancak şuan onları dinleyemeyecek kadar canım yanıyordu.



"Kesin sesinizi Umut dikiş atman gerek." dediğim de gözleri şaşkınlıkla açıldı.



Salona kadar sendeleyerek yürüdüm ve koltuğa yüzüstü uzandım.



"BU NE NAPTIN SEN KALK HASTANEYE!" diye bağırdı Ece.



"GÜZELİM NASIL OLDU ECE HAKLI HASTANEYE." diyen Semih'i Umut'ta onaylayınca haklı olabileceklerine karar verip kabul ettim.



Semih beni kucağına aldığında itiraz etmeme izin vermeden konuştu.



"Bırak en azından bunu yapayım." dediğinde pişman olduğunu anladım. Sesimi çıkarmadan hastaneye gittik. Dikiş atıldıktan sonra sabah burdan çıkabileceğimi söylediklerinde bizimkilerin zoruyla kalmak zorunda kaldım.



Yanımda bir kişi yeterdi ve bu kişide Semih oluyordu. Ece ve Umut yarın konuşacağımızı söyleyip gittiler.



Onlar gidince Semih yanıma yaklaşıp yüzüme eğildi.



"Bu gece bir şeyler öğrenmenin vakti geldi." deyip karşımda ki koltuğa oturdu.



Sanırım bu gece uzun olacaktı.

BELKİ YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin