4. Bölüm

177 7 0
                                    

Elimi Tiffany'nin bacağına koyduğumda elimi ilk seferinde çekmişti, tekrar koymuştum. Bir defa daha yapınca da kızmıştım. Sanki bacağını tutunca bir bok oluyordu.

Başımı geri yasladığımda gözlerimi kapamıştım. Burası sabahları çok sıkıcı oluyordu ve ben patlayacaktım. "Tiffany gidiyoruz." Dediğimde benden önce kalkmıştı ve benim kalkmamı bekliyordu. Bende kalkarken telefon cebimde titremişti ve Tiffany'i arkasından ittirerek çıkışa sürüklerken diğer yandan telefonu cebimden çıkarmış, Martin'den gelen mesajı açıyordum.

Kimden: Martin
'Belirli bir adres bulamadılar. Ama Las Vegas çevresinde olduğunu söyleyebilirim.'

Adamlarını yolluyordu, bu benim için daha basitti. İlk onları döverdim ve yerini öğrenirdim, sonra Luke'un yanına gidip onu öldürürdüm.

Telefonu geri cebime sokarken bardan çıktığımızı görmüştüm. Götüren bendim ama nerede olduğumuzu bilmeyen de.

Gece mavisi arabam buradaki tüm arabalardan güzel ve pahalıydı. Pahalı olmasını geçtim çünkü parasını ben vermiyordum. Thomas her ay düzenli olarak bankaya para yatırıyordu ve bankada birikmiş bir servetimin olduğuna yemin edebilirdim.

Tiffany arabanın kapısını açmaya çalışırken çok komik görünüyordu. Yukarı kaldırmayı akıl edemiyordu bile. Gülerken, "Yukarı kaldır." Deyince bana bakıp kapıyı kaldırmıştı. Binerken bende kendi tarafıma binip kapımı kapadıktan sonra anahtarı kontağa sokup döndürdüm ve arabayı çalıştırdım.

Arabayı garajın önüne park ettikten saniyeler sonra Tiffany hızlıca arabadan inip teyzesinin yanına gitmişti. Thomas da doğal olarak bana geliyordu. Arabadan inip anahtardaki düğmeyle kilitledikten sonra bende ona doğru yürüyüp önünde durduğumda ellerimi ceplerime soktum. "Orada ne oldu?" Diye sordu. Kesinlikle benim Tiffany'e saldırdığımı düşünüyordu.

"Sky ona tecavüz etmeye kalktı ve bende camı kullanarak içeriye girdim." Arkamı dönüp evime yürürken Thomas'ın sesiyle olduğum yerde durdum. "Sana nasıl inanayım?" Kimse bana inanmak zorunda değildi. Tek istediğim evime girmek, Melissa'yı çağırmak ve dakikalarca eğlenmekti. "İnanmak zorunda değilsin." Tekrar evime yürürken Thomas tekrar seslenmişti. Gözlerimi kapatıp derin nefes alırken arkamı dönüp onu dinledim. "Ona zarar verdi mi?"

"Hayır." Kısaca cevap verdikten sonra evimin kapısını açıp içeri girdim. Şimdi Melissa'nın buraya gelmesi gerekiyordu.

-Tiffany'nin Ağzından-

Cam ve kapım yapılıyordu ve teyzem sadece bana sarılı duruyordu. Thomas alt katta tamirlerle uğraşırken ben ve teyzem teyzemin odasındaydık. "Seni bir daha yalnız bırakmayacağım." Teyzem saçlarımı okşarken gözlerimi kapamıştım.

"Ne zaman evleniyorsunuz?" Diye sordum konuyu değiştirmeye çalışarak. "Bir ay içinde. Yarın benimle elbise bakmaya gelir misin?" Alışveriş hoşuma giderdi. Hiç üzerime kıyafet almak için alışverişe çıkmamıştım, sadece yemekler için alışveriş yapmıştım ve teyzem için bile olsa alışveriş beni heyecanlandırmıştı. "Gelirim tabi." Ayrıca bu ev konusunu da ona sormam gerekiyordu. Şimdi.

"Eğer Thomas'ın evine taşınırsan, bu evi bana verir misin?" Diye sorduğumda gülünce kucağından başımı kaldırmıştım. Komik olan bir şey söylememiştim. "Hayır. Eğer Thomas'la evlenir ve onun evine taşınırsam sende benimle birlikte oraya taşınmak zorunda kalacaksın. Thomas seni çok seviyor. Eğer onunla evlenirsek seni kızıymış gibi seveceğini ve sahip çıkacağını söyledi." Bu tuhaftı. Bu çok tuhaftı. Thomas'ın evine bende taşınacaktım ve o bana babalık mı yapacaktı?

"Babamın yerini tutamayacağını biliyorsun değil mi?" Elini saçıma koyup okşarken kafamı iki elinin arasına alıp beni kendine yaklaştırdı ve alnıma dudaklarını bastırdı. "Biliyorum. O senin baban olmayacak, seni kendi kızıymış gibi sahiplenecek dedim." Teyzem konuşurken kapı birden açılmıştı ve Jenny içeri girmişti.

BadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin