Bölüm 7

871 88 41
                                    

Luhan Minseok'un blogunda kaybolurken Minseok işlerini halledip toplanan yağmur bulutlarına baktı ve kapıyı açıp içeriye biraz serin havanın girmesine izin verdi ve bahçeye çıkıp salıncağa oturdu. Luhan Minseok'un yanına oturduğunu fark edince gözlerini telefonundan çekip ona baktı.

"Ne zamandır tutsaklar ve hapishane başkanları birlikte oturur oldu?"

"Benden bu kadar rahatsızsan beni evinden at? Söz veriyorum eski fanboyluk hayatıma geri dönerim ve bana karşı olan yapmacık sevginle mutlu olurum."

"Ne? Sence sana karşı yani evime gelmeden önceki tavrım sahte miydi?"

"Bir sefer imza günü ayarlamıştık ve ben de gelmiştim, beni hatırlıyor musun?"

"Sadece bana o leziz keklerin getirildiğini hatırlıyorum."

Minseok dizlerini kendine çekip çenesini dizlerine dayadıktan sonra gülümseyerek "Kakaolu olanları mı diyorsun?" dedi.

"Sakın bana onların senin eserin olduğunu söyleme, o keki yapan kişiyle evlenebilirim demiştim ve şimdi seninle evlenmek istediğimi sanmıyorum."

"İstersen daha fazlasını yapabilirim sana."

"Ciddi misin? Bir düzine yapsan bile hepsini yerim!"

"Ama sanırım fanboy duygularım sana kırık olduğu için yapmayacağım." diyerek Minseok ayağa kalktı tam ileri bir adım atmıştı ki suratında soğuk bir yağmur damlası hissetti ardından aniden Luhan'ın sıcak elinin bileğini kavradığını fark edip kendini yine Luhan'ın yanında buldu.

"Sağanak başladı dur biraz burada. Bu sırada da mecburen beni dinlersin."

Minseok itiraz etmeden eski haline dönerken Luhan biraz susup derin bir nefes aldıktan sonra "Özür dilerim." dedi. "Sadece kıyafetlerimi o halde görünce biraz sert çıkıştım. Fanboyluk duygularını kırmak istemiyordum, sana salak ve beceriksiz dediğim için özür dilerim Kim Min Seok. Ayrıca bundan sonra bir numaralı fanboyum olan Kim Min Seok'a gerçek bir sevgi göstereceğim ama tutsak Minseok aynı sevgiden faydalanabilir mi emin değilim, belki bana o keklerden yaparsa olabilir."

Minseok yüzünü iyice saklayıp adeta hayat veren gülüşünü ortaya çıkarttı ve başını salladı.

"Ve blogundaki o çirkin fotoğrafları sil."

"Çirkin? Ben hiç çirkin fotoğraf yüklemedim ki."

"O yüzden mi 'Derp Luhan' diye bir bölüm var?"

"Hey onlar en sevilenler ve sen ciddi ciddi blogu mu inceledin?"

"Sadece o tarz hikayelerden yazıyor musun diye merak etmiştim ama sadece fotoğraflarım ve bazı haberler olan bir blog olduğunu gördüm ve bilmem kaç milyon tane takipçini."

"Onlar beni değil seni takip ediyor, senin kötü imajını gözler önünden kaldırmak için açılmış bir blog o, ayrıca düşündüğün tarz hikayeleri ben değil de başkaları yazıyor ve birkaç tanesinde benim ismimin geçtiğini de duydum. Sevgilisini fanboyu için terk eden karakter oluyorsun genelinde."

Luhan boş boş Minseok'a bakarken Minseok onun suratının girmiş olduğu ifadeye delicesine gülmeye başladı ve yağan yağmuru umursamadan ayağa kalkıp koşarak içeri girdi. Luhan ise hayretler içerisinde telefonunu eline alıp Minseok'un dediği hikayeleri aramaya başladı ve birkaç saniye sonra önünde upuzun bir liste gördü. Aralarından birini seçip okumaya başladı.

Luhan'ın birkaç saatlik fanfic okuma macerasını Minseok akşam yemeğinin hazır olduğunu bildirerek bozdu. Luhan hemen kendini kaptırdığı dünyadan çıkıp hala yağan yağmura aldırmadan yavaş adımlarla içeri girip masanın başına oturdu. Yemeğini bitirdikten sonra ise telefonunu alıp tekrar okuduğu hikayeye döndü ve odasına çıkıp kendini yatağına bıraktı.

"...üzerine çıkıp... boynuna öpücükler kondururken... daha fazla..." Luhan okuduğu cümlelere dayanamayıp şaşkınlıkla telefonunu elinden fırlattı ve "Öpüşmek tamam da sevişmek nedir ya!" diye bağırdı. Minseok ise bu sırada kapının önünde bir tabak dolusu kekle bekliyordu ve şaşkınlıkla Luhan'a bakıyordu. Luhan yere düşüp Minseok'un ayaklarının dibinde bitmiş olan telefonundan bakışlarını kaldırıp Minseok'a ardından da elindeki keklere baktı ve yataktan hızla kalkıp keklere koştu ve afiyetle yemeye başlarken tekrar yatağına kuruldu. Minseok da ona gülerken yerdeki telefonu alıp açık ekranı okumaya başladı birkaç satır sonra ise tekrar gözlerini kocaman açıp Luhan'a baktı.

"Sen bunlardan da mı okumaya başladın?! Onları okuyamazsın! Okumamalısın!"

Luhan kekin büyüsünde kaybolmuşken Minseok'u duymazlıktan geldi birkaç dakika sonra ise başını keklerden kaldırıp hayretle ona bakan Minseok'un gözlerinin içine baktı.

"Sadece merak etmiştim. Cidden sen ve beni böyle yazacakları aklımın ucundan geçmezdi, bizi çift olarak görmeleri yeterince ürkünçken... Sen bunları bilmene rağmen nasıl tepki göstermedin acaba?"

Minseok Luhan'ın sorusuyla suskunlaşıp elindeki telefona baktı. Bunca zamandır onlara neden ses çıkartmadığının tek bir cevabı varsa o da onu seviyor ve bunların sadece hikayelerde gerçekleşebilecek olmasını biliyor olmasıydı.

"Sakın bir daha bunlardan okuma, psikolojini bozacak seviyede yazanlar var, yani duydum okumuş değilim."

Luhan telefonunu Minseok'un elinden alıp, "Ne o yoksa bunları senin üzerinde uygularım diye mi korktun?" dedi. Minseok o an donuklaşan bakışlarını Luhan'dan kaçırıp yutkunduktan sonra başını eğdi ve "Sadece okuma işte." dedi, ardından odadan çıktı. Luhan ise arkasından "Bu keklerden daha var mı?" diye bağırıp kekten kocaman bir parça daha aldı.

Minseok odasına girip kapıyı sıkıca kapattıktan sonra yatağına girip örtüsünü başına kadar çekti ve duvara doğru dönüp geyiğini kucakladı. Az önceki tüm konuşmayı zihninde canlandırırken "Neden hep konu dönüp dolaşıp benimle sevişmesine geliyor ki?" dedi ve başını yastığına gömüp bir çığlık attı "Bedenim onu istiyor resmen!... ve o bunu tetikliyor, buradan hızla kurtulmam gerek, bu işler bu seviyeye gelmeden önce onun peşini bırakmalıydım, kesinlikle öyle yapmalıydım, yoksa direk hapishaneye mi girseydim?" diye düşündükten sonra Minseok örtüsünü başından atıp hemen yatağından kalktı ve bir kağıt kalem bulup masanın başına geçti.

Madde 1: Bir aydan kısa sürede borcumun bitebileceği seviyede maaş,

Madde 2: Luhan ne derse itiraz etmeden yapma, -yorgunluktan ölüyor olsa bile-

Madde 3: İzin olmadığı sürece dışarıya çıkamama,

Madde 4: Özel alana asla girmeme,

Madde 5: Hiçbir istekte bulunmama,

Madde 6: Kim Min Seok yukarıdakilerden herhangi birisine uymazsa hapishaneye gönderilir.

"Adım, soyadım ve imzam. Şimdi de bunu Luhan'a imzalatmam lazım. Kesinlikle öyle yapmam lazım."

Minseok masanın üzerine başını koyup biraz sızlandıktan sonra "AMA ŞU AN YAPAMAM!" diye bağırdı ve buz gibi odada terler döktüğünü fark edip kağıdı eline aldı ve hızla yukarıya masanın üzerine bırakıp odasına geri indi ve yatağına girip gözlerini kapattı, fakat uykuya dalma çabalarının her biri boşaydı.

*Yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin~~*


Number : 7Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin