9. Bölüm

165 7 1
                                    

-2 Gün Sonra- (24 Temmuz)
-Justin'in Ağzından-

Neredeyse bir haftadır çöp gibiydim. Zayıfladıkça zayıflıyordum. Zayıflamam önemli değildi, kaslarım gidiyordu ve kas yapmak için tekrar günlerimi harcamak istemiyordum.

Tiffany'de sinirimi bozuyordu. Benim yanımda, benim yanımda değilken veya herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda sürekli Sky'dan bahsediyordu.

Sky, kendisinin bekaretine göz dikmişti, ben olmasam çakıyı geçtim, bekaretini kaybedecekti. Bana yakın olması gerekirken siktiğimin rapunzeliyle çıkmaya başlamıştı. Bana yakın da olmayabilirdi, bu umurumda değildi ama ben ona bunu yapsam benimle aynı şehirde duracağını sanmıyordum.

Tiffany'e meraklı değildim. Silikon yuvası olan Dinah ve daha fazlası vardı ama bu cidden düşündürüyordu. Bence Sky ve Tiffany'nin birlikte olmasının tek bir sebebi var. Aşk değil. Aşk kimsede yok. Bence Sky Tiffany'i becerdi, hayır o becermeyi bilmiyordu. Sky ve Tiffany seviştiler ve Tiffany Sky'a bağlı kaldı. Yoksa hangi yarım beyinli kendisine tecavüz etmeye kalkan ve boğazına çakı dayıyan birine aşık olup onunla çıkardı?

Tiffany istediği kişinin yanına giderdi ama iki gün önce ben Vegas'da yine Tiffany'nin kıçını kurtarmaya çalışırken o şizofrenin yanına kız kardeşimi götürmüştü. Jazmyn'i Sky'ın yanına götürmüştü. Neredeyse bir gününü de onunla geçirmişti. Bunları bana Jazmyn anlatmıştı.

Ben Jazmyn'in yanında küfür bile etmezken, Jazmyn Sky'ı Tiffany'nin üzerinde öpüşürlerken gördüğünü söylemişti. Ellerinin ikisinin arasında herhangi bir yerinde olduğunu bile söylemişti. Jazmyn'in asla böyle şeyleri öğrenmesini istemiyordum ama çoktan böyle bir şeye şahit olmuştu.

Hangi kız kardeş abisi buna kızmazdı ki? Ben bunun için adamın kafasına silah bile dayardım. Jazmyn sadece yedi yaşındaydı. On yaşında olsaydı belki bilebilirdi, pekala ama yedi yaşında erkendi.

Jaxon bugün babasının yanında yatmak istemişti ve bende Jazmyn'i yanıma almıştım. Yanımda uyuyordu. Saatin yedi olması gerekiyordu. Onu uyandırıp mıncıklamak istiyordum. Jazmyn çok çekingendi. Benden bile çekindiği zamanlar oluyordu.

Yattığım yerde oturur pozisyona gelip Jazmyn'e döndüm ve üzerine eğilip dudaklarımı alnına bastırdım. Jazmyn ve Jaxon'ı inanılmaz derecede seviyordum. Üvey de olsalar benim kardeşlerimdiler ve seviyordum işte. Değer verdiğim en önemli insanlardan ikisiydi. Zaten sadece beş kişi vardı. Büyükannem, büyükbabam, annem, Jazmyn ve Jaxon.

Jazmyn kıpırdandığında dudaklarımı alnından çektim ve ona gülümsedim. Gözlerini ovalarken esnemişti. "Günaydın prenses." Yüzündeki saçlarını arkaya ittirirken üzerindeki yorganı çektim. "Günaydın Justin." Ellerini gözlerinden çekip bana bakarken ellerimi ona uzattım.

Ellerimi tutup yattığı yerden doğrulurken tekrar esnemişti. "Acıktın mı?" Dizlerinin üzerinde bacaklarımın üzerine çıkıp kollarını boynuma dolarken bende kollarımı beline doladım. Çok fazla seviyordum.

"Hayır." Bir dizi bacaklarımın arasına kayıp penisimi acıtmıştı ama sesimi çıkarmadan ona sarılmaya devam ettim.

"Pekala güzelim, sen benim telefonumla oyna, bende duş alayım." Onu kendimden uzaklaştırıp dudaklarımı onunkilere bastırıp çektim. Abiler kardeşlerini öperlerdi.

"Bende seninle gelebilir miyim?" Yataktan kalkıp Jazmyn'e döndüm. Ona bu zamana kadar karşı çıkmamıştım ve daha önce de benimle duş almıştı. Bunda sorun yoktu. "Gel." Dediğimde ayağa kalktı ve bana yaklaşıp kollarını boynuma doladı. Onu kucağıma alıp kolumla kalçasının altından destek verdim.

BadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin