Minseok Luhan'ın söylediklerine inanmaya çalışırken Luhan Minseok'tan herhangi bir tepki almayı bekliyordu. Yaklaşık beş dakika geçmesine rağmen Minseok'un ağzından hiçbir kelime çıkmamış Luhan'ın bacağı daha fazla ağrımaya başlamıştı. Bu yüzden Luhan hafifçe Minseok'un üzerinden kalkıp bedenini yan boşluğa bıraktı ve bacağına uzanıp onu yastığın üzerine koydu ve onunla birlikte doğrulmuş olan Minseok'a bakışlarını çevirdi.
"Pekala az önceki dediklerimi boş ver, depresyona falan girmedim her biri yalandı, sadece ne kadar basit kanabildiğini kontrol ediyordum. Şimdi buraları topla akşam yemeği içinse dışarıdan pizza söyle. Ayrıca telefonumu da geri ver. Bu gece salonda kendine yatak hazırla. Heechul döndüğünde, ya da ben benimle ilgilenebilecek başkasını bulduğumda evden gidersin tamam mı?"
Minseok Luhan'ın aniden değişen tavrıyla biraz daha şok geçirip hemen ayağa kalktı ve etrafı toparlamaya başladı. Bilgisayarı Luhan'ın yanına bırakırken mısır kasesini alıp aşağıya indi ve Luhan'ın telefonunu alıp ona götürdü. Luhan umursamazca telefonunu alıp bildirimlerini kontrol etmeye başladı. Bu sırada Minseok'un hala başında dikildiğini görünce, "Ne bekliyorsun gitsene!" diye bağırdı.
Minseok afallamış bir şekilde odadan çıkıp yavaşça merdivenlerden indi ve biraz hava alabilmek için bahçeye çıktı ve salıncağa oturup hafifçe sallanmaya başladı. Luhan'ın aniden değişen tavrı aklını karıştırmış ve kalbini kırmıştı, aslında bir yerde bu onun hatasıydı.
Minseok odasından çıktıktan sonra Luhan sertçe başını yatağının başlığına vurdu ve sinirle yanında durmakta olan kitabı alıp fırlattı. "Ne diye ona itirafta bulunmaya çalışıyorum! Hadi bulundum, peki o halde neden bana cevap vermedi diye sert çıkıyorum. Malım ben." Luhan bir süre kendisiyle kavga ettikten sonra Minseok'un ayak seslerini duyup umursamaz tavrına geri dönmeye çalıştı. Minseok Luhan'ın kapısını çalıp ondan onay aldıktan sonra içeri girdi ve Luhan'a yaklaşmadan tam kapının önünde durdu.
"Karnın acıktı mı? İçecek bir şeyler ister misin? Bir ihtiyacın var mı?" diye adeta bir robot gibi konuştuktan sonra kızarmış gözlerini Luhan'dan kaçırdı ve bir cevap bekledi. Luhan Minseok'un kızarmış gözlerini görmesiyle birlikte şaşkınlığını gizlemeye çalışarak "Bir şeye ihtiyacım yok, teşekkürler, pizzayı kendim sipariş ederim." dedi. Minseok cevabını alır almaz hemen odadan çıkıp geri bahçeye indi. Luhan ise şaşkınlıktan ağzı açık bir şekilde gözlerini kırpıştırıyordu. Ardından tekrardan "Tam bir malım!" diyerek başını yastığına koydu ve telefonunu alıp pizzasını sipariş etti.
Pizza geldiğinde Minseok yanındaki içecekle birlikte Luhan'ın odasına çıkarttı ve tek bir kelime bile etmeden kapıya geri yöneldi.
"Minseok pizzadan almıyor musun?"
"Bir şey yemeyeceğim, gerekirse kendim için bir şeyler hazırlarım." diyerek Minseok arkasına dahi bakmadan odadan çıktı ve tekrar bahçeye indi. Bunun üzerine ise Luhan iştahının kaçtığını hissedip elinin tersiyle pizza kutusunu itti fakat ardından ilaç içebilmek için karnını doyurmaya başladı.
"Resmen beni reddetti, fakat ona karşı böyle olduğum için özür dilemem gerekiyormuş gibi hissediyorum." diyerek Luhan elindeki pizza dilimin son lokmasını da yiyerek ayağa kalkmaya çalıştı ve dengesini korumaya çalışarak odasından çıktı ardından duvara tutunarak merdivenlerin olduğu yere varıp Minseok'a bakındı. Minseok'un bahçede olduğunu görünce ona seslendi, fakat Minseok'un kulaklıkları takılıydı ve düşünceleriyle oldukça meşguldü. Luhan derin bir nefes alıp merdivenlerin koluna sıkıca tutundu ve yavaşça bir sonraki merdivene geçti, ardından Minseok'a tekrar bağırdı, fakat Minseok onu hala duymuyordu.
Luhan her adımında derin bir nefes alıp bacağındaki ağrıyı umursamamaya çalışıyordu fakat son basamaklara geldiğinde en sonunda tutunamayıp yuvarlandı. Bu gürültü ise sonunda Minseok'un ilgisini çekmişti. Minseok panikle oturduğu salıncaktan kalkmaya çalışırken kendi de yere düşüp hemen doğruldu ve Luhan'ın yanına koştu.
"İyi misin?!" diyerek Luhan'ın başını kaldırdı ve dizlerinin üzerine koyup vücudunda herhangi bir yara olup olmadığını ve alçının hala sağlam olduğunu kontrol etti.
"Asıl sen iyi misin düştüğünü gördüm..." dedi Luhan ve gözünden akan bir yaşı elinin tersiyle sildi.
"Bacağın acıdı değil mi? Sırtıma alacağım seni? Tutunabilecek misin?"
"Ondan önce, özür dilerim Minseok. Seni kırmak istememiştim, sadece bana herhangi bir cevap vermeyince sinirlenip, hayal kırıklığına uğramış gibi hissettim."
"Bana açıklama vermek zorunda değilsin... İstersen seni sırtıma almadan da yukarı taşıyabilirim, kollarım güçlüdür."
Luhan o anda Minseok'un yüzünü kendine çevirip, "O söylediklerimi boş verme, gerçekten depresyondaydım ve gerçekten seni seviyorum." dedi. Minseok duydukları karşısında nefesini tutup Luhan'a baktı, ona ne demesi gerektiğinden emin değildi. Özellikle de Luhan'ın değişken tavırları üzerine bunu yapması daha da zorlaşmıştı.
"Eğer bir ilişki için hazır değilsen, seni zorlamam fakat o dudaklarından bir kere beni sevdiğini duymak istiyorum."
Minseok derin bir nefes aldıktan sonra Luhan'ı sırtına alabilmek için ondan biraz uzaklaştı. Luhan ise bu sefer biraz anlayış gösterip Minseok'a yardımcı oldu ve sıkıca ona tutundu. Minseok Luhan'ı yatağına yatırıp üzerini kapattıktan sonra ilacını uzattı ona ve "Bir dahakine aşağıya inmek istediğinde bana mesaj falan at."
"Senden gerçek anlamda özür dilemeye geliyordum Minseok." diyerek Luhan Minseok'un elini tutu ve parmaklarıyla oynamaya başladı. "Fark ettim de bu sıralar senden fazlasıyla özür diliyorum. Gerçekten salak olmalıyım ki durmaksızın senden özür dilemem gerekiyor."
"Luhan sana karşı nasıl hissettiğimi bilmene rağmen neden böyle yapıyorsun?" diye sordu Minseok bir anda. Ardından sonunda dilinin ve kalbinin açıldığını fark edip bir saniyeliğine sustu ve konuşmaya devam etti.
"Yani tabii ki de seni seviyorum, yani bu fanlıktan başka bir şey... 12 yıllık bir süre içerisinde olsa bile..."
Luhan o anda Minseok'un elinden hızlıca çekip Minseok'un üzerine düşmesine neden oldu ve sanki başka bir fırsattı asla elde edemeyecekmiş bir şekilde onu öpmeye başladı. Minseok ise üzerindeki şaşkınlığı hızlıca atıp gözlerini kapattı ve Luhan'ın dudaklarının kendi dudaklarını mühürlemesine izin verdi.
*Yorumlarınızı bekliyorum ♥*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Number : 7
FanfictionFanboyluğun zirvesinde takılan takıntılı Minseok ve futbol kariyerinin zirvesinde bulunan 7 numaralı oyuncu Luhan'ın hikayesi.