Ball//baekyeol

Bölüm Üç

"Evet, istediğiniz yere geldiğime göre artık neden beni yaka paça buraya getirdiğinizi söyleyecek misiniz?"

Kollarımı göğsümün altında birleştirip umursamaz ifademle karşımda ki Belalı Üçlüye baktım. Havalı bir ifadeyle tek kaşımı kaldırdım ve dudaklarımı büzdüm. Arkamda ki pencere açılır ve rüzgar havalı bir şekilde saçlarımı dağıtırken--

Ay aman kimi kandırıyorum, uyduruktan dönme sünnetçi amcaların elinden çıkmış yamuk pipisini görünce ki dehşet anını yaşayan çocuklara benziyordum. Cin çarpsa bu kadar ağzım gözüm yamulabilirdi yani.

Kai'nin dudaklarını ısırarak gülmemek için kendini zor tuttuğunu gördüğümde bozularak ifademi normale döndürdüm. Havalı olmaya çalışmıştım tamam mı!? Karşımda iki senedir aşık olduğum çocuk bana keskin gözleriyle bakarken tavuk götü yemiş suratımı fark etmemeliydi. Yani daha da berbat etmeden önce ki amacım buydu.

Chanyeol bir süre bana bakmış,sonrasında ise bir şey demeden kütüphaneyi terk etmişti. Şaşkınca onun arkasından bakarken neden böyle yaptığını anlamamıştım. Biraz insanlıktan çıkmıştım sadece, bu kadar tepkiye gerek yoktu be.

Normal insanlar sevdikleri çocuğun yanında korkularından salatayla geçinirler, ben tutmuş çocuğa öküzcül yanımı gösteriyorum. Aferim Baekhyun, çok iyi bir bok başarıyorsun, böyle devam koçum.

Hala Sehun ve Kai'nin bana baktığını hissettiğimde aklımda ki Chanyeol'le ilgili düşünceleri sildim. Biraz kırılmıştım ama geçecekti. Her zaman geçerdi.

Boğazımı temizleyerek "Hala siktiğimin nedenini söylemediniz." dedim. Sesim bu kadar kısık çıkmasaydı sinirli bir cümle olabilirdi.

Sehun gergince boğazını temizledi.

"Hayırlı bir iş için toplandık aslında." dedi sırıtarak Kai. Gergin havayı bozmaya uğraştığı belliydi. "Hani senin şu arkadaşın var ya... Masum görünümlü, bal saçlı ve tatlı olan ?"

Kaşlarımı çatarak devam etmesi için gözlerimle onayladım. Luhandan bahsediyorlardı. Yoksa Luhan bunların üstünde de mi cin çıkarma ayini uygulamıştı? Allam inşallah öyle değildir yoksa yaşadıkları öyle bir travmadan sonra Belalı Üçlü'den paçayı sıyıramam.

"Allah'ın emri peygamberin kavliyle onu bizim sarı kafaya istirek." (ramazan ramazan iyi oldu bence asdfgjk)

Sehun sinirle pişmiş kelle gibi sırıtan Kai'ye dönerken, Kai kollarını açarak 'Ne !?' ledi,Sehun gözlerini devirerek tekrar çaresizlikle bana döndü. Kaşlarını kaldırarak yalvaran bir ifadeyle, "Baekhyun lütfen." dedi "Luhan'dan iki senedir hoşlanıyorum ve harekete geçmek istiyorum fakat Luhan biraz... asosyel. Sen ve Kyungsoo'dan başka kimseyle iletişim kurmuyor. Yardımına ihtiyacım var." dedi.

Bir an karşımda ki umut ve üzüntüyle dolmuş yüze baktıktan sonra katıla katıla gülerken garip bakışların farlındaydım fakat elimde değildi. Birincisi, okulun ve hatta semtin en korkulan üç kişisinden biri olan 'Poker face' Sehun şu an karşımda acıların çocuğu gibi yüzüme bakıyordu. İkincisi, Luhan mıydı asosyal!? Lütfen, ben ne kadar küfretmezsem o da o kadar asosyaldi ki inanın bana küfretmediğim anlar nadir olurdu. Çocuk herkesle ve her şeyle anında arkadaşlık kurma kapasitesine sahipti. Üzülerek belirtiyorum ki buna ailemde dahildi.

Şöyle ki, Luhan okulda gerçekten cici ve Soo'nun korumacılığına layık masum bir bebek gibiydi. Sorumluluklarını bilen biriydi, nasıl olsa koskoca okulun gazetesi, sınıf ve okul başkanlığı, temizlik kolu başkanı ve bilmem neyin bilmem nesiydi ve bu görevlerini iyi yapardı. Fakat akşam olduğunda ve benimle baş başa kaldığında cin çıkartma ayinlerinde çıkmayı reddeden cinin karıya yaptığı abuk subuk şeylerin bütün karışımı o çocukta yaşam buluyordu .Az 'Siktir git piçin oğlu uzak dur benden hayır o vazo olmaz-- vazgeçtim onu al beni alma Abidin!' diye bağırmadım o göt kılıklı herife.