7. Bölüm

135 7 0
                                    

-Ertesi Gün-

Thomas'ın çocukları, altı yedi yaşlarında çocuklardı. Ben, benim yaşlarımda yakışıklı çocuklar bekliyordum. Ama olsun, onları ikisi de çok tatlıydı. Jazmyn beni daha çok sevmişti çünkü aynı cinstendik.

Jazmyn bu akşam abisinin yanında yatacağını, ama daha sonra benimle yatacağını söylemişti. Justin onlara gerçekten abilik yapıyordu. Onlara karşı iyi davranıyordu. Bu beklemediğim bir şeydi.

Saat dokuz olmuştu ve ben odamdaydım. Sky uyuyor muydu acaba? Eğer uyuyorsa ve ben uyandırsam bana kızar mıydı? Hayır, kızamazdı. Hem bana kızıp kızmayacağını sınardım. Sonralarda onu daha fazla uyandıracaktım sonuçta.

Telefonumu alıp rehbere girerken kapının açılma sesini duyunca başımı kaldırmıştım. Jazmyn gelmişti. Girdikten sonra kapıyı kapatmış ve yanıma gelip oturmuştu. "Merhaba şirin şey." Deyip telefonumu bıraktım ve onu kucağıma alıp dizime oturttum.

"Merhaba Tiffany." Sesi çok hoşuma gidiyordu. Ve benim saçlarımla oynaması da. "Bugün seninle lunaparka gidelim mi?" Diye sorarken onun önüne gelen saçlarımı kulağının arkasına ittim. Çok heyecanlanarak söylemişti ve onu kırmak, hevesini kursağında bırakmak istemiyordum. Ama Sky'ın yanına gidecektim.

"Üzgünüm tatlım, benim bugün işlerim var." Yüzündeki heyecanın yarısından çoğu gitmişti. Onu bende üzmek istemezdim ama Sky'a söz vermiştim. "Bende seninle gelemez miyim? Burada sıkılıyorum." Aslında gelebilirdi ama Sky ister miydi acaba? İstemek zorundaydı. Onu da götürecektim.

"Gelebilirsin tabi. Ama dışarıda değil, evde duracağız." Dediğimde eski heyecanı geri gelmiş ve kucağımdan fırlamıştı. O gülerken bende onunla birlikte ne olduğunu anlamaya çalışırken güldüm. "Üzerimi değişmeme yardım eder misin?" Diye sorarken beni elimden çekiştiriyordu.
"Tabi ederim." Deyip yataktan kalktım .

Jazmyn'in odası benim odamın iki oda sonrasındaydı. Duvarları pembe, mobilyaları pembe, krem rengiydi. Duvarda, ev şeklinde bir dolap vardı ve odası çok şirin görünüyordu.

Jazmyn'e lacivert bir tayt ve üzerine üzerinde Barbie bebeklerinin resmi olan beyaz bir tişört giydirmiştim. Tişörtünü o seçmişti. Barbie bebeklerini çok seviyordu. Yatağının karşısındaki büyük, beş çekmeceli krem ve pembe renklerden oluşan komodinin üzerinde farklı farklı bebekler vardı.

Telefonumu gri eşofmanımın cebine atıp odadan çıkarken Jazmyn elimi tutmuştu. Şimdi sadece teyzeme söylemem gerekiyordu. Sonra giderdik.

Teyzemi mutfakta bulmuştum. Bir şeyler atıştırıyordu. "Bett." Diye seslendim. Bana dönerken elindeki ekmek parçasını tepsiye bırakıp gülümsedi. "Merhaba." Derken benden sonra Jazmyn'e baktı ve ona daha fazla gülümsedi. "Biz Jazzy'le gidiyoruz." Derken Jazzy benim kıyafetimi çekiştirmiş, ona baktığımda da kollarını bana doğru kaldırmıştı. Kucağıma almamı istiyordu. Onu kaldırıp kucağıma aldım ve kolumla kalçasının altından destek verdim.

"Nereye gidiyorsunuz?" Diye sorarken tepsideki reçel kavanozuna bıçak daldırmış, sonrada tepsiye bıraktığı ekmek parçasına sürmüştü. Onu ağzına atıp çiğnerken ben de ona cevap verdim. "Arkadaşıma." Sky'ı bilmelerini istemiyordum. Arkadaş olduğumuzu bilseler yeterdi. Sonuçta Thomas biliyorsa Bett kesin biliyordu.

"Pekala, sonra görüşürüz o zaman." Bett bana gülümsedikten sonra biz de Jazzy'le mutfaktan çıkmıştık.

Jazzy'e binmesi için arka kapıyı açtığımda bana dudaklarını büzerek bakmıştı. "Öne oturmak istiyorum." Öne oturması hem yasak, hem tehlikeliydi. Ceza almak istemiyordum. "Üzgünüm ama bu yasak. Arkaya oturman gerekiyor." Kollarını göğsünde birleştirerek arabaya bindiğinde kemeri çekip onun önünde dolaştırdıktan sonra yerine takıp geri çekildim ve kapısını kapadım.

BadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin