Media: Ball'da da böyle çocukları olsa ne kadar güzel olur değil mi *-*
Çok svysnz bni blyrm .s.s Neden böyle triplere girdiğimi bölümü okuyunca anlayacaksınız asjhdsjkgfd
***
"Tankı trafiğin ortasında bırakmak nedir hyung olasıca manyaklar?! Polis karantina altına alır lan!"
"Sehun'un ellere gitmesini mi tercih edersin-"
"Koşun anam bacım koşun, polis de kimmiş hıamına!"
Trafiğin ortasında üç genç koşarken, bal saçlara sahip olan sevgilisinin evleneceği düşüncesiyle diğerlerini sollayarak önden önden koşmaya başlamıştı. Bu diğer iki genci güldürürken, nefes nefese kalmaları bunu zorlaştırıyordu. Kyungsoo avuçlarını dizine koyarak soluklanırken, "Olmuyor." dedi kesik kesik. "Böyle koşarsak bile yetişemeyeceğiz."
"Trafiği beklersek hiç yetişemeyiz, Soo." dedi Baekhyun, dudaklarını büzerek.
Kyungsoo kızıl saçlarını karıştırarak dikleşti. Ne yapacağını o da bilmiyordu. Düğün yeri ta cehennemin dibindeydi ve koşarak oraya ulaşmaya çalışmak saçmalıktan başka bir şey değildi. Ama trafiği bekleseler bu sefer hiç şansları olmayacaktı, boşu boşuna beklemiş olacaklardı. Alnından boynuna bir ter damlası süzülürken, bir fikir bulma isteğiyle etrafına baktı.
O sırada, trafiğin ortasından siyah bir motor göründü. Arabaların etrafından geçiyordu ve bu, şimdiye kadar şansları yaver gitmemiş olan gençlere cennet gibi gelmişti. O an ki psikolojiyle, üç çocukta arka fonda dinsel müzikler duyuyor, motorun arkasından ışık saçtığını ve etrafında çıplak pipili bebek meleklerin zıplaştığını görüyorlardı. Ağızlarının suyu akmıştı. Baekhyun gözünü motordan ayırmadan diğerlerini dürterek, "Kim alacak?" diye fısıldadı bu müthiş atmosferin bozulmaması için.
"Fark etmez." diye fısıldadı Luhan da gözlerini motordan ayırmayıp.
"Bence cümleten dalalım." Kyungsoo gözlerini kısarak fısıldadı.
Üç saniye sonra, üçü de savaş naraları atarak motorcunun üstüne atlamışlardı. Motorcuyu kenara atıp arka arkaya dizildiler motora. Başa Kyungsoo oturmuştu ve motoru adeta kükretiyordu. Gaza basmadan önce, Luhan cebinden oyuncak bir su tabancası çıkardı. Motorcunun korkmuş yüzüne sıktı, ardından dudaklarının hizasına getirerek sanki duman çıkıyormuş gibi üfledi.
"Adios, bitcheeees!!!"
Üçü keyifle bağırdı. Ve hemen ardından, siyah motor trafiğin ortasında hızla yol almaya başladı.
*
Adrese geldiklerinde, kuytu bir köşeye park ettiler motoru. Kocaman, saray yavrusu gibi duran binayla karşı karşıya geldiklerinde, Kyungsoo bir küfür savurdu. "Bunlar zenginim derken harbi zenginim demek istiyorlarmış."
"Al benden de o kadar." dedi Luhan hala baştan aşağı binayı şaşkın gözlerle izlerken.
Binanın yanlarında, oldukça lüks arabalar ve limuzinler duruyordu. Kalabalığa rağmen hala arabalar gelmeye devam ediyor, valeler koşturuyordu. Her yer yemyeşildi, büyük bir taştan kemerin ardına yapılan saray yavrusunun bahçesi, aynı kendisi gibi para kokuyordu.
Her şey o kadar düzenli ve biçimliydi ki, Baekhyun kusacakmış gibi hissetti. Böyle bir hayata sahip olduğunu düşünemiyordu bile. Fakır olmasıyla alakası yoktu bi kere, tamamen kişisel sebeplerden dolayıydı. Bu kadar düzenli ve lüks bir hayat yerine, evde annesine terlik atmaması için yalvarırken bir yandan da yemekleri ağzına tıkıştırmayı tercih ederdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ball//baekyeol
Fanfiction"Hiç tahmin edemedim güzel gülümsemene bu denli aşık olacağımı." "Bu gülüşün sebebi sensin. Neden şaşırıyorsun ki?" #Tüm hakları saklıdır#