Beğeni sınırı +65 gençler. Ellere kuvvet. 65 olmadan yeni bölüm gelmeyecek o yüzden okuyup geçeyim saçmalığına bir son verin.
***
"Kai, kalk üstümden. Gece yarısı oldu amk! Anladık seks sonrası sarılma iyi falan ama, tır gibi üstüme çöktün be. Oksijen yetersizliğinden gebereceğim lan."
Yarım saattir boynuma kafasını sokabildiği kadar sokmuş ve hala da sokmaya uğraşan Kai'yi üstümden itmeye, bir yandan da onu çekilmesi için ikna etmeye çalışıyordum. Fakat yine yarım saattir alabildiğim tek sonuç, dudaklarını boynuma zamklayan Kai'nin mızırdanması sonucu boynumdan beynime ulaşan titreşimlerdi.
Yani tamam, böyle 'Seni içime sokmak istiyorum, tek beden olalım istiyorum, hiç seni yanımdan ayırmak istemiyorum gülüm!' temalı sarılmalar güzeldi, insanı değerli hissettiriyordu ama Kai'nin yaptığı artık o boyutu çoktan aşmıştı.
Çocuk beni yemek üzereydi. Canlı canlı.
"Aishh! E yeter ama!" diye bağırdım sonunda. "İki saattir bu geceyi mahfetmemek ve küfür etmemek için kendimi sıkıyorum, yakında zorumdan süt verme aşamasına geçtim, sen hala içime girmek için direniyorsun! Boynumu hissedemiyorum artık lan! En sonunda pompalıyı götüne sokacağım o olacak yani!"
Kai hafifçe güldü. Gözlerimi devirerek elimi yumruk yaptım, tam kafasına geçirecektim ki son anda kıyamadım, yumruk olan ellerim açıldı ve simsiyah, yumuşak saçlarının arasına girdi. Kai bununla mırlamaya benzer bir ses çıkartırken, kulağıma doğru yavaşça yükseldi. Amacını anlayan ben, bir yandan onca raunddan sonra hala nasıl isteyebildiğine şaşırırken, diğer yandan da heyecanlanmadan edememiştim. Ama yine de bu kadar yeterdi yani, bokunu çıkartmamak lazımdı.
Ona kendisi gibi piç oyunlarını kendisine sokmasını, benimle oynanamamasını yoksa onu fena halde sikeceğimi söylemek üzere ağzımı açmıştım ki, kulağımda hissettiğim sıcak, sımsıcak dil kelimeler yerine titrek bir nefes almamı sağladı.
Ciddili çok piç bir sevgiliye sahiptim; sevgilisinin zayıf noktasını bilen ve bunu ona karşı acımasızca kullanabilen bir sevgili. E artık ne diyelim dostlar, Allah belamızı vermiş vereceği kadar yani...
"Kai..." korkutucu bir küfür bulabilmek için zihnimi taradım. O sırada garip bir şekilde pencerenin önündeki pompalıyı memelerini göstere göstere göz kırpıp sakız çiğneyen trans karılara benzettim. Ulan ne alaka maydonaz derkene, anca dank etti. "Kai, şu pencerenin önündeki pompalı var ya? Sana müthiş bir şekilde girmesine ramak- Hassiktir!"
Kai'nin kulak mememi dişlerinin arasına alıp sertçe çekiştirirken, aynı anda da beline dolanmış bacaklarımın arasındaki bedenini bana doğru itmiş, onun hayvan gibi olanınkine karşın benim savunmasız ve boynunu bükmüş ufaklığımı tahrik etmişti ve bunların sonucunda kendimi tutamayıp inlemiştim.
Hangi insanoğlu böyle bir tahrike cevap vermezdi allasen, hadi ateistler bunuda açıklasın amına koyayım!
"Kokun beni deli ediyor Soo." dedi Kai, sesi bayık ve derindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ball//baekyeol
Fanfic"Hiç tahmin edemedim güzel gülümsemene bu denli aşık olacağımı." "Bu gülüşün sebebi sensin. Neden şaşırıyorsun ki?" #Tüm hakları saklıdır#