11-Seni "Sensiz" Yaşamak

308 37 12
                                    

        Göz yaşlarımı hemen silip ekrana odaklanmaya çalıştım. Yine görüntüde annem ve babam vardı. Ama bu sefer daha önceki hallerinden çok farklı görünüyorlardı.

        Önceki görüntülerinde bir hastane odasındaydılar ve çok daha genç, şaşkın ve yıkılmış görünüyorlardı.Sonrakinde ise daha yaşlı , olgun ve oldukça sakin görünüyorlardı. Annem saçlarını kestirmiş, babamsa gözlük takıyordu. 

         Bu sefer, ortamı sıcak görünüşlü bir evde yan yana koltukta oturuyorlardı.İki görüntü arasındaki değişimlerine inanamadım. 

         Annem gencecik bir kadından, çektiği acılar gözlerine keder bulutu yerleştirmiş olgun bir kadına dönüşmüştü. O bakışlardaki tam olarak tarif edemeyeceğim, keder,çaresizlik gibi ifade bir an bana her şeyi unutturdu. Hipnotize olmuş gibi annemin gözlerine takılıp kaldım.

        Anneme o an iyiyim ,buradayım diye sarılıp öpmek istedim.Ekrana yaklaşıp yumuşacık yanağına bir öpücük kondurdum.

         O an onun kokusunun içime dolduğunu hissettim.O kadar şaşırdım ki tekrar derin bir soluk alıp kokladım. Gerçekten de kokusunu duyabiliyordum. Hep merak ettiğim anne kokusu ... 

         Tekrar tekrar koklayıp,yanağına defalarca öpücükler kondurdum. O kadar çok ağladım ki o an ...  Benim için tarifi imkansız ,mucizevi  bir andı.

          Kısacası o harika hisleri yazarak anlatabilmem imkansız. Şuan bile ağlamaktan yazmakta zorlanıyorum.

        O sırada babam anneme önce sen başla der gibi başıyla bir işaret yaptı. 

        Annem sanki bütün sevgisini ve özlemini göz bebeklerinde yıllarca biriktirmiş ve bunu bana yansıtmak ister gibi, tam göz bebeklerimin içine sevgiyle bakıyordu. 

       Konuşmaya başladığında sevecen ses tonunda ,belli belirsiz bir dalgalanma hissettim . 

         Benimse o an yapabileceğim tek şey vardı  ,annemin gözlerindeki insanın içine işleyen sevginin hiç bir kırıntısını heba etmeden dinlemek.

        "Merhaba , benim çiçek kokulu güzel kızım. Öncelikle ilk konuşmamda o kadar üzgün ve şaşkındım ki sana duygularımı gerektiği gibi yansıtamadım ve yıllarca bunun üzüntüsünü yaşadım. 

          Yıllar içerisinde konuşmamın yetersizliği ile ilgili birçok  pişmanlıklar duydum. Annenin  çocuğuna hayata dair anlatacağı ,yol göstereceği o kadar çok şey var ki...

       Yıllar boyunca ihtiyaç duyacağın bütün anne sevgisini,desteğini, öğütlerimi söyleyebilmiş olmak isterdim . Babansa hiç konuşma fırsatı bulamadığı  için yıllarca kahroldu. "

         Sonuçta dile kolay böyle böyle sensizlikle dolu upuzun on altı yıl geçirdik.

        Önceleri 'sensizlik' öyle bir yaraydı ki; hiç bir şeyle dolduramadım sensiz boşlukları. 

        Sonralarda ise akıl sağlığımı korumak için  seni 'sensiz' yaşamaya karar verdim. Sana her gün mektuplar yazdım.Her yaşına göre ihtiyaç duyacağın öğütlerimi ,desteğimi mektuplara döktüm. 

        Her yıl doğum gününü eksiksiz kutladım, hediyelerini aldım. Tek tesellim bir gün sana kavuştuğumda hepsini okuman ve sensiz geçen yıllarımda hep yanında ,seninle olduğumu hissetmen.

         İlk yıllarda yaşıtın bir bebek gördüğümde hep senin nasıl göründüğünü hayal ederdim. Mesela doğduğunda hiç saçın yoktu ,saçlarının kime benzediğini merak ederdim.Ne zaman yürüdüğünü,ilk söylediğin kelimeyi,en çok sevdiğin yemeği ,gülüşünü,ağlayışını ..."

Üstün Irk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin