21■Bilemiyorum

51 6 1
                                    

"Hayır, yani gerçekten umurumda değilsin artık. Son görülmeni konturol etmiyorum mesela. En son 00:26 gibi bir saatte çevrimiçi olduğundan haberim bile yok. Kesinlikle her gün acaba instagram açmışmısın diye bakmıyorum. Hâla açmadığını bilmiyorum mesela. Bulunduğum ortamda senin gibi davranan birini gördüğümde hiç aklıma gelmiyorsun. Hem de hiç. Köydeki çocuk biraz kabadayılık tasladığında hiç mi hiç "Aynısının tıpkısının kumralı" demedim. Aklıma hiç gelmiyorsun. Unuttum ben seni ya valla bak!"

Bunları sana diyebilmek için nelerimi vermezdim ki...

Ya da sadece bir kere olsun 'nbr' mesajını alabilmek için...

Emin ol herşeyimi verirdim...hem de herşeyimi!

Çok fazla yazmayacağım, götün kalkmasın...!

"Seni son gördüğüm tarihi hatırlamıyorum artık. Arkadaşlarımın düzenlediği sürprizden sonra seni karşıdan siyah deniz şortunla gördüğüm günün tarihin üç hafta önce bir cuma günü olduğunu unutmuşum mesela ,Tüh! N'apsak ki?"

Bu kadar ironik konuşma yeter! Dürüst olmak gerekirse duygularım tam olarak şöyle;

"Sana artık aşık değilim ama sadece benim yandığım aşk ateşini içimden koparıp atamıyorum. Olmayan geçmişimizi bir kalemde silemiyorum. Son görülmeni konturol etmekten kendimi alıkoyamıyorum. Buna dayanamıyorum. Ya bari engel at da mesaj atma isteğimi bastırmama yardım et. Tarihlerini ve anıları kafamdan çıkaramıyorum. Öyle kolay değil bu işler ama ben çok bile idare ediyorum. Depresyona girmiyorum. Gülümsüyorum. İnstagrama fotoğraf atıyorum. Arkadaşımla mesajlaşıyorum. Dertleşiyorum. Aşk hakkında tartışıyoruz birlikte. Kitaba ne zaman bölüm koyacağımı soruyor ve 1004 kişiyle birlikte o da beni çok mutlu ediyor. Yeni bir şehire taşınacağım için 'Hepinizden İğreniyorum' triplerine girip ailemi üzmüyorum. Akrabalarıma somurtmak yerine saygı gösteriyorum. O bir türlü alışamadığım arkadaş grubunda bile bir yer edindim. Terbiyesiz konuşmalarını göz ardı edip komik taraflarına gülmeye başladım.

Sen ne durumdasın bilmiyorum ama ben senin sayende olgunlaşıyorum.

Senin için peçete firmalarını zengin etmiyorum.

Bunun yerine köydeki bakkalı zengin ediyorum.

Çikolatayı depresyonda olduğum için değil de kan şekerim düştüğü için yiyorum.

Seni unuttum mu bilmem ama hiç mi hiç umursamıyorum...

Ve...senden sonra birine böylesine bağlanmamam gerektiğini öğreniyorum.

Birisinin ilgimi çekeceğini anladığımda kendi kendime 'kendine gel kızım' diyorum.

Birine aşık olmalımıyım diye düşünürken birinin yine kalbimi kapkaç yapmasından korkuyorum.

Farklı acıları da tatmak isterken bir yandan da 'Reçelden sonra çay içersen çayın tadı olmaz' sözünü kendime hatırlatıyorum.

Senden sonra her acı bana bir hiç gelecek diye düşünüyorum.

Armudun iyisini ayılar yer de; ben niye acının en iyisini çekiyorum?

'Armudun da sapı var ama koparıp da yiyoruz' sözü niye senin için geçerli değil?

Kimin bedduasını aldım bilmiyorum ama çok şey öğrendim.

Sevmemem gerektiğini değil, doğru kişiyi sevmem gerektiğini öğrendim.

Bunu nasıl engellerim bilemiyorum.

"Birini seviyor musun?" .diye sorarsan "Bilemiyorum."

Sadece bu konuyu kapatmak istiyorum.

Seversem de duygularına önem vereceğim, huylarına değil.

Birini benim gibi sevebilen birini seveceğim.

Yeni hayatımın şanssız kişisi kim olacak bilmem ama seni bir gün 'İyi çocuktu.' diyerek duygularımı katmadan hatırlayacağıma inanıyorum.

Seni unutmaya değil, senden vazgeçmeye çalışıyorum...

Çünkü;

Ben sadece unuttuklarımı özlerim...vazgeçtiklerimi değil...

--

Umarım güzel bir bölüm olmuştur. Duygu yüklü olduğunu düşünüyorum. Yazarken ellerim titredi. İçim bir hoş oldu. Sanki yeni bir yere değil de yeni bir aşka gidiyormuşum gibi...

Neyse, 1004 kişiye tek tek teşekkür ederim.

Bir Platonik EdebiyatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin