Bölüm On Sekiz

2.4K 162 77
                                    

Size çok pis kazık atacaktım, ama bu güzel smutı tam anlamıyla son anda bozmamaya karar verdim. Hadi gene iyisiniz asjhkds Smut hakkında fikirlerinizi almayı çok istiyorum. Çok mu kötüydü, yoksa idare eder miydi? Lütfen yorum yapın ve yaparkende bundan bahsetmeyi unutmayın lütfen. Rica ediyorum <333 :DD Kafam çok karışık, toparlamam için biraz süre istiyorum sizden. Her şey çok karıştı, entrikaları planlamam ve karakterlerin geçmişini bir düzene sokmam lazım. Şema ayarlıyorum kendime akhjdkf Bir daha ki bölüm azıcık geç olabilir bu yüzden. Haberiniz ola ^^ Selametle kalın ^^ Bir de son nota kesinlikle bakın djhsgh


****

"C-chanyeol... Korkuyorum."

"Korkacak bir şey yok Baekki. Birazdan bitecek, söz veriyorum."

"A-ama çok hızlısın.. Biraz y-yavaşla lütfen.."

"Her şey kontrolüm altında. Rahatlamalısın."

Ve sonunda bittiğinde, titrekçe nefes aldım. Chanyeol 'Sana demiştim' ifadesiyle tuttuğum merdivenlerden yavaş adımlarla inerken, endişeyle çarpan kalbime küçük yumruğumla sakinleşmesi umuduyla bir kaç kere vurdum.

Boş bir sahil kıyısındaki iki katlı, büyük evinin içine girdiğimiz an salonun lambası patlamıştı. Ben Chanyeol'un mum önerisini onun bir taraflarına tıkamakla tehdit edip reddedince, o da yedek lambalardan takmıştı. Tabii bu sürede düşmesin diye çıktığı merdivene koala gibi yapışıp endişeden sürekli Chanyeol'un poposunu ölüp ölmediğini kontrol etmek amacıyla işaret parmağımla dürtükleyen bir adet ben olunca, işi biraz uzun sürmüştü.

(Valla çok ibneyim ajshgdjsdhfj :DD)

"Mumları kabul etseydim keşke." dedim Chanyeol önümde durduğu sırada ona aşağıdan bakarak. "En azından ömrümden ömür gitmezdi."

Gözleri hilal şeklini alıncaya kadar bembeyaz dişleriyle gülümsedi. Böyle gülümseyince küçük, yakışıklı bir çocuğa benziyordu. Belki de bu yüzden bu şekilde nadiren gülümsüyordu. Genellikle yüzünde 'Bana bakanı taramalıyla sikerim' ifadesiyle somurtarak gezerdi.

Elini saçlarıma daldırıp okşadı. Ardından, "Benim tatlı Baekkim benim için endişeleniyor mu?" diye cıvıldadı ve iki eliyle de yanaklarımı tutup çekerek sıktı.

"Hah.. N-ne endişeleneceğim canım." Sıktığı yanaklarım yüzünden sesim komik çıkmıştı. "Sadece bu evi benim üstüme yapmadan ölmeni istemedim. Yoksa sikimde değilsin. Seni şu kadarcık umursuyorsam Allah belanı versin. Amin."

"Baekhyun." dedi Chanyeol anlayışlı bir sesle. "Seni şuan benim için ölümüne endişelendiğin gerçeğini saklamak için böyle konuştuğunu bilecek kadar iyi tanıyorum. O yüzden, kapa çeneni ve öp beni."

"Çok orospusun be."

"Biliyorum. Öpcen mi?"

Sırıtarak elimi ensesine koydum. "Buraya gel seni hergele."

Dudaklarımız buluştuğunda, tanıdıklık hissi etrafımı sarmaladı. Bağımlılık yapan dudakları artık benim için olağan bir şey olup çıkmıştı. Sanki kendimi bildiğimden beri o dudaklar benimkilerin üstünde olmalıymış da, ben de kabul etmeliymişim gibi.. Siktiğimin müthiş bir aitlik hissiydi bu.

İnleyerek dudaklarımı araladım güçlü iradesi karşısında. Ama bu sefer pasif olmamaya kararlıydım. Sırıtarak ağzımın içinde dolanan dilini iteledim ve kendi dilimi onun karanlık mağarasına soktum. Damağını okşar gibi yaladığımda, keyifli bir inleme verip elleriyle kalçamdan tutup kasık bölgesine bastırdı. Ereksiyonunu karnımda hissettiğimde aletim bir kalp gibi zonkladı.

Ball//baekyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin