Yukarıda Ares var. İyi okumalar...
"Tagore'nin bu sözünü çok beğenirim. Diğerlerinin yaptıkları yanlış ve ne kadar güçlense de bu yanlış doğru hale gelmez, gelemez. Buna asla izin veremeyiz."Bilgen Anne'nin yüzündeki hüzün sanki o an birden silindi ve gözleri umut ve kararlılıkla ışıl ışıl parlamaya başladı.
Ben de onu farkkedince derin bir nefes aldım ve alır almaz da ciğerlerimin yandığını hissettim. Herhalde farkında olmadan hep nefesimi tutmuşum.
Arkadaşlarıma baktım ,onlar da Bilgen Anne'deki bu değişimi fark etmiş olacaklar ki daha heyecanlı ve meraklı bakışlarla konuşmanın devamını bekliyorlardı.
Bilgen Anne'nin sesini duyunca bütün dikkatimi toplayıp dinlemeye başladım.
"Bu kadar felaket senaryosundan sonra biraz umut vaat eden çalışmalardan bahsedeyim. Size bugüne kadar yürütülen çalışmaları anlatayım.
Konsey olarak, bizlerden olanları da öldürmeye başladıklarında işin ciddiyetini daha iyi anlayıp, çalışmalar yoğunlaştırıldı.
Artık üyelerimiz çalışmalarını bireysel değil ,dünyanın birçok yerinde ultra güvenlik sistemleriyle donatılmış merkezlerimizde yürütüyorlar.Merkezlerin her biri ayrı uzmanlık alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.
Bu alanların bazılarını şöyle sıralayabilirim ; Öncelikle genetik üzerine çalışmalar yürüten merkezimizde gen terapisi konusunda oldukça ilerleme kaydedildi.
İnsanları suç işlemeye iten hormonlar, genler belirlendi ve artık çalışmalar sonucunda bunları düzeltmek mümkün.Bu da yapmayı düşündüğümüz amaçlarımız için oldukça önemli.
Ayrıca bu merkezimizde uzun çalışmalar sonunda, istediğimiz her organ yeniden inşa edilip , çoğaltılabiliyor. Yani organ nakli artık çok kolay.
Ama asıl amaçlanan insanı klonlamayı başarabilmek. Böylece kaybettiğimiz bazı Divineları geri getirebileceğiz.Bunu gerçekleştirmek üzere olduklarını da söyleyebilirim.
Çünkü yapmayı planladığımız büyük değişim için bu çok önemli. Onlara ve yeteneklerine her alanda çok ihtiyacımız var."
"Yapmaya çalıştığımız büyük değişim derken..?"diye Lima dayanamayarak sordu.
Ama Bilgen Anne ona cevap vermek yerine, ona uyarıcı bakış atıp, eliyle sus işareti yaptı ve anlatmaya devam etti.
"Var olan üyelerimizin sağlığını koruma adına da birçok çalışmamız var. Mesela vücut biosensörlerini vücuttaki her türlü değişikliği algılayacak şekilde geliştirerek , vücuda monte edilebilecek boyuta getirildi .
Biyoçip boyutuna kadar küçültmeyi başardığımız biosensörler artık bütün üyelerimizde mevcut. Böylece kan kimyamız sürekli analiz ediliyor ve en küçük hastalık bile anında tespit edilip, müdehale edilebiliyor.
Biosensörlerimiz sayesinde artık altıncı duyu organına sahibiz diyebiliriz. Sizler farkında değilsiniz ama sizlerde de var. Neden hiç ciddi derecede hasta olmadığımızı,küçük hastalık belirtileri gösterdiğinizde sizlere hangi ilaçları vereceğimi nasıl anladığımı böylece öğrenmiş oldunuz.
Ayrıca bu merkezdeki sitoloji (hücre bilimi) uzmanları yaşlanmayı durdurmayı başardı. Böylece Divinelar daha uzun yaşama sahip olarak ,çalışmalarını uzun yıllar sürdürüp daha faydalı olabilecek. Böylece emeklerinin karşılığını da yaşayarak görebilecekler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üstün Irk
Paranormalİnsanlığın geleceğini bekleyen büyük ikilem!.. Divine olarak doğanlar ,üstün yeteneklerini nasıl kullanacaklar? İnsanlığın lehine mi..? Yoksa aleyhine mi...