Üstün Irk

9-Neden Bilgen Anne?

Yukarıda Bilgen Anne var.

"Bu fotoğraf oğlumdan ,hatta ailemden bana kalan tek şey.Bir annenin bebeğine ait bir fotoğrafa bakıp, mutluluk, hüzün ve binlerce karışık duyguyu aynı anda hissetmesi nasıl bir duygudur bilemezsiniz.

Bu fotoğrafın bana hissettirdiklerini anlatamam , oğlumun hiç olmazsa yaşadığını düşünüp kısa bir an sevinip, saniye sonra da onun hangi amaçla kimlerin elinde olduğunu hatırlayıp kahrolmama sebep oluyor. "

Bilgen Anne elindeki fotoğrafa dalıp gitti. Artık onun bizleri yetiştirirken annemiz gibi gösterdiği sevgiyi, özveriyi, sabrı , şefkati daha kolay anlayabiliyordum. Demek ki bizleri hiç göremediği , koklayamadığı çocuğunun yerine koymuştu.

Böyle düşünürken kendi annemi düşündüm; ' O da aynı durumda mıydı? Annem de beni Bilgen Anne gibi çok istemiş miydi, özlüyor muydu? Elimdeki zarfta bunca yıllık sorularımın cevabı mı vardı?' Diye düşüncelere dalmışken Bilgen Anne'nin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Tahmin etmişsinizdir herhalde doktor arkadaşımın beni götürdüğü yer Divineların -genetik araştırmalarını yürüttükleri- merkezlerden biriydi. O Divinelara yardım edenlerden biriymiş ve her şeyi biliyormuş.

Kaldığım yerden devam edeyim isterseniz. Bana fotoğrafı verip biraz sakinleşmemi bekledikten sonra, -belki de beni teselli etmek için- yapmak istedikleri büyük değişimden bahsettiler.

Oğlumun da ,insanlığın da kurtuluşu için neler yaptıklarını, amaçlarını anlattılar. Duyduklarımdan o kadar etkilendim ki ben de bir parçası olmak istedim. Hatta bunun için yalvardım diyebilirim. İnsanlık için , oğlum için ben de bir şeyler yapmalıydım.

Dünyada ne bir kimsem kalmıştı, ne de yaşama isteğim. Ancak böyle bir amaç için çalışmak beni ayakta tutabilirdi. Sonuç olarak isteğimi kabul edip, bana eğitim vermeye karar verdiler.

Mesleğimden dolayı sizler gibi çocukların eğitmeni olabileceğimi düşündüler. Tabi var olan donanımım bunun için yeterli değildi. Birçok eğitim ve gelişim aşamasından geçtim.

Yaşadıklarımı anlatmadan önce biraz merkezden bahsetsem daha iyi olacak sanırım. Merkez yer altında büyük bir stadın altında beş kat olarak inşa edilmiş. Yer altında -üstelik de gizli- bu kadar büyük binayı inşa edebilmelerine çok şaşırmıştım.

İlk dikkatimi çeken ve şaşırtan her yerde çeşitli büyüklük ve şekillerde bir sürü robot olmasıydı . Bütün rutin işleri tamamen onlar yapıyor ve böylece Divinelar sadece araştırmalarına odaklanıyordu.

Merkez ayrı ayrı genetik araştırma bölümlerinden oluşuyordu. Bir bölümde sadece beyin inceleme ve geliştirme üzerine çalışırken, başka bir bölümde hücre ve organlar üzerine çalışmalar yapılıyordu.

İlk gördüğümde bitki genetiğinin incelendiği bölümden çok etkilenmiştim .Kocaman harika bir bahçeydi. İçinde her türlü -fazlaca verimli- meyve ,sebze ,çiçek vardı ve burada geliştirilmiş tarım robotları çalışıyordu.

Robotlar bitkilerin gereksinimlerini ölçme ve ihtiyaçlarını ona göre karşılama amacıyla geliştirilmiş. Bitkilerin ihtiyaçları eksiksiz ve zamanında karşılandığı için de harika sonuçlar alıyorlardı.

Ayrıca robotlar sebze ve meyvelerin olgunluk seviyelerini de ölçebildikleri için en lezzetli zamanlarında toplanıyor ,en uygun şartlarda saklanıyordu .