15-Daimon'a Ne Oldu?

286 35 7
                                    

            Yukarıda Daimon var. İyi okumalar...

          Evet nerde kalmıştım. Bilgen Anne'nin  bizi kameriye de bırakmasında kalmıştım. Önce kimseden hiç çıt çıkmadı. Herkes dalgın gözlerle salıncak koltuklarında hafif hafif sallanıyordu. Sessizliği ilk bozan Lima oldu.

          "Biliyor musunuz benim bir kız kardeşim -yani ablam- varmış. Birbirimize ilk bakışta çok benzemiyoruz. Ama iyice bakınca benziyoruz gibi. Onu gördüğümden beri onunla yaşasaydık nasıl anlaşırdık acaba diye düşünüyorum. Acaba izlediğimiz filmlerdeki kız kardeşler gibi sürekli elbise ve başka şeyler için durmadan tartışırmıydık."

            "Sanmam. Çünkü sen burnunu kitaplardan kaldırmayacağın için tartışacak bir olay yaşamazdınız bence. " dedi Minerva  ve devam etti.

             " Benim de çok yakışıklı bir abim varmış. Kızlar sizlere göstermek için sabırsızlanıyorum. Ayrıca çok tatlı bir annem ve çok cool bir babam var."dedi.

             "Benim de annem Flora'ya o kadar benziyor ki ,hala inanamıyorum. Flora'ya her baktığımda annemi görmüş gibi oluyorum. " diye söze girdi Ares.

            Herkes Bilgen Anne'nin konuşmasından sonra biraz rahatlamış gibiydi. Yalnız bir tek Daimon  hala çok garip görünüyordu. Bakışları yerde bizi hiç duymuyor gibiydi. Onu öyle görünce konuşup açılmasını sağlamak amacıyla:

          "Daimon senin de kardeşin varmıymış?  Benim gibi sen de tek çocuk musun?" diye sordum.

           Hepimizin onun cevap vermesini beklerken o birden ayağa kalktı ve:

          "Bu konuda konuşmak istemiyorum." diyerek yanımızdan neredeyse koşarak ayrıldı. Sesinde öfkeden çok acı hissettim. Onun adına içim burkuldu. Acaba onu bu kadar etkileyen bizden farklı bir şey mi öğrenmişti? 

          Onun arkasından Ares ayağa kalktı ve:

           "Arkasından gitsem iyi olacak. Belki bana açılmasını sağlayabilirim. Onu bu durumda kendi haline bırakamam ." dedi ve o da koşarak arkasından gitti.

           Biz de hep bir ağızdan onun arkasından  onaylayıcı sözler geveledik ama Ares o kadar hızlı koştu ki bizi duyduğunu hiç sanmıyorum. 

           Bizler kız kıza kalınca uzun uzadıya ailelerimizden, bizlere söyledikleri güzel özlem dolu sözlerden bahsettik. Yıllarca terk edildiğimizi düşündüğümüz için bazen onları haksız yere suçlamış olduğumuz için pişmanlıklar duyduk.  

           Sonuç olarak; duygudan duyguya, ordan oraya sonbahar yaprakları gibi savrulup durduk. O kadar konuşmaya dalmışız ki ancak hava kararmaya başlayınca  fark ettik ne kadar uzun oturduğumuzu. 

          Bilgen Anne'nin yemek saatleri konusundaki hassasiyetini bildiğimizden, neden akşam yemeği için bizi çağırmadı acaba diye merak etmeye başladık. Hemen meraklanıp eve doğru yürümeye başladık. Bizi yarı yolda Ares karşıladı.

            "Ben de sizi çağırmaya geliyordum. Bilgen Anne akşam yemeği için bekliyor"dedi.

            "Biz de neden bizim bu kadar kalmamıza izin verdi, bir şey mi oldu diye merak etmiştik." dedi Minerva.

           "Aslında evet, ben Daimon'u sakinleştiremeyince , daha doğrusu benimle konuşmasını sağlayamayınca,Bilgen Anne'ye durumu anlattım. O da onunla konuşmak için odasına gitti ve az önce çıkabildi. Neler oldu bilemiyorum ama Bilgen Anne çok üzgün görünüyordu."

Üstün Irk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin