23- Büyük Değişim?

229 30 5
                                    

         Görselde Danimarka'nın başkenti  Kopenhang'da bulunan heykeltıraş Jens Galschrot'un eseri dünyadaki adaleti anlatan en iyi eserdir. 

        Eser: " Adalet zengin ve güçlünün elindedir." diyor, maalesef!..

        İşte kitabımda hayal de olsa bu adaletsizliği düzeltmeye çalışanları anlatıyorum. Keşke!..   

                                            *         *         *         *           *                                  

" Bizim amacımız: Adaleti eşitlikle özleşleştirmek ve özgürlükle süslemektir. Bunca yıldır dişimizi tırnağımıza takıp bunun için çalışıyoruz.

Tarihten bir şeyler öğrenmişsek, o da gücün zarar verdiğidir. Özellikle de mutlak gücün... Şuan bütün dünyadaki toplumlar; 'mutlu azınlık' ve 'yoksul çoğunluk' olmak üzere ikiye ayrılmış durumda.

Aslında yeryüzünün kaynakları, gezegendeki tüm insanların refahı için oldukça yeterlidir. Ama gelin görün ki adaletsiz dağılım yüzünden, yeryüzünün bir çok yerinde sefalet almış başını yürümüş durumda. Bir tarafta satılamadığı için çöpe giden yiyecekler, diğer yanda ise parası olmadığı için o yiyecekleri alamayan insanlar...

Bu basit örneği çeşitlendirebiliriz. Yeryüzünde, üretime kazandırılabilecek durumda olduğu halde atıl duran uçsuz bucaksız araziler mevcut. Diğer tarafta ise, işi olmadığı için üretip para kazanamayan ve dolayısıyla sefalet çeken milyonlarca insan...

Bu açıdan bakarsak da dünyadaki hem küresel hem de yerel iktisadi sistemlerin doğru çalışmadığını anlamak zor olmasa gerek. Hiç bir insan bu kadar kaynak varken ,sefalet içinde yaşamayı hak etmiyor.

Bazen kendimi dünyayı gözetleyen bir uzaylının yerine koyuyorum ve bizim için ne düşünür diye kendime soruyorum. Herhalde: 'İnsanlar ne kadar ahmak yaratıklar ' diye düşünür diye cevaplıyorum sorumu.

Romalıların bir sözü var: 'Adalet herkese kendi payına düşeni vermektir.' Ben bu söze katılmakla beraber, yetersiz buluyorum.

Bence adalet, herkesin kendi payına düşeni alması ve kimsenin kendi payından fazlasına göz dikmemesi ya da almamasıdır.

İşte bizim amacımız bu; adaletin eşitlikle özdeşleştiği ideal bir sistem. Doğru siyaseti geliştirip uygulayacak merkezi bir otoritenin dünya çapında uzlaşma sağlanarak kurulması. İnsan odaklı bir sistem. Bütün insanlar arasında kanuni eşitliğin olduğu, din, dil, ırk gibi hiç bir ayrımın olmadığı bir düzen.

Sistem bütün dünya insanını kapsayacak, bazı ülkelerde açlıktan çocuklar ölürken, başka bir ülke bolluk içerisinde yaşayamayacak.

Yani kısaca; dünya bazında özgecilik ( Kişisel yarar gözetmeksizin başkasına yararlı olmaya çalışmak.) ruhunu oluşturmak.

Doğada bunu başaran bir sürü canlı var. Herhalde insanoğlu da bir karıncanın, arının yaptığını yapabilir. Yani koşullar uygun olduğunda , özendirme mekanizması işletilerek herkes doğru olanı yapabilir."

Konuşmacının söylediklerinden dinleyiciler oldukça etkilenmişti ama bu söylenenlerin nasıl mümkün olabileceği hakkında endişeleri vardı. Adras bu düşüncelerini hemen yanıtladı:

" Bunu nasıl başaracağımızı merak ediyorsunuz haklı olarak. Merkezlerde bir çok Divine bir araya gelerek bir çok başarıya imza attık. Bir buluş diğerini doğurdu. Buradaki mevcut teknolojiye bakarak, şuan geldiğimiz noktayı tahmin etmeniz imkansız.

Üstün Irk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin